Kent ve çocuğa dair aklınızın alabildiğine düşündüren, güldüren, eğlendiren, hayal kurduran, farklı fikirlerle tanıştıran en önemlisi farklılıklarımızla arkadaşlık, dostluk kurduran ve barış içinde bir yaşam sunan bir kitapla tanıştırayım sizi.
Ekolojik yıkım, düzensiz göçler, beton yığınına dönmüş kentler, iç içe geçmiş binalar, yeşillikten arındırılmış yerleşim yerleri, bizleri her gün nefessiz bırakıyor.
Hayatı yoran bu kentlerden kaçış için yollar arıyoruz artık. Özellikle büyük kentler denilince aklımıza, yoksulluk, işçilik, hayat pahalılığı, zor yaşamlar gelir, değil mi? Ya da "kent" denilince sizin aklınıza ne gelir? Hiç düşündünüz mü?
Binalar, yollar, kalabalık, trafik ya da sayısı yok denilecek kadar az olan parklar ve hayvanlar... Tüm bunları bir de çocukların gözüyle bir kez daha düşünelim. Çocuklar nasıl bir atmosferde büyüyor ve onlara nasıl bir gelecek bırakıyoruz.
Büyükleri eserleriyle yüzleştiren kitap
"Kentini Arayan Çocuklar" kitabı yaşamı canlı ve cansız varlıklarla ele alan ve güncel yaşam içinde çocukların izini süren bir eser.
Kitap, aslında biz büyüklerin yarattığı ve çocuklara bıraktıklarımızla yüzleştiriyor. Kent çocuklarının sesi olmaya çalışılan kitapta, kâh bir otogarda, kâh bir okul servisinde, kâh sanal dünyanın arka sokaklarında çocukların yaşamlarına dokunuluyor.
Uzun boylulara oyun hakkı hatırlatması
Eksi 18 Edebiyat Topluluğunun girişimiyle hazırlanan ve yazar Ayşe Evrim Genç, Bilge Tayfun, Burçak Temel, Dilek Yılmaz, Dilge Güney, Duygu Uzel, Ebru Köfter, Ece Kanber, Elif Bülbül, Elif Çelebi, Emek Yalın Orhan, Ersin Köseoğlu, Esen Soydan Can, Esra Yazdıç, Gönül Çatalcalı, Gülay Pamuk, Gülseren Mungan, Güzin Öztürk, Hande Baba, İlknur Erdoğan, Kader Varlık, Nalan Yılmaz, Nazlı Solgun, Nermin Şenol Kalyoncu, Nevzat Süer Sezgin, Özlem Çoban, Özlem Tuncay, Refika Başak Fındıkçıoğlu, Sevinç Yağan, Sülbiye Yıldırım ve Zeynep Basmacı, çocukların ellerinden tutup mahalle mahalle hikâyelerinin peşine düştü. Ve hepsi uzun boylulara çocukların oyun hakkını bir kez daha hatırlatıyor.
Sizi Berivan'la tanıştırayım
Kolektif olarak hazırlanan bu eserin sunuşunu yazan Nevzat Süer Sezgin, "Hiç dündünüz mü, yaşadığınız kenti seviyor musunuz? Belki de henüz tanışmadınız... Bunun için; kentinizin caddelerinde yürümek, ağaçlarına tırmanmak, sokaklarında oynamak, hatta sesini dinlemek bile yeterli olabilir" diyor.
Süer Sezgin'in sunumunun devamını okumak size kalsın ama yazarın yazmış olduğu "Düğün" öyküsü benim gazetecilik hayatımda karşılaşıp, yazdığım gerçek bir yaşamın kesitidir. Süer Sezgin'in kaleme aldığı öykü aynı zamana özlemini duyduğum bir şeyi gideriyor. Kürtçe bir ismin çocuklarla ilgili bir eserde yer alıyor olması başlı başına bir mutluluk hissidir. Çünkü farklılıklarımız, ötekilerimiz, ezilenlerimiz, yok saydıklarımız bu yaşamın içindedir, birlikte yaşıyoruz.
Göç, yoksulluk, sevinç, yaratıcılık
"Düğün" öyküsü aslında bir göç ve yoksulluk hikâyesidir. Kapıcı dairesinde geçen hikâyede yoksulluk ve yaşam iç içe özetleniyor. Ama aynı zamanda baskıcı rejimlerin insan, çocuk ve doğa üzerindeki izlerini taşıyor. Belki çocuklar bu şekil anlamlandırmayabilir ama "neden?" sorusunu sordurtuyor. Soru sorulduysa, cevap için arayış başlar, o yüzden de çocukları sorular etrafından düşünmeye sevk eden bu harika eserde, çaresizliğe karşı çare, zora karşı yaratıcılık, umutsuzluğa karşı mutluluk işleniyor. Tabii ki kitabın tamamını anlatacak değilim, her birimizin hayatında dokunan bu güzel öykülerle tanışmaya ne dersiniz? Belki de hepimizi biraz daha bir birine yakınlaştıracak ve düşündürecek. Sayfaları çevirmek size kaldı, keyifli okumalar.
Kitap: Kentini Arayan Çocuklar
Derleyen: Nevzat Süer Sezgin, Elif Çelebi, Yusuf Çağlayan
Resimleyen: Hasan Karaca
Yayınevi: Yakın
Okuma Yaş Grubu: 7 yaş üzeri
(SYZ/AÖ)