Bu yazıda, Latin Amerika ülkelerinin devlet marşlarını inceliyoruz. Marşların çoğu, İspanyol sömürgecilere karşı bağımsızlığın kazanıldığı dönemde yazıldığı için, özgürlük, bağımsızlık ve kurtuluş savaşı, çok sık işlenen izlekler. Ayrıca, bölgedeki marşların çoğu, dinlemesi keyif veren ezgilere sahip.
Antigua ve Barbuda’nın marşı bir özgürlük şarkısı:
“(...)
Ulusların tanrısı, kutsamaların
Ülkemizin üstüne olsun;
Hep yağmur ve güneş parıltısı göndererek,
Ürünle ve çiçekle doldur tarlalarını;
Biz, onun çocukları yalvarıyoruz sana,
Bize güç, inanç, bağlılık ver,
Asla yenilmeden, hep ayakta kalarak
Koruması için özgürlüğünü.”
Arjantin’in marşı bir diğer özgürlük şarkısı:
“Duyun ölümlüler! Kutsal haykırışı:
Özgürlük, özgürlük, özgürlük!
Duyun kırılan zincirlerin gürültüsünü:
Görün soylu Eşitlik’i tahtta.
Kurdular o en şerefli tahtı
Güney’in birleşik bölgeleri!
Ve yanıt verdi dünyanın özgür halkları:
Selam olsun Büyük Arjantin Halkı’na!”
Aruba’nın marşında, özgürlüğe ek olarak, ülke sevgisi öne çıkıyor; adaların coğrafi özellikleri anılıyor.
Bahama da, marşında coğrafi özelliklerini anan ülkelerden.
Barbados da, marşında coğrafi özellikleri anıyor; bir de “Tanrı bizi korudukça bize birşey olmaz” gibi bir görüşe yer veriliyor.
Belize, marşında, kendini ‘özgürlerin ülkesi’ olarak (‘azat olmuş köleler’ anlamında) tarifliyor. Bu şirin ülke, kendini zorbaların ve despotların korkulu düşü olarak konumlandırmış. Eril dil dışında, kölelik karşıtı içeriğiyle öne çıkıyor:
“Ey Karayip Denizi’ndeki Özgürler’in Ülkesi,
Erkekliğimiz üstüne ant içiyoruz özgürlüğüne!
Vakit geçiremez hiç bir zorba burada, kaçmalıdır despotlar
Demokrasinin bu dingin sığınağı
Çimenleri kutsayan atalarımızın kanı
Özgürlük getirdi kölelikten, zalimin değneğinden,
Doğruluğun gücü ve Tanrı’nın iyiliğiyle,
Odun kırıcılar olmayacağız artık.”
Öte yandan, Belize’nin bir de, devlet marşıyla birlikte anılan bir milli duası var. Dua, Tanrı’ya yönelik isteklerden oluşuyor:
“Göksel bilgeliğinin ışığı yönetsin tasarılarını
Ve çabalarını onların, böylece yardımınla ulaşalım
Amaçlarımıza. Rehberliğinde, tüm
Çabalarımız, barışa, toplumsal adalete, özgürlüğe, ulusal
Mutluluğa yönelsin, çalışkanlığın artmasına, ılımlılığa ve yararlı bilgiye.”
Bolivya’nın marşında özgürlük ve kölelik karşıtlığı ön planda. Marşın nakaratı, “köle olmaktansa ölüm!” Bu izleğe, başka sözcüklerle olmakla birlikte diğer kıtalarda da yer veriliyor:
“Burada tahta çıktı adalet,
Unutulsun aşağılık zulüm.
Ve çalsın o şanlı zil.
Özgürlük! Özgürlük! Özgürlük!
Büyük Bolivar’ın çocukları
Ant içtiler binlerce kez,
Görmektense küçük düşürüldüğünü
Vatan’ın yüce bayrağının, ölürüz!”
Brezilya, uzun marşında, özgürlüğün yanında eşitliğe ve adalete de yer açıyor:
“(...)
Bu eşitlik sözü
Güçlü kollarımızla korunduğu sürece,
Göğsünde ey Özgürlük,
Ölümü bile yener kalbimiz.
(...)”
Cayman Adaları’nın marşında, coğrafi özellikler ile Tanrı’ya vurgu var.
Dominik Cumhuriyeti’nin marşında, bağımsızlık ve kölelik karşıtı kurtuluş savaşı öne çıkıyor. Yine eril dil eleştirilebilir. Onun dışında bu, köle olmayı reddeden bir halkın ezgisi.
“(...)
Ama cesur ve başeğmez Kiskeya
Yüksekte tutacak alnını her zaman
Değil mi ki bin kez köleleştirilse de
Bilir binlerce kez özgür olmayı.
(...)
Yurttaşlar, gösterelim kalkarak
Yüzümüzü, bugün herzamankinden daha gururlu;
Yerle bir olacak Kiskeya
Köle olmaktansa bir daha.”
Dominika’nın İngilizce olan marşı, ülkenin coğrafi özelliklerini öne çıkaran marşlardan.
Ekvador’un ‘Selam Ey Vatan’ başlıklı marşı, vatan sevgisini konu alıyor.
El Salvador marşı da vatan sevgisini işliyor ve yurttaşlardan gerekirse kendilerini feda etmeleri isteniyor. Özgürlük ve tarih, diğer öne çıkan izlekler:
“(...)
Özgürlük, inağıdır, rehberidir
Ki savunmuştur onu binlerce kere;
Ve birçok kez, hunharca zorbalığın
Karşı koydu nefret dolu gücüne.
Üzünçlü ve kanlıdır tarihi onun,
Ama üstün ve parıltılı aynı zamanda;
Haklı şanın kaynağı,
Spartalı gururunda büyük ders.
Yılmaz doğuştan cesareti,
Ölümsüz bir kahraman vardır her insanda
Yücelerde kalmayı bilen
Yücelerinde, atasözlerine konu eski yiğitliğin
(...)”
Grenada’nın marşı, geleceğe bakan bir marş. “Tanrı ulusumuzu kutsasın” biçiminde bitiyor.
Guatemala, marşında köleliğe karşı bayrak açan bir diğer ülke:
“Mutlu Guatemala! Sunakların
Kirletilmesin taş yüreklilerce;
Ne de köleler olsun boyunduruğa razı
Ne de zorbalar olsun yüzüne tüküren.
Yarın kutsal toprağın
Tehdit edilirse düşman işgaliyle,
Rüzgarda özgür, güzel bayrağın,
Haykıracak: Ya zafer ya ölüm.
(...)”
Guyana, marşında kendini ‘özgürler ülkesi’ (azad olmuş köleler ülkesi) olarak tarifleyen bir diğer ülke. Bu marş da, köleliğe karşı bayrak açıyor ve ülkenin 6 etnik grubunu anıyor. Ülkede, İngiliz sömürgeciliğinin bir ürünü olarak, çoğunluk, Hindistan’dan getirilen işçilerin ikinci, üçüncü vd. kuşağından oluşuyor.
Dünya tarihinde köle ayaklanmasıyla ilk özgür olmuş olan Haiti’nin marşında bayrak ve vatan için ölmek kutsanıyor. Diğer ülkelerdekilerin tersine, Haiti’nin marşı, köleliğe karşı bayrak açan bir marş değil. Bunun nedeni, bu marşın bağımsızlıktan 100 yıl sonra kabul edilmiş olması olabilir.
Honduras’ın marşı, coğrafi güzellikler övgüsüyle başlayıp bayrak, vatan ve vatan için onurlu ölüm gibi izleklere yöneliyor.
Jamaika’nın marşı, Jamaika’yla ilgili olarak Tanrı’ya yöneltilmiş dileklerden oluşuyor. Bu marşta, kan, düşman, savaş vb. gibi öğeler yok.
Kolombiya’nın marşı, bağımsızlık ve özgürlüğü anıyor:
“(...)
“Bağımsızlık” diye bağırıyor
Latin Amerikan dünyası:
Kahramanların kanıyla yıkanıyor
Kolomb’un toprağı.
(...)”
Kosta Rika’nın marşı, barış ve emeğe vurgu yapıyor. Eril dili dışında övgüye değer:
“Soylu vatan, güzel bayrağın
İfadesi bize verdiğin yaşamın:
Berrak mavi gökyüzün altında
Uzanır barış, beyaz ve saf.
Doğurgan emeğin direngen kavgası içinde
Ki kızartır yüzünü insanların,
Kazanırlar çocukların, tarım işçileri
Bitimsiz saygınlık, saygı ve onur,
Bitimsiz saygınlık, saygı ve onur.
Selam ey soylu ülke!
Selam aşkın anası!
Biri çıkıp lekelemeye kalkarsa görkemini,
Halkını göreceksin, yiğit ve erkekçe
Tüf kamalarını silahlarla değişirken.
Selam ey vatan! Cömert toprağın
Tatlı sığınak oluyor bize, geçim sağlıyor;
Berrak mavi gökyüzün altında
Sonsuza dek yaşasın barış ve emek!”
Küba’da devrimden sonra marş değiştirilmiyor. Marş, aşağıdaki görüldüğü gibi, kurtuluş savaşından çeşitli öğeler taşıyor:
“Savaşa koşun Bayamolular,
Değil mi ki Vatan, gururlu bilir sizi;
Korkmayın şanlı bir ölümden,
Değil mi ki yaşamak sayılır vatan için ölmek.
Zincirler içinde yaşamak
Alçakça, rezilce yaşamaktır;
Duyun sesini, savaş borusunun;
Silahlara, yiğitler, koşun!
Zincirler içinde yaşamak
Alçakça, rezilce yaşamaktır;
Duyun sesini, savaş borusunun;
Silahlara, yiğitler, koşun!”
Meksika’nın marşı da kurtuluş savaşına gönderme yapıyor. Görece uzun olan bu 160 yaşındaki marşta, düşmanlar, vatan için kan dökme ve kendini feda etme gibi öğelere rastlıyoruz:
“Meksikalılar, savaş çağrısında
Hazırlayın kılıcı ve zinciri.
Ve titresin yeryüzü, çekirdeğinden,
Topların gümbürdemesiyle.
Ve titresin yeryüzü, çekirdeğinden,
Topların gümbürdemesiyle!”
Nikaragua’nın marşı, geçmişteki savaşları unutmamakla birlikte geleceğe bakıyor:
“Selam sana Nikaragua! Toprağında
Duyulmuyor top sesleri artık,
Kardeşlerin kanıyla boyanmıyor
İki renkli görkemli bayrağın.
Parlasın gökyüzünde güzel barış,
Hiç bir şey lekelemesin ölümsüz görkemini
Sana çalışmak yaraşır
Ve onur, zafer işaretindir senin!”
Panama marşı da, geçmişi anıp geleceğe bakan marşlardan. Ancak bu coğrafyayı yerlilerin değil de Kolomb’un olarak kodlaması eleştirilmeyi hak ediyor:
“Kazandık zaferi sonunda
Sevinçli birlik toprağında;
Harlı, görkemli ateşlerle
Aydınlanıyor yeni ulus.
Kapanmalıdır bir örtüyle
Geçmişin azabı, çarmıhı;
Tapılmalı gökyüzünün mavisine
Parıltılı ışıltının bireşimiyle.
İlerleme okşuyor ocağını.
Yüce şarkının ölçüsü ile,
Görüyorsun kükreyişini iki denizin de
Yol açıyor soylu görevin için.
Çiçeklerle kaplı toprağında
Yerin serinliğinin öpüşüyle,
Durdu savaşçı gürültüler;
Kardeşçe sevgi hükmediyor yalnızca.
İleriye kazma-kürekle,
Çalışmaya, daha fazla gecikmeden,
Ve böyle olacağız iş’te, bayramda,
Bu verimli dünyasında Kolomb’un.”
Paraguay’ın marşı, sömürgecileri mahkum ediyor ve köleliği lanetliyor:
“Paraguaylılar, ya Cumhuriyet ya Ölüm!
Yiğitliğimiz özgürlük verdi bize;
Ne ezenler ne köleler varolabilir
Birliğin ve eşitliğin olduğu yerde.
Amerika halkları ne yazık ki
Ezildi üç yüzyıl, kral altında,
Ama gururla yükseldiği bir günde,
“Yeter artık!” dedi ve yıkıldı krallık.
Savaşarak heybetli
Gösterdiler savaşçı şanlarını;
Ve yıkarak yüce tacı,
Yükselttiler zafer beresini.
(...)
Lanet feodalizmin mezarından
Yükseliyor özgürce, tapılası Anavatan;
Zalimler, diz çökün karşımızda!,
Yurttaşlar, ses verin Marş’a!
Ses verin haykırışa: “Ya Cumhuriyet ya ölüm!”,
Yayıyor onu göğüslerimiz inançla,
Ve yankılanıyor o, dağlarda
(...)
Ya özgürüz ya köleyiz ortası yok
Ve bir uçurum ayırıyor bu ikisini.
(...)”
Peru’nun ‘Özgürüz ve Öyle Kalalım Sonsuza Dek’ adını taşıyan marşının vurgusu özgürlüğe:
“(...)
Ezilen Peru Halkı uzun süre,
O korkunç zinciri taşıdı
Mahkum edilerek köleliğe,
Uzun süre sessizce sızladı.
Ama kutsal ‘Özgürlük’ çığlığı,
Bir kez duyuldu mu kıyılarında,
Silkeleniyor kölenin kayıtsızlığı,
Kalkıyor eğilmiş başlar da.
(...)”
Porto Riko, ABD’nin bir parçası. Ancak güçlü bir bağımsızlık hareketine sahip. Bağımsızlık yanlılarının 150 yıldır söylediği ‘Borikenli’ adlı marş, oldukça ilerici sözlere sahip:
“Uyan Borinkenli
İşaret verildi!
Uyan artık o düşten
Savaşmak zamanıdır!
Bu yurtsever çağrıyla
Yanmıyor mu yüreğin?
Gel! Heyecanlanıyoruz
Top atışıyla.
Bak, Kübalı’ya
Özgür olacak yakında;
Kılıç, ona
Özgürlüğünü verecek…
Kılıç, ona
Özgürlüğünü verecek.
(...)
Zorbalar istemiyoruz artık,
Yıkılsın zorbalıklar,
Zaptedilmez kadınlar da
Bilirler savaşmayı.
Özgürlük
İstiyoruz biz,
Ve kılıçlarımız
Verecek onu bize.
Ve kılıcımız
Verecek onu bize.
Gelin, Borinkenliler,
Gelin şimdi,
Özgürlük istiyoruz,
Özgürlük istiyoruz.
Özgürlük, özgürlük!”
Bir ada ülkesi olan Saint Kitts ve Nevis’in marşı, barışa vurgu yapıyor ve Tanrı’nın koruyuculuğuna güvenildiği belirtiliyor.
Bir diğer ada ülkesi olan Saint Lucia’nın marşında, coğrafi özellikler vurgulanıp Tanrı anılıyor.
Yine bir ada ülkesi olan Saint Vincent ve Grenadinler, yukarıdaki iki örnekteki gibi coğrafi özellikleri öne çıkarıp Tanrı’yı anıyor.
Surinam’ın ‘Tanrı Surinam’la Olsun’ adındaki marşı, Tanrı’yı anarak başlayıp ülke sevgisine odaklanan kısa bir marş.
Şili’nin 100 yaşındaki marşı, girişte, Tanrı’yı ve ülkenin coğrafi özelliklerini anıyor. Daha sonra, kendini ülke için feda etme düşüncesi işleniyor. Marşın nakaratı şöyle:
“Ya mezarı olacaksın özgürlerin
Ya da sığınak, zulme karşı”
Trinidad ve Tobago’nun marşı, özgürlük ve ülke sevgisine odaklanıp Tanrı’yı anıyor. Marşın nakaratı, eşitlikçiliği dolayısıyla anılmaya değer:
“Burada tüm inançlar ve ırklar, eşit yer buluyor kendine,
Ve Tanrı kutsasın ulusumuzu”
Uruguay’ın marşında kurtuluş savaşına ve özgürlüğe vurgu var:
“Uruguaylılar, ya vatan ya mezar.
Ya özgürlük ya şanlı ölüm.
Ruhun verdiği sözdür bu
Ve kahramanca tutacağımız.
Özgürlük, özgürlük, Uruguaylılar
Bu haykırış kurtardı vatanı
Ve ağır çarpışmada, yiğitlerde
En büyük coşkunluğu uyandırdı
Bu kutsal armağanı, şanı
Hakettik, zorbalar: titreyin!
Özgürlük diye haykıracağız kavgada
Ve yine özgürlük diye haykıracağız ölürken de!”
Venezuela’nın marşı, kurtuluş savaşını ve köleliği anıyor. 130 yıllık marşta, köleliğin nasıl bir dönem olduğu anımsatılıyor:
“Zincirler altında!
Bağırıyordu efendi
ve yoksul, kulübesinde
özgürlük istedi”
Yazının başında belirttiğimiz gibi, Latin Amerika ülkelerinin marşları, çoğunlukla kurtuluş savaşına, özgürlüğe ve bağımsızlığa odaklanıyor. Latin Amerika’nın çoğunlukla tek bir sömürgeciden, İspanyol sömürgecilerden muzdarip olmasından olsa gerek, kıtanın genelinde, marşlarda büyük benzerlikler var. Bu açıdan, Latin Amerika çok özel. Başka hiç bir bölgede, marşlar arasında bu kadar izleksel benzerlik bulunmuyor. Latin Amerika marşları, savundukları siyasal değerler açısından, Avrupa devletlerinin marşlarının çoğundan daha ileride. Yine de kimi marşlardaki eril dil, kan ve feda vurgusu eleştiriye açık. (UBG/EA)
(*) Bu yazıdaki bütün marşlar şu kaynaktan alınmıştır:
Gezgin, U.B. (2005/2007). Devletler ve Marşları.