Geçtiğimiz günlerde Antalya'nın Kaş ilçesinde Kürt bir genç, linç edilerek katledildi.
Linç olayıyla ilgili çok şey yazılıp çizildi.
Bu yazıda olayla ilgili Kaş Kaymakamlığı'nın yaptığı iki ayrı açıklamanın üzerinde durmak istiyorum.
'Doğu kökenli' ne demek?
Olay sonrası "olayda etnik husus yok" diyerek devletin "münferit olay" geleneğini bozmayan Kaş Kaymakamı'nın açıklaması akıllara durgunluk verecek cinsten:
“Geçtiğimiz günlerde ilçemizde bar çıkışında iki tarafın da alkollü olduğu bir kavga meydana gelmiştir. Bu kavga neticesinde bir gencimiz hayatını kaybetmiştir. Burada bu olay farklı yönlere çekilmeye çalışılıyor. Kavgayı ayıran Doğu kökenli vatandaşlarımız, kesinlikle etnik bir hususun olmadığını, iki tarafın aşırı alkollü olduğunu, sürtüşme ve laf atmadan dolayı kavganın başladığını ifade etmişlerdir.”
Bu açıklamayı neresinden tutsak elimizde "etnik" unsur kalır.
Birincisi; "doğu kökenli" demek?
Kürde Kürt, dememek, anlaşılan, bu devletin yazılı olmayan bir kuralı... Cumhurbaşkanı'ndan Kaymakamı'na, Kürt, diyemiyorlar. Dedikleri an sanki ülke ortasından ikiye bölünecek!
Daha Kürt, diyemeyen devlet, Kürtlerin gasp edilen anadilde eğitim hakkına nasıl cevap olacak, bu, çok daha vahim bir sorun olarak bizi bekliyor.
Kaymakam linç demiyor!
Kaş Kaymakamı'nın açıklamasındaki ikinci husus da şu: Olayın bir linç olayı olduğu açıkça ifade edilemiyor.
20-30 kişinin, olay esnasında katledilen Mahir Çetin'in yanında olan kuzeni Vedat Çetin'in anlatımlarına göre, "Pis Kürtler!" diyerek iki kişiye saldırdığı, birini katlettiği, diğerini hastanelik ettiği bir linç olayı, nasıl 'iki grup arasındaki bir kavga' olarak lanse edilir? Anlaşılır gibi değil.
Kaş Kaymakamı yaptığı ikinci bir açıklamada "linç" olayına kendince açıklık getiriyor:
Olayla ilgili eldeki tüm verilerin adli mercilere intikal ettirildiği, olayın linç olup olmadığının bu mercilerce saptanacağı ifade ediliyor.
Hadi diyelim gerçekten olayda Kaymakam'ın bahsettiği gibi 'etnik husus' olmasın ama olay çok bariz bir linç olayıdır ve bunu böyle ifade etmek için linç sözcüğünün anlamını bilmek yetiyor.
Linç: Birden çok kişinin kendilerine göre suç olan bir davranışından dolayı herhangi bir kişiyi yargılamasız, taşla, sopayla vb. araçlarla döverek öldürmesi. (Bkz. TDK Büyük Sözlük)
Olayın aynen tanımdaki gibi olduğu, hem tanıkların anlatımından hem Mahir'in cenazesini görenlerin anlatımından, hem de ön otopsi raporundan çok rahat bir şekilde anlaşılıyor.
Açıklamalarda sadece 'Kürt' diyememek, dememek başlı başına Kürtleri bir halk olarak görmemek anlamı taşıması itibariyle sorunlu bir yaklaşım iken ve ısrarla olayda 'etnik' bir yönün olmadığı söyleniyorken, olayın linç olarak tanımlanmaması bir çok açıdan sıkıntılı bir yaklaşıma işaret ediyor.
Merak ediyorum, Devlet yetkilileri; İçişleri Bakanlığı; Emniyet Genel Müdürlüğü; Kaş Kaymakamlığı; Kaş Emniyet Müdürlüğü ve ilgili savcı ve hakimler, eğer devlet mekanizmaları yüreklerdeki yangına adalet suyu dökmezlerse, bu yangının sokakları tutuşturacağını ve bunun hepimizin içinde olduğu gemiyi yakacağını bilecek kadar bu ülkeyi sevmiyorlar mı acaba? (BA/HK)