Dersimiz yargı kararlarının, torba yasalar, geçici maddeler, yönetmelik değişiklikleri gibi çok çeşitli araçlar ile aşılması, konumuz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hızlı hızlı meclise gönderilen Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı.
Yargı kararlarının uygulanmaması ifadesinden mevcudumuzdaki yargı pratiğinin, adaletli bir uygulama olduğu kabulü ve böyle bir kabulden hareketle “bu yargı kararları neden uygulanmıyor?” diye sorduğumuz anlaşılmasın. Zira, çok uzun zamandır, geri dönüşü mümkün olmayan çevresel tahribatların yanı sıra, planlandıkları bölgelerde çok ciddi sağlık riskleri oluşturan, bölge halkının geçiminden gündeliğine kadar yaşamını değiştiren dev projelerin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) kararlarının, lisanslarının, inşaat izin ve ruhsatlarının türlü hukuka aykırılıklar ve şeffaf olmayan karar alım süreçleri ile alınmakta olduğu, ivedi değiştirilen yasalar, ivedi düzenlenen yargılama usulleri ile sürdürülen ve yenilenen yargı sistemi, bu projelerin etki alanına mahkemelerin yanaşamadığı bir çevre adaletsizliği inşa ediyor.
Bu inşa, arz güvenliği, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, enerji arzının çeşitlendirilmesi olarak adlandırılan politika. Temel haklar, bakanlıklar, yasalar, yargı kararları üzerine hiyerarşi kuran enerji politikası. Bu politikanın tercümesi ise, Türkiye’de 80 tane kömür yakıtlı termik santral planı, yükselişi durdurulamayan maden sektörü, öngörülen tüm riskleri ve ekonomik külfetine rağmen iki nükleer enerji santrali, katılımcılık esaslarını hiç ederek planlanan ve kontrol edilemeyen enerji planlamaları.
Bu tercümeye 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 8. Maddesi ile ilgili yaşanan bir yargı süreci ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından geçtiğimiz haftalarda sunulan yasa tasarısı arasındaki zaman dilimine ışık tutarak devam edelim
Geçici 8. madde nedir?
2013 yılında yürürlüğe giren 6446 sayılı elektrik piyasası kanunu, elektrik üretiminin lisanslanması, enerji yatırımlarında gerçek yatırımcıların ayrıştırılması, elektrik üretimi sisteminde kamudaki payın “gerçek” yatırımcılara pay edilerek kontrolün özel sektöre bırakılması ve gerçek yatırımcıların bir adım öne çıkmasını sektörden talep eden bir perspektif ile hazırlandı. Elektrik üretiminde gün be gün yeni projelerin ilanı bir tarafa mevcut politika özelleştirmler üzerinden gidiyor. Özelleştirme politikaları aktörlerin çoğaltırken enerji borsasına giden yol da bu “yeni” aktörlere bir takım yasal ve finansal muafiyetler sağlamaktan geçiyor. Böylece, “yatırım geri dönülmez aşamaya geldiyse lisansının yenilenmesi” mi isterseniz, “çevre mevzuatından muafiyet” mi ararsınız bir takım ayrıcalıklar, 2013 yılı Mart ayında yürürlüğe giren elektrik piyasası kanununda yer aldı.
Bu ayrıcalıkların en parlak olanı ise, Geçici 8. Madde idi. Madde düzenlemesi, bir devlet şirketi olan Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ne ait olan, ve özelleştirme kapsamına alınacak olan tüm elektrik üretim tesisleri açısından bir dizi ayrıcalık getiriyordu. Dolayısıyla, özelleştirme için sıraya giren yatırımcı şirketler de iştahlarını kabartmış bekliyorlardı. Çates mi Afşin mi? Yatağan mı yoksa Soma mı?
Bu düzenleme sadece, elektrik üretim tesislerini çevre mevzuatından muaf tutan bir düzenleme getirmekle kalmıyor, bu tesislerin çevresel herhangi bir yükümlülüğe aykırı hareket etmesi halinde, idari para cezası verilemeyeceğini ve faaliyetin yargı kararı ile durdurulamayacağını da düzenleyerek yasama eli ile yargının da işine karışıyordu.
Anayasa Mahkemesi iptal etti
2014 yılında, Geçici 8. Madde ile birlikte, diğer bazı parlak maddeler için de, Anayasa Mahkemesi’nde anayasaya aykırılık nedeni ile iptal davası açıldı. Anayasa Mahkemesi, 22 Mayıs 2014 tarihli oturumda aldığı karar ile, Geçici 8. Madde’yi iptal etti. Yaklaşık bir yıl süre geçmesine karşın hatta birazdan aşağıda açıklayacağımız üzere, hakkında yeni yasa yapma zamanı gelmesine karşın, madde iptalinin gerekçesi halen yayınlanmadı. - Gerekçeyi ne zaman yazacaksınız? - Mahkememiz çok yoğun. - Peki.
Yine, yeniden karşınızda “Geçici 8. Madde”
Yıl 2015. Yasama döneminin sona ermesine yaklaşık bir ay var. Anayasa Mahkemesi çok yoğun iptal kararının gerekçesini yazmayı bitiremiyor ama Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hızlı bir şekilde, yeni bir torba yasa teklifi ile karşımızda.
Şimdi aşağıda yer alan iki madde arasındaki farkı bulunuz:
2013 yılı 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 8. Maddesi
Üretim tesislerinin çevre mevzuatıyla uyumlu hâle getirilmesi
EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerine, bunların özelleştirilmeleri hâlinde de geçerli olmak üzere, çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31/12/2018 tarihine kadar süre tanınır. Bu sürenin üç yıla kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu süre zarfında ve önceki dönemlere ilişkin olarak bu gerekçeyle, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarında ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerinde, bunların özelleştirilmeleri hâlinde de geçerli olmak üzere, elektrik üretim faaliyeti durdurulamaz, idari para cezası uygulanmaz.”
2014 yılı 6446 Sayılı Kanun’un Geçici 8. Maddesi’nin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi hakkında kanun tasarısı:
“EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 Sayılı Kanun kapsamında, oluşturulacak kamu üretim şirketlerine ve kamu üretim şirketlerine ait tesislerine, bunlardan bu maddede yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce özelleştirilmiş olanlarla, yürürlük tarihinden sonra yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31.12.2019 tarihine kadar süre tanınır.Bu süre zarfında ve önceki dönemlere ilişkin olarak bu gerekçeyle, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarında 4046 Sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerinde ve kamu üretim şirketlerine ait üretim tesislerinde, bunlardan bu maddede yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce özelleştirilmiş olanlarla, yürürlük tarihinden sonra özelleştirilecek olanlar için de geçerli olmak üzere, elektrik üretim faaliyeti durdurulamaz ve idari para cezası uygulanamaz.”
Görüldüğü üzere, arada Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve henüz gerekçesi de yayınlanmayan madde düzenlemesi, 2015 yılında yine, yeniden karşımızda. İki metin arasındaki farka baktığımızda ise bu kez maddenin döneminin gereklerine uygun hazırlanmış olduğunu görüyoruz. Ne de olsa aradan geçen zamanda bazı özelleştirmeler yapılmış, elektrik üretim sistemine yeni aktörler “kazandırılmış” olması nedeni ile, 2013 yılında ilk düzenlenen yasa, özelleştirme süreçlerinden bazılarının tamamlandığı günümüz koşullarını karşılamıyordu. Yukarıda daha kalın olarak belirtilen ifadeler ile maddenin geriye dönük özelleştirmeleri de kapsayacak şekilde düzenlenmesi ile tamamlanmış özelleştirmeler de geriye dönük olarak faydalanıcı olma şansına sahip oluyordu. Yaşasın! Tüm elektrik üretim santralleri 2019 yılına kadar hiçbir çevresel yükümlülüğe uymak zorunda değil, çevre izinleri, denetim ve kontrolleri rafa.
Yasa halen tasarı şeklinde, komisyonda görüşülmeyi bekliyor. Enerji siyaseti yasama ile yargı arasında denetlenmeyen bir geçit üzerinde duruyor, kontrol edilemiyor.
Tasarıda dikkat çeken diğer konular
Somut projelere getirilen ayrıcalıklar, çevresel muafiyetler ile bitmiyor. Konuyu milletlerarası anlaşmalara dayalı olarak planlanan projelere de getirerek, bu projelerde de, Kıyı Kanunu’nun gerekleri uygulanmaz ilan ediliyor. Hangi milletlerarası anlaşmaya dayalı enerji üretim tesisi planın Kıyı Kanunu’ndan muaf tutulursa bir yasal risk daha elimine edilmiş olur? Akkuyu Nükleer Enerji Santrali. Bravo! Bildiniz.
Evet yıl 2015’tir ve kanunların genel, objektifi kişilik dışı olduğu bilgisi artık hukuk tarihinin tozlu sayfaları arasında kalmıştır. Günümüzün trendi, kişiye, projeye özgü kanun yapmaktır. Bunun araçları ise, geçici maddeler, torba yasalardır. Bakmayın geçici dediğimize, Geçici 8. Maddenin şimdiden 2 yıllık tarihi var. 2 yılda sürüsüne bereket proje, muafiyet, özelleştirme…(DB/NV)
* Avukat Deniz Bayram - Greenpeace Akdeniz