Gazze Şeridi ve Lübnan’da, tarihin en acımasız ve sistematik saldırı dalgalarından biriyle karşı karşıyayız.
İsrail saldırıları, iddia edilenin aksine sadece askeri hedeflerle sınırlı değil; sivil yaşamı, sağlık hizmetlerini ve insani altyapıyı kasıtlı olarak hedef alıyor. Gazze Şeridi’nde bir yılı aşkın süredir kesintisiz uygulanan işgal ve insansızlaştırma stratejisi, 23 Eylül’den bu yana Lübnan’da da hayata geçirildi.
1 Ekim itibarıyla Güney Lübnan’a kara operasyonu başlatan ve şimdiye kadar 1 milyondan fazla sivili yerinden eden İsrail ordusu, 6 Ekim’den bu yana da Kuzey Gazze’de yaşayan yaklaşık 400 bin Filistinliyi zorla yerinden etmeye çalışıyor. Bu eylemler, Lübnanlıların ve Filistinlilerin bölgedeki varlığını fiilen ortadan kaldırmaya yönelik kasıtlı bir etnik temizlik girişimi olarak karşımıza çıkıyor.
14 Ekim, İsrail’in hem Gazze hem de Lübnan’daki saldırılarında yeni bir katliam aşamasına işaret eden iki önemli saldırının gerçekleştirildiği bir gün olarak kayda geçti.
İsrail savaş uçakları, 13 Ekim’i 14 Ekim’e bağlayan gece saatlerinde Gazze Şeridi’nin Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesinde bulunan çadırları bombaladı. En az dört Filistinli yanarak hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı.
Gazze’de yanarak hayatını kaybedenlerden biri, 19 yaşındaki Şaban Ahmed el-Dalu’ydu. Savaş başlamadan sadece bir ay önce tıp fakültesine girme hayalini gerçekleştirmişti. El-Dalu, saldırıdan birkaç gün önce sosyal medya hesabından şu sözleri paylaşmıştı: “Hayatımda hiçbir şey, bir insanın ölümü düşüncesinden daha korkutucu olmadı. Bir anda kaybolmaları, ansızın kaçıp gitmeleri... Ve geri dönmelerinin imkânsızlığı.”
Aynı gün, Lübnan’ın kuzeyindeki Aytu beldesinde de siviller hedef alındı. İsrail savaş uçaklarının Güney Lübnan’dan kaçan ailelerin kaldığı dört katlı bir binayı bombalaması sonucu en az 23 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.
Beyrut merkezli El-Ahbar gazetesine göre, bu bölge 2006 savaşından bu yana ilk kez İsrail’in saldırısına uğradı.
Aytu saldırısında hayatını kaybeden 23 kişi, Lübnan’ın güneyindeki Ayterun beldesindeki evlerini terk etmek zorunda kalıp kuzeye göç etmişti. Çoğu aynı aileye mensuptu. Ayterun Medya Platformu, katledilen 23 hemşerisinin yasını tuttuğunu açıkladı:
Hüseyin Muhammed Hicazi, Sena Abdülkerim Mermar, Ali Hüseyin Hicazi, Cena Kamil Kasım, Elin Ali Hicazi, Fuad Hüseyin Hicazi, Abbas Hüseyin Hicazi, Alaa Hüseyin Hicazi, Rukiye Hüseyin İsa, Sakina Ali Hicazi, Ali Hasan Hicazi, Muhammed Hasan Hicazi, Abbas Hasan Hicazi, Seriye Ali Avade, Leyla Hüseyin Hicazi, Meryem Hüseyin Hicazi, Emel Muhammed Hicazi, Ehlem Ali Murad, Delal Ali Murad, Ahmed Ali Fakih, Manal Naci Hamad, Selma Muhammed Abdülmünim ve Neciye Mahmud Hamad.
İsrail, sadece bir coğrafyayı değil, Filistin ve Lübnan halklarının dününü, bugününü ve geleceğini de hedef alıyor.
Deyr el-Belah ve Aytu saldırıları, katledilenlerin yalnızca birer rakam olmadığını, her birinin bir hayat, bir hikâye ve bir gelecek taşıdığını hatırlatıyor.
Bu katliamlar, İsrail’in bölge halklarını sistematik olarak hedef aldığı, uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan uzun vadeli etnik temizlik stratejisinin bir parçası. Uluslararası toplumun bu suçlara karşı sergilediği kayıtsızlık ise yalnızca saldırganlığı cesaretlendirmeye hizmet ediyor.
Gazze ve Lübnan’a saldırıların bilançosu
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 42 bin 344 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 100 bin kişi yaralandı. Hayatını kaybedenlerin 17 binden fazlasını çocuklar oluşturuyor.
Ancak, İsrail ordusunun Kuzey Gazze’ye uyguladığı kuşatma nedeniyle, özellikle Cibaliye Mülteci Kampı’na yönelik son dönemde artan saldırılarda ölü sayısı hâlâ kesinleşmiş değil. Bölgede yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan Filistinli gazeteciler ise sürekli olarak İsrail’in hedefinde. Son olarak, 9 Ekim’de El-Aksa televizyonu kameramanı Muhammed et-Tanani hayatını kaybederken, muhabir Tamir Lebed yaralandı. Al Jazeera kameramanı Fadi el-Vahidi ise keskin nişancı ateşiyle vurularak kalıcı felç oldu. 7 Ekim 2023’ten bu yana, Gazze Şeridi’nde 176 Filistinli gazeteci ve Lübnan’da 5 gazeteci İsrail tarafından katledildi.
İsrail’in 17 Eylül’den bu yana Lübnan’a düzenlediği saldırılarda ise 2 bin 300’den fazla kişi hayatını kaybetti yaklaşık 11 bin kişi yaralandı, 1 milyondan fazla kişi yerinden edildi.
(VC)