Tarihin bilinen ilk kadın film yönetmeni, aynı zamanda ilk kurmaca filmi çeken sinemacı Alice Guy Blaché, 1 Temmuz 1873 yılında Paris’te doğar. Parisli bir kitapçının dört çocuğunun en küçüğü olan Alice, Paris’te eğitim görür. Babasını küçük yaşta kaybeder, erken yaşta sekreter olarak çalışmaya başlar.
1897’de annesinin bir yardım kuruluşundaki çalışmaları sırasında film ekipmanı satışıyla uğraşan Léon Gaumont ile tanışır ve onun sekreteri olur. Firma kamera üretmekten film yapımına geçince, Alice sinemayla haşır neşir olma fırsatı bulur.
1897-1906 arasında Gaurmont filmlerinde prodüktörlük yapar. Bu dönem aralarında La Fée aux Choux (1900), Lumière'in Arroseur Arrosé filmi (1897), La Vie du Christ’in (1898-99) de olduğu yüze yakın film yapar.
1906 yılında kameraman Herbert Blaché ile tanışır, evlenirler, onun tayini dolayısıyla birlikte New York’a giderler. 1910 yılında Alice’in bir kız çocuğu olur. Doğumdan sonra, daha serbest, bağımsız koşullarda sinema yapmaya devam etmek isteyen Alice, ABD’de kendi prodüksiyon firmasını kurar. Küçük ama yaratıcı bir firma olan Solax, üç yıl faaliyette kalır. Alice, Guy Blancé da A Child's Sacrifice (1910) ve Dick Whittington and his Cat (1913) gibi pek çok film çeker. Ekonomik krizde firması kapanınca da 1913’de Blaché Features’ı kurar.
Chirurgie Fin De Siècle - Yüzyıl Sonunda Cerrahi (1900)
1922’de Herbert Blaché’tan ayrılarak kızıyla Fransa’ya döner ama film endüstrisi ona kapılarını açmaz. Alice çocuk kitapları yazmaya başlar. 1953’te Fransa hükümeti ona Legion d'Honneur (onur nişanı) verene dek, hayatını nasıl sürdürdüğünü hala tam olarak bilemiyoruz.
Tarnished Reputations - Zedelenmiş İtibar (1920)
1964’de ABD’ye dönen Alice Guy, kızlarından birinin yanında yaşamaya başlar. Sonrasında da New Jersey’te bir huzurevine kalır. 95 yaşında, orda hayata gözlerini yumar…
Film endüstrisinin siyah-beyaz yıllarına renk ve ses getiren sinemacının ölümü de sessiz olur. Arkasından tek bir gazete ilanı ya da haberi yayınlanmaz. Alanında kendisini “kanıtlamış” pek çok kadın gibi Alice de yok sayılır, unutturulur. Oysa Alice, hayatı boyunca, gerek yönetmen gerek yapımcı olarak resmi kayıtlara göre bile 350’ye yakın film yapmıştır ama yine de geleneksel erkek egemen sinema sektörüne verdiği emeği “kanıtlamak” zorundadır.
La Fée aux Choux - The Cabbage Fairy (1896) |
Kadınların görünmez kılındığı sinemanın tarihini de yeniden yazmak gerektiğini fark ettiren yetmişlerin feminizm dalgası sonrası yapılan çalışmalarla Alice’in sinemadaki öncü üretimi görünür kılındı, resmi kayıtların en az iki katı film yaptığı ortaya çıkarıldı. Ki bugün artık kaynaklar onu 20. yüzyılın başında sinema endüstrisine pek çok özellik katan sinemacılardan biri olarak gösteriyor ya da göstermek durumunda. Gerçi hala “İlk Kadın Sinemacı” olarak anılmakta.
1906 gibi çok erken bir tarihte, sinemanın ilk renkli filmlerinden olan La Fée Printemps’ı çeker. 1906 -1907 arasında kronofon ile yapılan 100 civarında sesli kısa filmin çekilmesini sağlar. Ama sinema endüstrisinin geleneksel erkek egemen kaynaklarında Alice ya hiç var olmamış sayılır ya da dipnotlarla geçiştirilir. 1972’de yayımlanan The Dictionary of Film Makers (Film Yapımcıları Sözlüğü) adlı çalışmada Georges Sadoul, Alice için şöyle yazar:
“Guy Blaché, Alice -... aslen Leon Gaumont’un sekreteriydi. Blaché, müşterilere film ekipmanı yapan Gaumont ile çalışırken, sunum amaçlı kısa filmler çekiyordu. İlk filmi Fee Aux Choux’u, Melies’in filminden aylar önce, 1896’da çekti. Böylece tarihin ilk kadın film yönetmeni oldu.”
Ancak aynı kitapta, öykülü-kurmaca sinemanın “babası” olarak Melies gösterilir. Oysa Alice’in, Melies’ten önce çektiği, bir Fransız fabl’ı anlattığı filmi La Fée Aux Choux filmi, sinema tarihinin ilk kurmaca filmidir. Mesele ilk olmaktan çok öte elbette ama biz yine de düzeltelim: Alive Guy Blaché kurmaca film çeken ilk yönetmendir, Melies ise kurmaca film çeken ilk erkek yönetmendir.
Yeniliklerden, denemekten korkmayan, fantastik filmlerden romantik filmlere çeşitli türlerde film yapan Alice Guy Blaché’nin filmleri, yetmişlerden sonra, tüm kadın filmleri festivallerinde olduğu gibi Türkiye’deki kadın filmleri festivallerinde de yer alır.
10. Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde gösterilen filmi The Consequences of Feminism diğer adıyla In the Year 2000 adlı “bilim kurgu” filmi 1906’da yapar. Filmde, feminizmin yüz yıl sonrasını, kadınların egemen olduğu bir dünyada erkeklerin nasıl bir yaşam süreceğini kurgular.
Women Who Made the Movies’de kızı Simone Blaché, Alice’i şöyle anlatıyor: “O pek çok açıdan 19. yüzyıla ait bir kişiydi. Aile yapısına inanıyordu. Ama güçlü feminist görüşleri de vardı. Feminizm adına gördüğü ve işittiği her şey onu heyecanlandırırdı”.
Onun yapıtları ve yaşamı da bizlere heyecan, cesaret ve onur veriyor.
Kadınlar Alice ile başlayarak, 121 yıldır sinema yapıyor. 47 yıldır kadın filmleri festivalleri yapıyor. 15. Filmmor Kadın Filmleri Festivali 11 Mart’ta başlıyor. Hepimizin Alice’in sinema setlerinden geldiğini anımsamaya, onu hak ettiği gibi yaşatmaya vesile olsun. (GD/MÖ/ÇT)