Kocaeli Derince’de Merkim Endüstri Ürünleri A.Ş. firmasına ait bir depoda 2000-3000 ton arasında olduğu tahmin edilen HCH (hekzaklosiklohekzan) ve DDT (Dichlorodiphenyltrichloroethane) atığı var. HCH ve DDT kalıcı organik kirletici (KOK) olarak nitelenmektedir.
HCH ve DDT karsinojenik (kanser oluşum mekanizmalarını tetikleyen madde), doğada kalıcı bir toksik kirliliğe yol açan ve canlıların dokularında birikim yapan toksik kimyasal maddelerdir.
Bu kimyasallar 1950’li yıllardan 1980’li yılların sonlarına kadar ülkemiz dâhil pek çok ülkede tarımsal üretimde pestisit olarak kullanılmışlardır. HCH ve DDT kullanımı ülkemizde 1985 yılında yasaklanmıştır.
HCH ve DDT atıklarının yol açtığı zararlara değinen bir yazı geçtiğimiz Ekim ayı içinde bianet’te yer almıştı. O yazıdan sonra Meclis’te HDP İzmir milletvekili Murat Çepni tarafından HCH ve DDT atıkları ile ilgili bir soru önergesi verildi.
Konu kamuoyunun gündemine yansıdıktan sonra HCH ve DDT atıklarının yakılarak imha edileceği ve bu işleme başlandığı öğrenildi. Ancak HCH ve DDT gibi molekül yapısında klor atomları içeren bileşiklerin yakılarak imha edilmesi dioksin ve furan bileşiklerinin oluşumuna yol açabiliyor.
Dioksin ve furan bileşikleri çok yüksek derecede toksik etkiye sahip, kalıcı bir kirliliğe yol açan çok zararlı kimyasal maddelerdir. Dolayısıyla yakarak imha sürecinin halk ve çevre sağlığı açısından bir sorun oluşturmadan yapılması gerekir.
Yakarak imha sürecinin nasıl planlandığı ve uygulandığı, yakma sürecinin uygunsuz yapılmasının doğuracağı sorunlar yine bianet’te yer alan bir yazıda ele alınmıştı. O yazıdan sonra konu yeniden Meclis gündemine geldi ve bir başka soru önergesi daha verilerek HCH ve DDT atıklarının yakılarak bertaraf edilmesi ile ilgili işlemlerde açığa çıkabilecek sorunlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na soruldu.
Her iki soru önergesine de geçtiğimiz günlerde yanıt geldi.
Soru önergelerine verilen yanıtlar bu yazının sonunda yer alan PDF dokümanlarında var. Verilen yanıtlar epeyce uzun olduğu için önemli noktaları kısaca özetlemek iyi olacak.
Toplam atık miktarı ne kadar
Soru önergelerine verilen yanıtlara göre 1980’li yıllardan bu yana depolarda tutulan toplam atık miktarının 2794,6 ton olduğu anlaşılıyor.
Ne kadarı imha edildi
Toplam miktarı 2794,6 ton olarak belirtilen atığın 540 tonunun 2013 yılına kadar Almanya’ya gönderilerek imha edildiği belirtiliyor. Kalan atığın 244,6 tonunun ise ülkemizdeki İZAYDAŞ firmasında imha edildiği açıklanıyor.
2019 yılı Haziran ayı itibariyle elde mevcut 2010 tonluk atığın ise 2020 yılı sonuna kadar İZAYDAŞ firmasında imha edilmesinin planlandığı, İZAYDAŞ’ın günlük atık imha kapasitesinin 3,5-4 ton civarında olduğu ve imha sürecinin hala devam ettiği belirtiliyor.
İmha sürecinde HCH ve DDT atıkları ve atıkların temas içinde olduğu her şeyin toplanıp, paketlenerek imha tesisine iletilmesi gerekiyor.
Şu ana kadar paketlenen, Merkim firmasının deposunda bekletilen ve İZAYDAŞ firmasına gönderilen atık miktarına dair bilgiler ise aşağıdaki tabloda yer alıyor.
İmha süreciyle ilgili bilgiler paylaşılacak mı?
İZAYDAŞ tarafından yapılan imha işleminin uygun koşullarda yapılıp yapılmadığı ve çevresel bir risk oluşturup oluşturmadığına yönelik test ve ölçüm sonuçlarının her 400 tonluk atık yakım işlemi sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler’in ilgili birimine rapor edileceği belirtiliyor.
İmha edilecek atık miktarı yaklaşık 2000 ton civarında olduğuna göre toplamda 5 kez raporlama yapılacağı ortaya çıkıyor. Yapılacak raporlamada atık yakımı sırasında çevreye dioksin ve furan bileşikleri bulaşmasına neden olabilecek bir kirlilik açığa çıkıp çıkmadığı bilgisi yer alacak.
Hazırlanan raporların https://kalicikirleticiler.com adresinde kamuoyu ile paylaşılacağı belirtiliyor.
Atıklar havaya, toprağa ya da suya bulaştı mı?
Soru önergesinde yaklaşık 40 yıldır derme çatma bir depoda tutulan HCH ve DDT atıklarının toprak ve su gibi çevresel ortamlara bulaşıp bulaşmadığını anlamak için herhangi bir kontrol ya da izleme çalışması yapılıp yapılmadığı sorusu da yer alıyor.
Bu soruya verilen yanıtlar geçmişte bir kontrol ya da izleme çalışması yapılmadığını, atıkların çevresel ortamlara bulaşıp bulaşmadığını belirlemeye yönelik ilk test ve ölçümlerin 2018 yılında yapıldığını gösteriyor.
Verilen yanıttan deponun geçmişte hasarlı olduğu ve atıkların imha süreci başladığında hasarlı kısmın onarıldığı bilgisi de yer alıyor.
1980’li yıllardan 2018 yılına uzanan süreçte herhangi bir kontrol ve izleme faaliyeti yapılmadığı için HCH ve DDT’nin suya ya da toprağa bulaşıp bulaşmadığını ise bilmiyoruz.
Soru önergelerinde yer alan bütün soruları ve o sorulara verilen yanıtların ayrıntıları ise aşağıdaki PDF dokümanlarda yer alıyor.
TIKLAYIN - TBMM 7/20040 esas sayılı ilk soru önergesi ve yanıtları
TIKLAYIN - TBMM 7/20761 esas sayılı ikinci soru önergesi ve yanıtları
(BŞ/DB)