Bedenimiz tıpkı toprak gibi kendini yenilenerek sağlıklı olmayı sürdürüyor. Doğumdan ölüme kadar vücudumuzun tüm uzuvları farklı evrelerden geçiyor. Doğduğumuz andan itibaren gelişim halinde olan organlarımız günü geldiğinde iflas edebilir. Örneğin kulağımız daha az duymaya başlar, gözlerimiz daha az görmeye başlar, kalbimiz yorulur vb. Dolayısıyla doğduğumuz andan itibaren değişim halinde olan bedenimizi tanımak, onun hakkında bilgi sahibi olmak gelişim çağını da sağlıklı bir şekilde tamamlamamızı sağlar.
Bedenlerimizdeki değişim kadın ve erkeklerde farklılıklarla da seyreder. Örneğin kadınlar her ay regl olur. Ancak bazı toplumlar ve erkekler, kadının bedenindeki bu değişimi ayıp kılar, tabulaştırır, konuşturmaz veya ne olduğuna dair doğru bilginin paylaşımına ket vurur. Regl çoğu zaman "hastalık" gibi anlamsız ve ilgisiz bir kelimeyle geçiştirilir. Oysa kadın bedeninin sağlığıyla ilgili bu durumu çocuğa anlatmak cinsiyetler arası eşitsizlik ve adaletsizliği de ortadan kaldırır. Reglnin bir "ayıp, günah, hastalık veya tabu" olmadığını ancak konuşarak çözebiliriz.
Toplumsal roller de sorgulanıyor
Konuşmamız Gerek Derneği'nin kurucusu Bahar Aldanmaz Fidan ve İlayda Eskitaşçıoğlu, "Hadi Konuşalım" eseri, kız ve oğlan çocuklara rehber oluyor. Sadece çocuklar için değil, bu konuda tecrübesiz olan ve neye nereden, nasıl başlayacağını bilmeyen ebeveynler için de yol gösterici bir eser.
İlk regl olan kız çocukları durumu bilmezlerse, amansız bir hastalığa yakalandıklarını, hatta ölebileceklerini veya ne yapacaklarını bilmeden kendilerini çok kötü hissedebilir. Nihayetinde ilk regl deneyimi yaşayan bir çocuğun, "Ne kadar sıvı gelecek, dışarıdan bakan biri suratımdan regl olduğumu anlayabilir mi, tekrar geldiğini nasıl anlayacağım, önceden hazırlık yapabilir miyim, ya sınıftaki erkekler öğrenirse, ya benimle dalga geçerlerse, havuza denize giremediğimi söylediğimde anlarlarsa?" gibi gibi tonla soruyla çocukların korkulu rüyasına dönüşen fiziksel değişimi zamanında doğru bir şekilde anlatırsak, paylaşırsak sorunsuz, eşitlikçi bir topluma katkı sunarız.
Kadın ve erkeklere biçilen toplumsal rollerin de sorgulandığı, evdeki işbölümüne dair eleştirel yaklaşımın işlendiği kitabın kahramanı Elif'in ilk regl deneyimi paylaşılıyor. Kitapta, geçen bir bölüm çocuklarla zamanında bu konuda bilginin paylaşılmasının ne kadar elzem olduğunu gösteriyor:
"(...) İç çamaşırında iki parmağı genişliğinde kırmızı, kana benzer bir sıvı vardı. Cebinde her zaman taşıdığı küçük peçete paketinden bir tane alarak silmeye çalıştı ama sildikçe kan daha da yayıldı. Ne yapacağını bilmiyordu. Dana önce insanların 'hastalandığını' duymuştu, şimdi o da mı hastaydı? Hasta olmak ne demek? Hemen toparlanıp dışarı çıktı, ellerini iyice yıkadı ve okul müdürleri Oya Öğretmen'in odasına gitti. Oya Öğretmen anne ve babasının arkadaşıydı. Bu yüzden de aklına ilk onun yanına gitmek geldi. Kapıdan girdiği gibi ağlamaya başladı. Oya Öğretmen ne olduğunu anlayamamış ve Elif konuşamadıkça sinirlenmişti. Çaresizlikten sonunda bağırarak, 'Elif, ağlamayı bırak ve bana ne olduğunu söyle!' dedi.
"Elif çekinerek, sessizce 'Öğretmenim, iç çamaşırım kan olmuş' diyebildi..."
'Babayla ilk konuşma'
Elif, öğretmenine anlattığı ilk regl deneyimini daha sonra anne ve babasıyla konuşarak sürdürüyor. Babayla ilk konuşmada geçen şu diyaloglar, konuşmaya başlamak için öğretici nitelikte:
"(...) Elif annesine babasının bilip bilmediğini sordu. Annesi 'Tabii ki biliyor Elifciğim, bunda saklayacak bir şey yok ki!' dedi. Elif çok sinirlendi. Kıpkırmızı oldu. Karnı da iyice ağrımaya başlamıştı. 'Bana sormadan niye söylüyorsun ona!' diye kızdı annesine. Annesi sinirlendi ve odadan bir hışımla çıktı.
"(...) Babası Gürcan odasına girmek istiyordu. Elif daha da çok kızdı annesine ama babasına girme, diyemedi. 'Gel,' dedi sakince. Babası içeri girdi, önce odanın ışıklarını yaktı. Kapı açılınca ayaklarının ucuna gelen Roma'nın (kedi) kafasını okşadı. Roma koşa koşa yemek kokularının geldiği mutfağın yolunu tutarken, babası kapıyı kapattı. Elif'in yatağına oturdu. Daha önce kimseyle regl olmakla ilgili konuşmamıştı. Yalnızca eşi Berna'nın hamile kaldığı dönemde, reglinin gecikmesi konusunda konuşmuşlardı. O kadar. Ama şimdi kızı için bu konuşmayı yapması gerektiğini biliyordu. Elif'in ellerini tuttu ve gözlerinin içine baktı. Elif kendini çok garip hissediyordu. Gözlerini çevirmek istedi ama babasının ellerini sıkı sıkı tutması ona güven vermişti. 'Canım kızım, bugün senin için önemli bir gün olmuş. Eğer sen de istersen, ben bugünü seninle paylaşmak itiyorum' dedi. Elif sadece 'Tamam baba,' diyebildi. Babası ekledi: 'Bugün regl olmuşsun. Bu çok normal bir şey ve senin sağlıklı olduğunu gösteriyor."
Elif'in tuttuğu günlük şeklinde ilerleyen bu eser, hem kız hem oğlan çocukları hem de ebeveynler için rehber niteliğinde. Elif'in ilk regl deneyimini ve arkadaşlarıyla okuldaki maceralarını günlüğünden sayfalarla takip ettiğimiz bu kitap, regl olmak hakkında soruları olan bütün gençler okumalı. Regl yoksulluğu ve tabusuyla mücadele için daha çok konuşmamız gerek. Reglle ilgili daha birçok soru ve cevap için kitabın sayfalarını çevirebilirsiniz.
Kitap: Hadi Konuşalım
Yazar: Bahar Aldanmaz Fidan – İlayda Eskitaşçıoğlu
Yayınevi: Dinozor Genç
Okuma Yaş Grubu: 11 ve üstü
(SYZ/AÖ)