Arada bir, “Çok var mı?”, “Ne kadar kaldı?”, “Ne zaman başlayacak?” diye sormasından çok meraklandığını, heyecanlandığını anlıyorum. Yatıştırmak için kalan süreyi söyleyip, dikkatini başka bir yöne kaydırmaya çalışıyorum.
Ginko Tiyatro’nun “Canavar mı Yok mu?” adlı oyununu izlemek için yarım saat erkenden gittiğimiz tiyatro sahnesinin fuayesinde, kızım Liyan heyecanlandığını bu şekilde belli ediyor.
Oyun başlayıncaya kadar kalkıp etraftaki afişlere, duvarda asılı duran fotoğraflara bakıyor. Bir daha yanıma gelip, “başlamıyor mu?” diyor. Oyunun saati geldiğinde, gidip yerimizi alıyoruz ve oyun başlıyor.
Kaplumbağa krallar
İki kaplumbağa kral, bir portakal bahçesinde karşılaşır ve bir portakal üzerinden kavgaya tutuşur. Halklarını birbirlerinin üzerine salmakla tehdit eden bu kaplumbağa krallar, halklarını savaşmaya ikna etmek için köylerine saldırmak isteyen bir canavar olduğu yalanını ortaya atarlar.
Krallarının bu "oyunundan" habersiz iki köyün halkları, canavarla savaşmak üzere, aralarından birer kişiyi seçer ve canavarın görüldüğü bölgeye gönderir. Aylar sonra, bu iki kaplumbağa birbirleriyle karşılaşır ve her biri diğerinin canavar olduğunu sanır. Ancak kısa bir süre sonra, öyle olmadığını anlar ve konuşmaya başlar.
Sonra da krallarının kendilerini kandırdıklarını fark ederler.
Ginko Bilim’in Türkçe olarak yayınladığı “Düşman” adlı kitabını, Ginko Tiyatro, "Canavar Mı Yok Mu?" adıyla sahneye uyarladı. Oyunun sahneleneceğini duyduğumda Liyan’a oyunu izlemek isteyip istemediğini sormuştum. Kitabı okuyup beğendiği için, oyunu da izlemek isteyeceğini düşünüyordum. Ki öyle de oldu. Çok heyecanlandı ve hemen, ne zaman gideceğimizi sordu.
27 Nisan Cumartesi günü Moda Sahnesinde oyunun galası vardı, ancak o gün gidememiştik. 5 Mayıs’taki gösterime gidip oyunu izledikten sonra ise, Liyan’a oyun hakkında neler hissettiğini, neler düşündüğünü sordum.
"Barış için bir kitap"
Oyun ile ilgili Liyan’ın düşüncelerine geçmeden önce kitap ilgili birkaç bilgi vermek istiyorum.
Kitabı Davide Cali yazmış, Serge Bloch çizmiş. Kitapta birbirleriyle savaşan, savaştırılmak zorunda bırakılan iki askerin ruh hali tasvir edilmiş.
“Düşman – Barış İçin Bir Kitap” bir çok dile çevrilip başta Uluslararası Af Örgütü olmak üzere bir çok sivil toplum kuruluşu tarafından sahiplenildi. Kitap güçlü bir barış savunusu fikrine sahip olarak değerlendiriliyor.
“Gölge oyunu olması iyi olmuş”
Kitapta savaş cephesinde birbirlerine düşman olan iki askerin duygu ve düşünce dünyaları anlatılıyor. Oyunda ise askerlerin yerini kaplumbağalar almış. Yine kitapta olmayan kral ve halktan insanlar eklenmiş oyuna.
Eve döndükten sonra, oyunu nasıl bulduğumu kendisiyle konuşmak istediğimi, bunu bianet'te yayınlayacağımı söyleyince, “Röportaj mı yapacaksın yani benimle” diye sordu. “Evet” dediğimde, kanepeye uzanarak ayaklarını üst üste attı ve benim sorularımı sormamı bekledi.
Oyunu nasıl bulduğunu sorduğumda, beğendiğini belirtti. Kitaptan farklı olmasının kendisi için sürpriz olduğunu söyledi sonra.
"Krallar yalan söylüyor"
“Küçük bir kaplumbağa, canavarı arıyor! Ama bilmiyor ki…krallar yalan söylüyor” temasını işleyen oyunda ilgili olarak Liyan düşüncelerini şu cümlelerle ifade etti.
“Savaş kötü bir şey mesajı veriyordu. Krallar kovuldu, çünkü yalan söylediler. Krallar onlara gerçeği söylemekten korkuyorlardı. Gerçeği söyleselerdi, daha iyi olacaktı. Bir portakal için kavga ettiler. Ondan sonra halklarına yalan söylediler. Onları kandırdılar. Gerçeği söyleselerdi, halkları savaşmazdı.”
“Krallar çok cimriydi. Ailelerine her şeyi veriyorlardı ve kendilerine. Çok az da halka yemekleri veriyorlardı. Bu kötü bir şey.”
“Kitaptan farklı olması sürpriz oldu”
Oyuncular kral ve halktan insanları canlandırmak için gölge oyunu tekniğini kullanıyorlar. Bu teknik ve ayrıca müziklerin genel olarak hoşuna gittiğini anlattı.
Hoşlanmadığı bir şey olup olmadığını sorduğumda, 35 dakika olan oyunun süresini uzun bulduğunu söyledi.
Liyan, insan karakteri yerine kaplumbağa karakterlerinin kullanmasını da güzel bulmuş.
Oyunculardan birinin kadın birinin erkek olması için, “Öyle olması hoşuma gitti. Daha eğlenceli oluyordu” diyerek beğendiğini belli etti.
Ben, oyunun çocuklar için biraz karışık geldiğini düşünüyorum dediğimde, “Hayır, benim için karışık değildi. Sen büyüksün o yüzden karışık buldun. Çocuklar için karışık değildi” diyerek benden farklı düşündüğünü ifade etti.
Sorularım bittikten sonra, “Sorularını beğenmedim. Ben soru hazırlayacağım deyip elimdeki kalem ve defteri aldı aşağıdaki soruları yazdı. Defteri elime tutuşturup, "şimdi bunları sor" dedi.
Liyan, 6 yaşında. Oyun 4 yaş ve üzeri çocuklar için uygun. Son olarak “çocuklar bence bu oyunu izlemeye gitsinler” diyerek röportajı bitirdi.
KünyeGinko Tiyatro henüz çok yeni bir tiyatro. "Canavar mı? Yok mu?" onların ilk oyunu. Oyunu Ezgi Keskin uyarlayıp yönetiyor. Ezgi Keskin ve G. Can Yıldırım oynuyor. Yasin Kayırtar'ın müziklerini, Ezgi Keskin, G. Can Yıldırım'ın dekor ve kostumlerini hazırladığı oyunun ışık tasarımını Alev Topal yaparken, afişini ise Seda Yılmaz hazırlamış. Çizimler de Atilla Atala ait. Oyun Moda Sahnesi'ndeki galanın ardından 28 Nisan'da Kadıkoy Theatron'da sahnelenmişti. |
(FD/EKN)
* Fotoğraflar: Ferid Demirel / bianet