İdris İşlek, dağlardaki adı Rênas Hakî...
Hakî, İdris'in abisinin dağlardaki adı...
Hep söylerdi, “Annem abimden bir haber alamadan göçüp gitti.”
Yani İdris, abisinin izinden gitti dağlara.
Konya'da Selçuk Üniversitesi'nin Fizik Öğretmenliği son sınıf öğrencisiyken "örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek" suçlamasıyla tutuklandı ve beş yılı aşkın bir süre Konya, Diyarbakır ve Bafra cezaevlerinde tutuklu kaldı. 2014 yılında Bafra Cezaevi'nden tahliye oldu ve aynı yılın sonlarına doğru yönünü dağlara verdi.
Cizreli, Cizre’de doğmuş…
Adını ölümlerden, zulümden bildiğimiz Cizre’de…
Zulüm onları büyükşehre, Antep’e göçertmiş; orda geçirmiş çocukluğunu… 2005’te üniversiteye yerleşmiş, öğretmen çıkmaya niyetlenmiş ve küçük kardeşini okutmayı ummuştu, olmadı… Olmadı…
Dicle Üniversitesi’nde alt sınıfımda okuyan Matematik 1. sınıf öğrencisi Mehmet Kocakaya gibi o da tahliye olduktan sonra yönünü dağlara verdi ve geçtiğimiz ay Hakkari’de yaşanan bir çatışmada öldü.
Mehmet Kocakaya, yaklaşık bir yıl tutuklu kalmış, tahliyesinden iki hafta sonra dağa gitmiş, 2011 yılının 13 Temmuz’unda da Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bir çatışmada ölmüştü.
Mehmet’in de bir abisi cezaevindeydi, Mehmet’le mektuplaştıklarını hatırlıyorum.
Liceliydi. Adını ölümlerden, zulümden alan başka bir yer, Lice... Onlar da göçertilmişti. Köy boşaltma zamanlarının “talan kenti” Lice’den Diyarbakır’a, Apê Musa’nın katledildiği Seyrantepe’ye…
Mehmet ve İdris’le cezaevinde birlikte kaldık, benim “tutuklu gazetecilik” yıllarımda, onların “tutuklu öğrencilik” yıllarında.
Mehmet benden önce tahliye oldu (2011), gitti ve yitti, İdris ise benden sonra tahliye oldu (2014), o da gitti ve yitti.
***
Zulümden kentler, “giden” abiler ve peşlerine düşen kardeşler… İşte coğrafya böyle kader oluyor; ömürler böyle birbirine ilikleniyor ve aynı nehirde akıyor…
***
Şimdi her hatıramız hala öylesine canlıyken ben senin öldüğüne nasıl inanayım?
Ve kim bana “müdür” diyecek İdris?
***
Silvan’da babası evlerinin önünde polis tarafından vurulan çocuğun sözleri kulaklarımda, isyan ediyorum artık; çocuklara intikam yemini ettirdi bu zulüm, eyvah!
“Babamı kapının önünde vurdular. (…) Büyüdüğümde bunun hesabını soracağım.” (BA/EKN)