*Çocuk çizimi, Açelya Köse'ye ait.
Gazetecilik bölümünden mezun olduktan sonra sunuculuk spikerlik ve temel oyunculuk alanında eğitim alarak kendimi aramaya devam ettim.
Bu süreçte dışarıda gözüme takılan her hayat içimde merak uyandırıyordu. İnsanları tanımayı, yaşamı onların gözünden fotoğraflamayı, röportaj yapıp haberleştirerek sesleri olmayı arzuluyordum. Her hayat içinde eşsiz bir melodi ve dans barındırıyordu. Tıpkı parmak izlerimiz gibi.
Ben de resim yapman, sanata meraklı, kelimelerin duygularını kullanmayı seven bir gazeteci adayı olarak içimdeki sese kulak verip bianet staj programında haberi ve mesleğimi keşfetme yolculuğuna çıktım.
Barış haberciliğini çok sevdim
bianet ile Akdeniz Üniversitesi’nden sevgili hocam Dr. Ögr. Üyesi Hasan Üstün aracılığıyla tanıştım. Her koşulda öğrencilerine inancını kaybetmeyen, desteğini hep üzerimizde hissettiren hocama onun katkısıyla yazdığım “bianet’te stajyer olmak” yazımda teşekkür etmek benim için çok anlamlı.
Katılmam için destek olduğu bu deneyimde barış gazeteciliğinin bianet’teki işlenişine şahit oldum ve burada üretilen gazeteciliği çok sevdim.
bianet’in insanları kırmaktan kaçınarak farklı ırkların, kültürlerin, dinlerin, cinsel yönelimlerin ve savaş mağdurlarının yer aldığı haberlerin dilini özenle seçip yazdığını gördüm. Burada çalışmak gazeteci kimliğimin dışında insani olarak oldukça besleyici ve umut doluydu.
Staj programım bana insanlık için mücadele eden, haksızlığın karşısında duran, canlıların değerini savunan birbirinden kıymetli kişilerle çalışma ve öğrenme fırsatı sundu.
Yazmaya başladığımda üzerimden atamadığım sanat düşkünlüğü nedeniyle bir çaylaklık vardı. Stajım süresince bianet’te yapılan haberleri okudukça asıl etkileyici olanın saf gerçeklik olduğunu fark ettim.
Kendi sesimi kısıp haberin sesini yükselttim. Bir gazeteci olarak kelimelerin gücünü yeniden tanımladım. Haberde önemli olan ne kadar vurucu olduğunu nitelemek değil olanı aktarmaktı. Böylece gerçeğin etkisi bendeki izlenimiyle verilmiyor haberi okuyan her zihinde kendi ateşini yakarak yeniden canlanıyordu.
Staj boyunca neler yaptım?
Bianet’teki ilk günümde Yağmur’a haberinde yardım ederek Gezi Parkı Direnişi’ni kronolojik açıdan inceledim. Direnişin ayrıntılarını bilmek, derinine inerek yeniden yaşamak ilk günümü oldukça değerli kıldı.
İkinci günümde ise “Aydın Engin’in Altı Yıllık Yoldaşı – Ben Frankfurt’ta Şoförken” isimli makale yazım ilk imzalı haberim olarak yayınlandı.
Üniversite yıllarımda Hasan Üstün’ün tanıştırdığı Aydın Engin’i ve taksicilik macerasını konu aldığım yazımı bugüne uyarlayarak haberimi oluşturdum.
Aldığım temel tiyatro eğitimde tiradını çalıştığım Moliere’i “Moliere’den Molyer’e” sergi haberimde tüm coğrafyaların evrensel Moliere’i olarak tanıyıp içselleştirme fırsatı yakaladım.
“Çocukluk Geri Dönüştürülebilir Mi?” projemi röportaj haline getirerek, haberde yer alan çocuk işçinin resmini çizip yeni bir şey denedim ve haberin sonucunda beni çok mutlu eden geri dönüşler aldım.
İnsan bedeninin siyasallaştığı günümüz dünyasında hazzı arayanların sergisi “Dévoyé” a giderek pornografiye siyasi açıdan bakmayı öğrendim ve “Sodom’un 120 Günü” eseriyle hayranı olacağım Pier Paolo Pasolini ile tanıştım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi Direnişi’ne katılan halkına yönelttiği “sürtük” hakaretinin davalaştırma süreci hakkında bilgi almak için Antalya Barosu avukatlarından Nur Deniz Toklu ile telefon görüşmesi yaptım. Soruşturma süreci hakkında hakarete uğrayan kadınlardan biri olarak birebir bilgi alma fırsatı yakalayarak haklarımızı hepimiz için öğrenme fırsatı yakaladım.
Okmeydanı halkının, Fetihtepe dönüşüm projesi için polis şiddeti ile evlerinden çıkarılmasına karşı yapılan basın açıklamasına Tuğçe ile katıldım, ilk önemli saha deneyimimi yaşadım.
bianet’te bir çocuk gibi sevildiğimi hissettim
Yaptığım özel ve gündem haberlerin hepsinde bianet çalışma arkadaşlarımın büyük katkısı oldu. Bu yolculukta onlardan çok değerli şeyler öğrendim.
Yanlışlarımı bir çocuğa yaklaşır gibi hassasiyetle düzelten çalışma arkadaşlarıma başta Ayşegül olmak üzere, Evrim’e, Tuğçe’ye, Yağmur’a, Ruken'e, Melin’e, Selay’a, Hikmet’e, Korcan’a, Leyla’ya ve Nadire Mater’e bu sevgi dolu ortamda verdikleri emekler için çok teşekkür ederim.
Tüm bianet ekibine saygı ve sevgilerimle, iyi ki varlar.
(AK/EMK)