Günümüzde hâlâ yanlış yapılaşmadan kaynaklı yıkımların ve can kayıplarının olduğu depremler yaşanırken hafızadan bahsetmek oldukça ironik. Özellikle Avrupa ya da Uzak Doğu’da, kentin belli odak noktalarındaki binaların önünde, ellerinde yine aynı binaya ait en az elli yıllık eski fotoğraflarla poz veren insanları sosyal medyada görmüş olabilirsiniz. Neden bizim ülkemizde de böyle bir kent hafızası yok, diye ne yazık ki soramıyorum. Dedim ya ironik. Bazen jeolojik, çoğu zaman ekonomik ve aslında hep politik nedenlerle yok oluyor kent hafızası.
Hafıza kültürü oluşturmak
Peki, kent hafızamızı nasıl koruyabiliriz? Belki de önce bu kültürü edinmek için yola çıkmamız gerek. Aziz Nesin’in de dediği gibi, “Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında.”
Haydar Paşa’nın evi
Ankara Mimarlar Odası tarafından düzenlenen “Kentimi Okuyorum” çocuk kitapları yarışmasında birincilik ödülü alan “Haydar Paşa’nın Evi” kitabı tam bahsettiğim hafıza kültürüne giriş niteliğinde. Yazar Fuat Sevimay, İstanbul’un simgelerinden Haydarpaşa Garı’nın binlerce yıldır kamusal olarak kullanıldığı gerçeğinden yola çıkarak kurgusal bir metin oluşturmuş. İstanbul’un vapur güzergâhı üzerindeki tarihi yapıların, gerek farklı objelere dönüşerek, gerek adlarına yazılmış mısralar yardımıyla, gerekse de mimarlarının destek vermesiyle İstanbullulardan koparılmaması gerektiğini vurgulamış.
Hikâyede annesiyle gezintiye çıkan Elif, şahit olduğu olayları kendi dilinden anlatıyor. Öyküde İstanbul şehrine ait edebiyat, mimari ve kent yaşamı alanları hakkında çokça detay yer alıyor. Yazar, sade ve anlaşılır bir dille anlattığı kısa hikâyelerle kent hafızası gibi önemli bir konuyu, okul öncesi ve ilkokul dönemi çocuklarından başlayarak herkesin içtenlikle okuyabileceği hale getirmiş. Çizer Gözde Eyce ise merak uyandırıcı bir perspektifle sunduğu kapak görselinde, kurguyu tamamlayan detaylara yer vermiş. Çocukların hikâyeye daha kapak sayfasından gireceği çok açık. Öykü için tasarlanan illüstrasyonların bazıları çocuk kahramanın gözünden yansıtılmış. Diğerleri ise farklı bakış açılarıyla hayal gücünü tetikleyici özellikler taşıyor.
Kent aidiyeti hissedecek
Bu resimli kitapla çocuklar, kurgu içindeki yapı, obje ya da kahramanlarla sağlıklı bir iletişim kurabilir. Bu iletişim, hikâyede adı geçen yapıları kent içinde gördüklerinde de devam edecektir. Böylece çocuklar küçük yaşlardan itibaren kente aidiyet hissederek kentin hafıza kültürünü edinecektir diye düşünüyorum.
Yazar, yarattığı bu özgün kurguyla güncel ve toplumsal bir konuyu ele alarak çocukların, tarihi ve anısal değeri olan yapılara duyarlılık göstermesini hedeflemiş desem çok da yanlış olmaz sanırım. Kent hafızası oluşturabilecek nice kitapta buluşmak dileğiyle.
Kitap: Haydar Paşa’nın Evi
Yazar: Fuat Sevimay
Resimleyen: Gözde Eyce
Yayınevi: Hep Kitap
Sayfa Sayısı: 32
(EÇ/SYZ/AÖ)