Tac'ın Nöbetçileri'ni Rajiv Joseph yazmış, Sami Berat Marçalı yönetmiş. B Planı tarafından sahnelenen oyunu, Toy İstanbul'da izledim. Oyuncular Kaya Akkaya ve Murat Eken.
Tac Mahal efsanesi
Tac’ın Nöbetçileri’nde Dünyanın 7 Harikası'ndan biri olan, Hindistan’ın Agra kentinde Şah Cihan’ın ölen eşi Ercümend Banu Begüm adına yaptırdığı bir anıt mezar olan Tac Mahal’in efsanelerinden esinlenmiş bir hikâye izliyoruz.
1648 yılı, Tac Mahal inşaatının başlaması üzerinden 16 yıl geçmiş. Ertesi günün ilk ışıklarıyla Tac Mahal, 16 yıllık gizlilik sonrası, çevresini saran duvarlardan kurtulup, herkesin görüşüne açılacaktır.
Hümayun ve Babür, kimsenin yapmak istemeyeceği kadar düşük bir görev olan, Tac Mahal’in önünde, ona arkası dönük olarak gece nöbeti tutan iki askerdir. O son gecede de nöbetlerindedirler. Hiçbir şekilde hareket etmeleri, konuşmaları yasaktır ancak Babür’ün gevezeliği ve enerjisi bu yasağa uymalarına izin vermez. Babür ikilinin konuşkan, haylaz, ele avuca sığmaz, kurallar ve otorite ile sorunlu, aynı zamanda da yaratıcı olanıdır. Çeşitli icatlar üzerine konuşmayı sever. Hümayun ise, işine, otoriteye bağlı, komutan oğlu, sistem adamı ancak farklı bir özelliği kuşları bilmesi, tanıması. Her ikisi de en üst askerlik seviyelerinden olan harem nöbetçisi olmak istiyorlar, Babür hararetle, Hümayun temkinli bir şekilde. Kardeş kadar yakındırlar, birbirlerine cankam diye seslenirler.
“Bir daha Tac Mahal kadar güzel hiçbir şey inşa edilmemeli”
Tac Mahal’in gizlilik hikâyesini Babür’ün zorlaması ile başlayan sohbetten anlıyoruz. Şah Cihan’ın emri ile Tac Mahal 16 yıldır yüksek bir duvar arkasında inşa edilmiştir ve yapımında çalışanlar dışında kimse nasıl olduğunu bilmemektedir. Şah Cihan dünya üzerinde olmayan güzellikte bir yapı inşa etmesini istemişti mimarlarından. Tac Mahal’den daha güzel bir şey olmamalı, eskiden de gelecekte de.
İki askerimize bu uğurda verilen korkunç görev her ikisinin de hayatını değiştirecektir. Babür’ün vicdan azabı içinde kıvranırken “güzelliği ben öldürdüm, ben güzelliği öldürdüm” diye bağırması boşuna değildir.
Mucitliğin sınırlarında dolaşırken yarattıkları icatlar; uçan peron, çuvalla taşınabilir ve her yere gitmeyi sağlayan delikler; icatlarını geliştirirken yaratılan masallar harikadır ancak masallar askerler için değildir!
Yüzleşme
Tac’ın Nöbetçileri iki askeri merkez alarak, kurallar, sorumluluklar, yasaklar, özgürlükler, vicdan, dostluk kavramlarını sorguluyor, onlarla yüzleşiyor. Otoritelere karşı durulması gereken yer neresi? Kurallar ve emirlerin sınırları nerede biter? Sadece asker bile olsanız, yaptıklarınızla yüzleşmeniz gerekmez mi? “Sadece emredileni yaptım” demek sizi nereye kadar kurtarır? En yakınınızı geride bırakmanızın bedeli nedir? Son noktada kime sadığızdır? Bunca sorunun arasında vicdan ve kalıcı güzelliği sorgulamayı da ihmal etmiyor.
Oyunun çok uzun bir bölümünde neredeyse hareketsiz iki adamın diyaloğu olarak süren oyun asla seyirciyi sıkmıyor, aksine bu diyalog acaba nereye varacak duygusunu son ana kadar hâkim kılıyor. Sorgulayan, karşı çıkan, kabullenemeyen asker Babür karakterinde Murat Eken, kuralcı, otoriteye uyan Hümayun karakterinde Kaya Akkaya başarılı bir performans sergiliyorlar.
Sahneler arasında kimi kez kaldırılıp dik hale gelerek Tac Mahal olan, kimi kez büyük bir sepete benzetilen, kimi kez de bir hücreye dönen sahne olabildiğince minimalist ama çok etkin, tasarlayan ise Marta Montevecchi.
Yönetmen Sami Berat Marçalı çok genç yaşına karşın çok fazla sayıda başarılı oyunu yönetmiş, yazmış. Yönettiği Kabileleri’i geçen sezon İstila’yı da bu sezon izledim. İkisinden de ayrı ayrı keyif aldım.
B Planı’nı takip etmeye devam edeceğim. (BY/HK)
Künye
Asistan: Abdullah Karanfil, İlayda Öncü, Utku Özdemir
Çeviren: Sami Berat Marçalı
Dekor: Marta Montevecchi
Grup Adı: B Planı
Işık: Alev Topal
Kostüm: Marta Montevecchi
Oyuncular: Kaya Akkaya, Murat Eken
Yazan: Rajiv Joseph
Yöneten: Sami Berat Marçalı, Seda Türkmen (Yrd.)