Koronavirüsle ilgili yaptığı açıklamalar Trump'ı New Yorker'ın kapağına taşıdı.
Yanlış bilgi yayarak panik yaratmak moda haline geldi. Covid-19’un biyolojik bir silah olduğu, sarımsakla bile iyileştirildiği veya büyük bir aldatmaca olduğuna dair spekülasyonlara milyonlarca insan maruz kaldı. Yanlış bilgilerin çoğu, çevrimiçi sohbet odaları veya şifrelenmiş mesajlar için bir platform olan WhatsApp'tan özel forumlar aracılığıyla yayılıyor. Bu mesajlardan bazıları, InfoWars gibi itibarsız web sitelerinden geliyor. Dahası, yanlış bilginin önemli bir kısmı, sosyal medyada bunu görenlerin önyargılarını pekiştirmek için kullanılıyor.
Özellikle sosyal medya akışlarında çevrimiçi okuduğumuz pek çok şey doğru gibi görünse de, çoğu zaman doğru değil. Yanlış bilgi, okuyucuları kasten yanlış bilgilendirmek veya aldatmak için oluşturulan haberler, hikayeler veya aldatmacalardan oluşuyor. Genellikle de amaç insanların görüşlerini etkilemek, politik bir gündemi belirlemek veya zaman zaman karışıklığa neden olmak için yapılıyor ve genellikle çevrimiçi yayıncılar için de oldukça kârlı olabiliyor. Medya Okuryazarlığı Uzmanı Martina Chapman'a göre, yalan haberlerin üç unsuru var: "Güvensizlik, yanlış bilgi ve manipülasyon".
İngiliz hükümeti pandemi sürecinde dezenformasyona karşı uzman bir ekip kurarak koronavirüs salgını hakkında yalan haberlerle mücadele etmeye çalıştı. Yanlış bilgi 2017'den beri gündemde olan bir konu. Yanlış bilgi türlerini belirleme konusunda farklı görüşler var. Kitleleri kasıtlı olarak yanıltmak, önyargılı bir bakış açısını veya belirli siyasi neden veya gündemi teşvik etmek için yaratılan hikayeler yaymak bunlardan biri. Özensiz gazetecilik de bir başkası. Bazen gazeteciler güvenilir olmayan bilgilerle veya izleyicileri yanlış yönlendirebilecek bilgileri teyit etmeden haber yayınlayabilirler. Örneğin, ABD seçimleri sırasında moda perakendecisi Urban Outfitters bir seçim rehberi yayınlamıştı. Rehber, seçmenlere 'seçmen kayıt kartı' olmadan oy kullanamayacaklarına dair yanlış bir bilgi içeriyordu. Bir başka strateji de, kişinin kendi inançlarını veya önyargılarını doğrulayan haberlere veya hikayelere çekilmesi ve yanlış bilgilerin bu önyargıları güçlendirmesi.
Sahte haberler yerine yanlış bilgi
Uzmanlar artık 'sahte haberler' terimini kullanmaktan kaçınıyorlar ya da en azından 'sahte haberler' terimi siyasetle yakından ilişkili olduğundan, bu ilişkinin konuyu daraltabileceği için kullanımını sınırlıyorlar. 'Sahte haberler' siyasi haber hikayeleri olarak daha dar bir şekilde anlaşılırken, 'yanlış bilgi' terimi, tüm platformlarda ve türlerde sağlık, çevre ve ekonomi gibi konuları kapsayan çok çeşitli dezenformasyona işaret edebileceği için tercih ediliyor.
Korona ile ilgili yalanlar
Facebook, tıbbi yüz maskelerinin satışını teşvik eden reklamları yasakladı. Google, insanları tedavi edilmemeye çağıran YouTube videolarını, Twitter da komplo teorilerini kaldırdı.
Hatırlanacağı üzere, 15 dakikada bir su içersek virüsün “boğazımızdan mideye ineceği”, orada mide asidinin tüm virüsü öldüreceği, düzenli olarak yeterince su içilmezse de virüsün nefes borusuna ve sonra da akciğerlere girebileceği iddia edilmişti.
Halbuki biliyoruz ki koronavirüsten korunma ve çözüm bu kadar basit olsaydı, binlerce insan ölmez, profesyonel spor etkinlikleri iptal edilmez, okulları boşaltmak gerekmez, şehirler hayalet kasabalarına dönüşmez ve de tüm dünya ekonomisi etkilenmezdi.
Koronavirüsü için aşı ve sahte tedavilerle ilgili yanlış iddialar, yüzlerce kez sosyal medyada paylaşıldı. "Kokain, koronavirüsü öldürür" başlıklı yanlış bilgi binlerce kez retweetlendikten sonra artık Fransız yetkililer, kokain kullanımını önlemek için uyarıda bulunmak zorunda kaldılar.
Bakanlar, yeni ekibin, kitleleri kandırmaya ve yanıltmaya yönelik yanlış veya manipüle edilmiş bilgilerin kasıtlı olarak yaratılmasını ve yayılmasını sınırlayacağını umuyor.
Yeni koronavirüs için bir aşı olduğunu iddia eden bir Facebook gönderisi 500'den fazla kez paylaşıldı.
Bir başka iddia, Çinli bir solunum yolları uzmanının, insanların, ağızlarını salin çözeltisi ile duruladıkları takdirde virüsün yok olacağı yönündeydi.
Dünya Sağlık Örgütü, virüsle ilgili yanlışlıkları ortadan kaldırmak için web sitesinde şu açıklamalara yer vermek zorunda kaldı:
• Soğuk hava, kar, sarımsak ve saç kurutma makinesi virüsü öldüremez.
• Sıcak banyo yapmak bunu engellemez.
• Sivrisinek ısırıkları ile bulaşamaz.
• UV lambaları cildi tahriş edebileceğinden elleri sterilize etmek için kullanılmamalıdır.
• Zatürreye karşı aşılar yeni koronavirüse karşı koruma sağlamaz.
İnternet ve sosyal medya, herkesin web sitesi, blog veya sosyal medya profilinde içerik yayınlamasını ve potansiyel olarak büyük kitlelere ulaşmasını oldukça kolaylaştırdı. Artık pek çok insan sosyal medya sitelerinden haber alıyor, birçok içerik oluşturucu / yayıncı bunu kendi yararına kullanabiliyor. Yanlış bilgi, viral olan hikayeler oluşturan ve yayımlayan yayıncılar için büyük miktarda reklam geliri üreten kârlı bir iş olabilir. Bir haber ne kadar fazla tıklama alırsa, çevrimiçi yayıncıların reklam gelirleri yoluyla o kadar çok para kazanması muhtemel. Birçok yayıncı için de sosyal medya, içerik paylaşmak ve web trafiğini artırmak için ideal bir platform oluşturuyor.
Yanlış bilgi, sosyal medya ve filtre balonu
Medya okuryazarlığıyla ile ilgili bir makalede Hugh Linehan, “Medya artık pasif olarak tüketilmiyor, yüz milyonlarca insan tarafından yaratılıyor, paylaşılıyor, beğeniliyor, yorumlanıyor, saldırıya uğruyor veya savunuluyor” diye ifade etmişti. En güçlü teknoloji şirketleri, özellikle Google ve Facebook tarafından kullanılan algoritmalar, bu hizmetleri kişiselleştirmek ve her kullanıcının profiline uyarlamak için mükemmel bir şekilde tasarlanmıştır.
Çevrimiçi olduğumuzda veya bir sosyal ağa giriş yaptığımızda genellikle çevrimiçi olarak yaptığımız aramalara dayanan haberler, makaleler ve içerikler sunulur. Bu tür içerik, kendi beğenilerimizi, görüşlerimizi ve inançlarımızı olduğu kadar bizim takibimizdeki ve beğenimizdeki paylaşımlarını da yansıtarak bizi farklı görüş ve görüşlerden soyutlamaktadır. Bu durum filtre kabarcığı olarak adlandırılır.
Yanlış bilgiler hakkında neler yapabiliriz?
Son günlerde, dünyanın en büyük sosyal medya platformları, COVID-19 hakkında yayılan sahte raporlar, hack girişimleri ve açık yalanlarla mücadele ediyor. Google ve Facebook, yanlış bilgilerle başa çıkabilmek için yeni önlemler aldı. BBC ve Kanal 4 gibi medya kuruluşları da enformasyon denetim siteleri kurdular.
Çevrimiçi ortamda dolaşan enformasyon miktarının fazlalığı ile yanlış bilgide artış, eleştirel düşünme ihtiyacını vurguluyor. Çocukların erken yaşlardan itibaren eleştirel düşünme geliştirmeleri gerekiyor. Bu, üçüncü düzey eğitime girdiklerinde ve kendilerini işyerine hazırlarken gençlerin gelişmesi için önemli bir beceri.
Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun, “sıtma ilacının koronavirüstedavisine kesinlikle iyi geldiğini” iddia eden videoyu paylaşması sonucu, Facebook, bir süre sonra videoyu kaldırdı. Bununla da yetinmedi, insanlara zarar verebileceğini düşündüğü tüm yanlış bilgileri kaldırmaya başladı. Twitter da aynı şekilde yanlış tıbbi bilgilerle mücadele rehberini güncelledi.
New York Başsavcısı Letitia James, radyo sunucusu Alex Jones'a koronavirüs için bir tedavi veya tedavi olarak satış ve pazarlama ürünlerini derhal durdurması yönünde uyarmıştı.
“Alex Jones - http://www.InfoWarsStores.com web sitesi aracılığıyla - diş macunu, diyet takviyeleri, kremler ve diğer birçok ürünü koronavirüsü önlemek ve iyileştirmek için tedaviler olarak pazarlıyor ve satıyordu.
COVID-19 dezenformasyon üstadı Trump
COVID-19 hakkındaki yanlış bilgi, potansiyel olarak büyük tehlike çünkü insanlara yanlış bir güvenlik duygusu verme riski taşıdığı gibi, paralarını yararsız “tedavilere” harcama konusunda da yanlış yönlendirebilir.
Dünyanın en güçlü demokrasisinin lideri olan Başkan Trump, yalan, yanlış veya yanıltıcı şeyler söyleme geçmişine sahip bir politikacı.
Başkan, COVID-19'un ABD'yi vurmasından bu yana kanıtlanmamış, yanıltıcı ve kafa karıştırıcı birçok açıklama yaptı. Örneğin, başlangıçta salgını küçümsedi ve kontrol altına alındığını söyledi ve son zamanlarda bir dezenfektanın bu virüs için tedavi amaçlı enjekte edilebileceğini önerdi.
Trump, gelen tepkiler üzerine, virüsün ortaya çıktığına inanılan Çin'den ABD’ye yapılan seyahatleri engellediğini, ayrıca dezenfektan ile ilgili olarak da şaka yaptığını söyledi. Yanlış bilgi paylaşımı özellikle de politikacının yanlış bilgi paylaşımı işleri daha da kötüleştirebiliyor.
Bu yılın başlarında, hiçbir kanıt olmadan, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Amerikan ordusunun Ekim ayında Çin'e koronavirüsü getirdiğini söyleyerek, ABD'nin salgından sorumlu olduğunu açıklamıştı.
Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da dahil olmak üzere Beyaz Saray üyeleri, herhangi bir kanıt sunmadan, koronavirüsün Çin'in Wuhan kentindeki bir laboratuvardan yayıldığını iddia etmişlerdi.
Komplo teorileri
Geçmişte ünlülerin "Aşıların otizme neden olduğu” konusundaki yanlış bilgiyi yaymaları hatırlardadır. Ünlüler ve açıklamaları, haber değeri taşıdıklarından, yanlış bilgilendirme için mükemmel bir amplifikatör işlevi görüyorlar.
Uzmanlar, Covid-19 hakkında ortaya konan şok edici komplo teorilerinin çoğunun, tüketicilerin duygularını manipüle etmek için özel olarak tasarlandığını söylüyor.
Politikacılardan farklı olarak, siyasi manipülatörler belirli bir gündemi dayatmaya çalışırlar, aşı karşıtı protestoculardan veya belirli bir siyasi partiyle bağı olan insanlardan farklı hareket ederler. Genellikle, bu kişiler derin devlet hakkındaki komplolara dayanan, sağlık ile ilgili yanlış bilgiyi yaymaya ve COVID-19'un yıkıcı bir hastalık olduğuna dair bilimsel kanıtları reddederler.
ABD Başkanı Donald Trump, haftalarca Amerikan kamuoyuna koronavirüs hakkında yanlış bilginin yayılmasına adeta öncülük etti. Trump'ın yanıltıcı, uydurma ve düpedüz yalanlarla dolu bu virüs savaşı şaşırtıcı ve rahatsız edici bir biçimde yayıldı. Örneğin Trump, koronavirüsün bir “mucize” gibi kaybolacağını, ayrıca sıcak havanın virüsü öldüreceğini ve yayılmasını durduracağını da ifade etmişti. Uzmanlar, mevsim gribi gibi bazı hastalıkların daha sıcak havalarda azalmasına rağmen, COVID-19'un ilkbahar veya yaz aylarında azalacağına dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyleyerek tüm bu iddiaları reddetti.
Güney Carolina'da yaptığı çarpıcı konuşmalardan birinde Trump, Demokratları kast ederek “bu onların yeni aldatmacaları” diye yaptığı açıklama ile, salgını mevsimsel griple eşdeğer tutarak ciddiyetini de küçümsemiş oldu.
Atlanta'daki COVID-19 hakkında bir basın toplantısı sırasında Trump’ın, insanların gripten öldüğüne dair bir bilgisi olmadığını açıklaması üzerine, Trump biyografisini yazan Gwenda Blair’in Trump’ın büyük babasının 1918'deki İspanyol gribinden öldüğünü hatırlatması oldukça ironik oldu.
Bilmek ya da bilmemek
Ipsos Mori tarafından King’s College için yapılan bir araştırma Britanyalıların koronavirüs haberlerini nasıl ele aldığına odaklandı. Araştırma, korona virüs hakkındaki asılsız haberlerin ve hatalı bilgilerin nasıl yayıldığını ve yayılma nedenlerini ortaya koyuyor.
Mayıs ayında hastalığın laboratuvarda üretildiğine inananların oranı yüzde 30 oldu. Bu oran Nisan’da yüzde 25'ti. Virüs ile 5G’yi ilişkilendirenlerin oranı ise yüzde 8 oldu, bu kesimin yüzde 60’ı haberleri YouTube’dan alıyor. Virüsün varlığına inanmayanların oranı ise yüzde 14. Haberleri Facebook’tan alan yüzde 56'lık bir kısım ise koronavirüse dair herhangi bir kanıt olmadığını ifade ediyor. Psychological Medicine dergisinde, 2254 kişi ile yapılan bir araştırmada, sosyal medya kullanımı ve asılsız bilgilere inanma arasında güçlü bir ilişki olduğu ortaya çıktı. Bilgilerini YouTube’dan alanların yüzde 58’i, hastalık belirtisine rağmen sokağa çıkarken, bu oran haberleri sosyal medyadan almayan kişilerde yüzde 16’yı geçmedi.
En çok doğru habere ihtiyacımızın olduğu ama ironik olarak da aynı zamanda en çok yalan, yanlış bilginin havada uçuştuğu şu süreçte, özellikle dijital medya okuryazarlığının ve enformasyonun eleştirel olarak değerlendirilmesi için temel beceriler geliştirmek, internette dolaşan herkes için çok gerekli.
(NÖ)