Sanatçı ve dansçı Leyla Bedirhan'ın (1908-1986) yaşamı konusunda şimdiye kadar kaleme alınan kaynaklarda Stockholm'deki dans gösterisine hiç yer verilmez (1). O yılların süreli yayınlarını gözden geçirdiğimizde, Leyla Bedirhan’ın bundan tam doksan yıl önce, 17 Şubat 1925 akşamı Stockholm'de bir geceye katıldığına dair bir habere rastlarız (2). Bu, Avusturya ve Romanya'dakilerden sonra katıldığı ilk etkinliklerden biridir.
İsveç'in en büyük gazetelerinden Dagens Nyheter, konser şirketi (Konsertbolaget) müdürü Helmer Envall'in (1889-1974) bu yabancı sanatçıyı Stockholm'e davet etmeye karar verdiğini bildirir ve Leyla'nın 1924 yılında Viyana’da gerçekleşen etkinlikteki gösterisiyle (3). Avusturya seyircisinin beğenisini kazandığını, özellikle ülkesinin dansı şopi ile ses getirdiğini yazar (4).
Aynı gazete Leyla Bedirhan’ın Stockholm ziyaretinden iki hafta önce Kraliyet Müzik Akademisi’nin sanatçıyı programına aldığını bir ilanla halka duyurur: "Prenses Leyla Geliyor" (Prinsessan Leila kommer) (5).
Leyla ateşi Stockholm'ü sarıyor
Leyla Bedirhan İsveç'e gelmeden önce, Svenska Dagbladet gazetesi Avrupa'ya yayılan bir "Leyla Bedirhan Ateşi'nin (Leila-feber) izlerinden söz eder (6) ve onun dans dünyasında bir prenses olduğunu belirtir (7). Stockholm Dagblad'a göre Leyla Bedirhan konusu İsveç’te çok konuşulup yazılmıştır (8).
Bazı gazeteler başlıklarında exotisk (egzotik) sözcüğünü kullanırken, Dagens Nyheter onu bir yıl önce İsveç’i ziyaret eden Hint sanatçısı Nyota Inyoka'ya benzetir (9).
Svenska Dagbladet 1924 yılında "Leyla Bedirhan Kimdir?" başlıklı uzun bir yazı yayımlayarak Leyla ile birlikte ünlü ataları Bedirhaniler konusunda bazı yararlı bilgiler sunar. Yazının sonunda şöyle denmektedir: "Güzel prensesin aynı şekilde bizim Kuzey ülkelerimizi ziyaret edebileceğini gözardı edemeyiz." (10).
1924 yılındaki bu cümle 1925 yılında hayata geçer ve aynı yıl Leyla İsveç'e gelir. Gazeteler daha gösteriden önce haberler yayımlamaya başlar.
"Bu güzel hanım"ın salı günü Müzik Akademisindeki danslarıyla Stockholm'ü etkisi altına alacağını yazan akşam gazetesi Aftonbladet şöyle devam eder: "Stockholm'ün erkek cemaati şimdi zaman ayırabileceği bir kutlamaya kavuştu.” (11).
Bu arada Leyla'nın soyadı Bedirhan bazen gazetelerde Bedrkhan, Beder-Schan ve Beder- kahn gibi değişik biçimlerde yazılır (12).
Leyla Stockholm'de
Leyla Bedirhan nihayet 17 Şubat 1925 akşamı Stockholm halkının karşısına çıkar. Kentin merkezindeki Kraliyet Müzik Akademisi'nde yapılan geceye onu görmek için yüzlerce kişi gelmiştir. 1878 yılında yapılan bu binada Stockholm’ün en büyük konser salonlarından biri bulunur; ilk Nobel Ödülü 1901 yılında bu salonda verilmiş, bu durum ödülün günümüzde verildiği ve şehrin göbeğindeki Hötorget tarafında bulunan Konserthuset yapılıncaya kadar devam etmiştir.
Duvarları ve tavanı çok güzel süslemelerle donatılan salon yaklaşık 474 kişi almaktadır. Gazetelerde yer alan bilgilere göre, Leyla Bedirhan'ın gecesinde salon hemen hemen dolmuştur.
Dagens Nyheter gazetesinin aktardığına göre, Leyla Bedirhan Kürt, İran, Türk, Mısır, İspanyol ve Kafkas danslarından örnekler sunar (13). Stockholm seyircisi Kürt sanatçıya sıcak bir ilgi gösterir, tezahürat ve alkışlarla mutluluklarını dile getirir.
Bazen alkışların sonu gelmez ve sanatçı aynı parçayı tekrarlamak (da capo) zorunda kalır. Leyla Bedirhan’ın program süresince giydiği kostümlerin çeşitliliği, orjinalliği, kostümlerdeki gözü okşayan enfes ve harika renk bileşimleri izleyicilerin dikkatini çeker (14). Stockholms Dagblad gazetesine göre Leyla'nın programı sonunda aldığı çiçeklerin rengi güzel giysileriyle sahnede iç içe geçer.
Leyla halk tiyatrosunda
Leyla Bedirhan, Kraliyet Müzik Akademi’ndeki ilk solo dans gösterisinden sonra birkaç hafta daha Stockholm'de kalır, Östermalm semtinde bulunan Folkteatern (Halk Tiyatrosu) binasında konuk sanatçı olarak revülere katılır (15). Böylece başkent Stockholm'ü ve İsveç halkını yakından tanıma fırsatını da yakalar.
Gazetelerde yer alan bilgilere göre, müzisyen Marcel Lorber piyanoyla programlara eşlik etmiş, böylece sanatın evrensel dalları müzik, dans ve tiyatro Leyla Bedirhan'ın ziyaretiyle buluşup anlam kazanmıştır.
Leyla'nın tanıtımı
İsveç'te kaldığı günlerde Leyla Bedirhan'la söyleşiler yapan gazeteciler onu Yahudi (16), Macar (17) veya gerçek Hint-Avrupalılara (18) benzetir, "güzel bir kadın olarak” tanımlar. Altı dil bilen Leyla'nın bildiği diller arasında Arapça ve Yunanca da bulunmaktadır.
Bir Kürt beyin kızının dans sanatçısı olmasını şaşkınlıkla karşılayan gazeteler başlıklarında sık sık prenses ve dansçı sözcüklerini birlikte kullanır (19). Aftonbladet gazetesi Leyla Bedirhan daha İsveç’e gelmeden önce, "zamanın değiştiğine” gönderme yaparak bu durumu şu ifadeyle dillendirir: Sådana äro tiderna (Zamanlar böyle) (20).
Bazı söyleşilerde Leyla Bedirhan ailesi, babası Abdürrezak Bey ve Kürtlerle ilgili açıklamalarda da bulunur. Baba soyunun Kürdistan'ın hükümdar ailelerinden gelmesinden dolayı çoğu kez Prinsessan av Kurdistan (Kürdistan Prensesi) olarak adlandırılır. Kejsare (Hükümdar) olarak tanımlanan babasının bir ara Van yöresinde hükümdarlık sürdürdüğünü belirtir.
Stockholms Tidningen gazetesi İran, Osmanlı İmparatorluğu ve Mezopotamya'da parçalara bölünen Kürdistan gibi bir ülkede hükümdarların kaza ve belalardan uzak kalmadığını belirtir.
Babası Kürdistan'ın kurtarılıp özgür olabilmesi yolunda Ruslarla bir ittifak kurmak için çok çabalamış, ama mücadelesinde başarılı olamamış ve en sonunda öldürülmüştür (21).
Kardeşini de savaşta yitiren Leyla Bedirhan sonuçta dans dünyasını fethetmek için tek başına çıktığı turnenin Stockholm durağında da seyircinin gönlünde taht kurar.
Seyirci ve eleştirmenlerin görüşü
Burada önemle belirtmemiz gereken nokta şudur: Stockholm'deki dans gösterisi, Leyla Bedirhan'ın sanatsal yaşamının ilk tecrübelerindendir. Bu sırada kariyerinin daha ilk basamaklarına tırmanan Leyla, gecede seyircinin beğenisini kazanmak ve gönüllerde taht kurabilmek için büyük çaba harcar. Dinmeyen alkışlar karşısında bazı dansları veya oyunları tekrar sunması bu çabanın bir göstergesi sayılabilir.
Asıl olarak yıldızı 1930’lı yılların başında parlamaya başlayan ve sonrasında bir dansçı olarak tüm dünyada tanınan
Leyla Bedirhan'ın ilk dans gösterisinden sonra seyirci ve eleştirmenlerden değişik görüşler gelir. Bu gösteri öncesi ve sonrasındaki gazete haberleri karşılaştırıldığında, eleştirmenlerin daha çok gösterinin ikinci bölümünde sunulan dansları beğendiği görülür.
Özellikle "Kürt dansı" ve ''Bibi" adlı danslar ilgi görür. Gazeteler bazı figürlerin tekrar edildiğine ve bazı dansların hareketli olmadığına dikkatleri çeker. Svenska Dagbladet gazetesi Leyla Bedirhan’ın "cinler" gibi değil "periler" gibi dans ettiğini, danslarında esrarengiz öğelerin az olduğunu belirtir (22).
Dagens Nyheter gazetesi beklentisini daha yüksek tutar; dansçının izleyicilerden çok alkış almasına şaşırıp, bu durumu Stockholm halkının görüşlerine bağlayarak yorumlar: "Kürdistan’dan daha fazla Kürdistanlar Stockholm’de bulunuyor. (23).
İsveç'ten ayrıldıktan sonra
İsveç basını Leyla Bedirhan'ı sadece İsveç’e geldiği yıl değil, Stockholm'den ayrılmasından sonra da anımsar. Örneğin Aftonbladet gazetesi 1926 yılında Leyla'nın yakında Paris'te bir dans gösterisi sunacağını belirtir, güzelliği ve yeteneklerinin onu yıldızlar arasına yerleştirdiği değerlendirmesini yapar (24).
Bir İsveç dergisi de 1927 yılında yayımlanan bir sayısında Leyla Bedirhan'ı dans yaşamındaki büyük atraksiyonlardan biri olarak görür (25).
Leyla Bedirhan’in dans gösterisinin yapıldığı Kraliyet Müzik Akademisi (Foto: R. Alakom) |
Sonuç
Leyla Bedirhan'ın adı ve sanatı Kürt kadın hareketi ve tarihi açısından büyük bir önem taşır. Leyla Bedirhan, İsveç'i ilk kez ziyaret eden altı Kürtten biri sayılır: Mîrze Seid (1893), Şerif Paşa (1898), Mehmed Emin Zeki (1915), Leyla Bedirhan (1925), Süleyman Knutas (1929) ve Selahaddin Rastgeldi (1947).
O tarihlerde Kürdistanlı bir kadının Avrupa’da sanatıyla kabul görmesi azımsanacak şey değildir. Bu anlamda Leyla’nın Avrupa ve Amerika çıkartması önyargıların kırılması ve kadınların özgürleşmesi için iyi bir örnek oluşturur.
Diğer yandan Leyla Bedirhan, İsveç'e giden ilk Kürt kadın sayılır. Bu tarihi ziyaret Kürt-İsveç ilişkilerinin parlak bir sayfasını da oluşturur. İsveç’i kendilerine yeni bir ülke olarak seçen Kürtler böylece, tarihlerine tabuları korkusuzca kıran ve gurur kaynağı olabilecek güçlü bir kadını da katmıştır.
50. yılını dolduran İsveç Kürtleri (1965-2015) böylece önceki tarihlerinde Leyla Bedirhan gibi ünlü bir sanatçının iz bıraktığına da tanıklık etmektedir. (RA/NV)
* Bu yazı Toplumsal Tarih Dergisi'nin 259. sayısında (Temmuz 2015) yayımlandı.
Dipnotlar
1 Leylâ Safiye, Leyla-Bir Kürt Prensesinin Öyküsü (İstanbul: Avesta, 2004). Yazar daha sonraları bu birinci kitabının genişletilmiş bir baskısını sekiz yıl sonra bu kez İngilizce olarak yayımlar: Leylâ Safiye, Searching for Leila the Kurdish Princess of Dance (İstanbul: Avesta, 2012). Her iki çalışmada, özellikle de İngilizce baskısının sonundaki yetkin Leyla kaynakçasında ünlü sanatçının 1925 yılındaki Stockholm ziyaretine ilişkin kaynak adlarını bulamayız. Öyle görülüyor ki yazar tarihte unutulup giden bu ziyaretten haberdar olamamıştır.
2 "Leila", Stockholms-Tidningen, 17 Şubat 1925
3 "Emirens dotter danserska",Aftonbladet, 24 Şubat 1924.
4 "Exotisk höghet i antågande?" Dagens Nyheter, 8 Şubat 1925.
5 Dagens Nyheter, 1 Şubat 1925.
6 "Prinsessan som blir dansös", Svenska Dagbladet, 29 Temmuz 1924.
7 "Exotisk dansös till Stockholm", Svenska Dagbladet, 8 Şubat 1925.
8 "Prinsessan Leilas dansafton", Stockholms Dagblad, 18 Şubat 1925.
9 "Exotisk höghet i antågande?", Dagens Nyheter, 8 Şubat 1925.
10 "Prinsessan som blir dansös", Svenska Dagbladet, 29 Temmuz 1924.
11 "Den dansande prinsessan", Aftonbladet, 15 Şubat 1925.
12 "Leila Bedr-Schan dansade", 18 Şubat 1925. "Leila Bedr-Schan's dansafton", Aftonbladet, 18 Şubat 1925.
13 "Den kurdiska danserskan här", Dagens Nyheter, 17 Şubat 1925.
14 "Den dansande prinsessan", Aftonbladet, 15 Şubat 1925.
15 "Kurdistan-Prinsessan till folkteatern", Stockholms-Tidningen, 25 Şubat 1925.
16 "Den kurdiska danserskan här", Dagens Nyheter, 17 Şubat 1925.
17 "Kvällens danserska", Stockholms-Tidningen, 17 Şubat 1925.
18 "Den kurdiska danserskan här", Dagens Nyheter, 17 Şubat 1925.
19 "Prinsessan av Kurdistan och dansös", Svenska Dagbladet, 17 Şubat 1925.
20 "Emirens dotter danserska", Aftonbladet, 24 Şubat 1924.
21 "Kvällens danserska", Stockholms-Tidningen, 17 Şubat 1925.
22 "Leila Bedr-Schan dansade", Svenska Dagbladet, 18 Şubat 1925.
23 "Teater och musik", Dagens Nyheter, 18 Şubat 1925.
24 "Prinsessan av Kurdistan", Aftonbladet, 20 Şubat 1926.
25 "Kurdisk prinsessa som danserska i Paris", Hvar 8 Dag, nr 14/1927.