Hayatıma giren ilk kasetler belleğimde çok net bir şekilde duruyor: Cem Karaca "Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar" (1987) ve Barış Manço "Ful Aksesuar'88 Manço: Sahibinden İhtiyaçtan" (1988).
Şarkıların sözlerini çok iyi anlayamasam da Karaca ve Manço hayranlığım olmasa da henüz 5-6 yaşlarındayken bu iki kaseti çevire çevire dinlemiştim. (Manço'dan "Kul Ahmet" ve Karaca'dan "Ceviz Ağacı"nın sözleri epey kafamı karıştırmıştı!)
Babam bu kasetleri hayatımıza sokmuş ve önce arabanın kızaklı teybinde sonra da Walkman denilen o müthiş alette defalarca dinlemiş ve içindeki her şarkıyı hafızama kazımıştım.
Çekme, toplama kaset
Aradan on yıl kadar geçmiş, bu zaman aralığında pek çok kaset de dünyama girmişti, değişen müzik zevkimle birlikte. Bu arada çekme kaset kültürüne hakim olmaya başlamıştım. Ya kasetçiye gidip kendi listenizi yaptırıyordunuz ya da iki kasetçalarlı teybiniz varsa kendiniz sağdan soldan bulduğunuz kasetlerle bu işi kotarıyordunuz.
Kadıköy ve Beyoğlu pasajlarındaki müzik dükkânlarını mesken tutanlar vardı. Gide gele dükkanın sahibi ya da tezgahtarla ahbap olmuş bir nesil. Özenle hazırlanan listeler verilir, bilmem kaç gün sonra toplama kaset teslim alınırdı.
Radyo başında bekleyip, aralara giren cingıllarla doldurulan çekme kasetler de vardı, amatörün de amatörü... Kaset hazırlandıktan sonra şarkılar kartonete yazılırken çok dikkatli olunmalı, etiketi kasete düzgün yapıştırılmalıydı.
Tek Dj'li, tek dinleyicili radyo istasyonu
Bir de sevdiğine, eşine dostuna doldurulan kasetler vardı.
16 yaşlarındayım... En yakın arkadaşım İzmir'e bir otobüs yolculuğu yapacak. Aklıma nereden estiyse – bir ergenlik heyecanı diyelim- yolda dinlemesi için bir kaset doldurmaya karar verdim. Amcamın İngiltere'den getirdiği Sharp marka emektar teybimiz hemen devreye girdi. Favori radyo istasyonumu açtım, sevdiğim şarkılar çıkınca basıyorum record tuşuna. Bazen sesi kısıp üzerine konuşuyorum. Tek Dj'li ve tek dinleyicili kendi küçük radyo istasyonumu kurmuştum adeta. Arada kendim de patlatıyorum o dönem en sevdiğim parçayı: Selda'dan "Gesi Bağları"...
Uzun yolculukların dostu: "Anılar"
"Anılar" 1,2,3 diye devam eden ya da "Petrol Ofisi'nin Armağanıdır" yazılı "profesyonel" toplama albümler de bir dönem arabalı yolculuklara damgasını vurmuştu.
Kasetin bantı teybe takılmış ve sarmışsa köşeli bir kalemle sarmaya çalışmak da bu kültürün bir parçasıydı. Kimi zaman teybe takılan o bant kopar ve kasete veda etmek durumunda kalırdınız.
Lou Ottens'in pişmanlığı
Şimdilerde ve her dönem ses kalitesi açısından plaklar gözde olsa da bir nesil için ritüelleri nedeniyle kaset gönüllerdeki ve anılardaki yerini koruyor eminim. Bu listeye eklenebilecek pek çok detay, alışkanlık 80'ler, 90'lar nostaljisinin önemli simgelerinden biri olan kasetin mucidi Lou Ottens'in ölüm haberiyle pek çoğumuzun aklına yeniden düştü.
Lou Ottens, Fotoğraf: https://www.philips.com/
BBC'nin 94 yaşındaki Hollandalı mühendis Lou Ottens'in ölümünü duyurduğu haberde, 1960'larda piyasaya sürüldükten bu yana dünya çapında tahminen 100 milyar kaset satıldığı belirtiliyor.
Ottens, 1960 yılında Philips'in ürün geliştirme departmanının başına geçmiş ve ekibiyle birlikte kaseti geliştirmişti. 1963'te Berlin Radyo elektronik fuarında sunulan kaset, kısa süre sonra dünya çapında bir başarı haline gelmişti.
Philips, 1968
"Bir devrim olmasını ummuyorduk"
Yaratılışının 50. yıldönümünde Time dergisine konuşan Ottens, kasedin icadının ilk günden itibaren bir "sansasyon" olduğunu söylemişti. Ottens, kompakt diskin geliştirilmesinde de rol aldı. Emekliliğinden sonra kariyeriyle ilgili bir soruya karşılık, en büyük pişmanlığının Philips'in değil de Sony'nin ikonik kaset çalar Walkman'i yaratmış olması olduğunu söyledi.
TIKLAYIN - Popülerden Retroya: Walkman'in 40. Yılı
2016 yapımı belgesel, "Cassette: A Documentary Mixtape"de ise şöyle diyordu Ottens: "Bunun bir devrim değil, başarı olacağını umuyorduk."
Ottens'in icadı insanların müzik dinleme şeklini değiştirdi kuşkusuz. Hatta son yıllarda kaset yeniden canlandı diyebiliriz. Belgeseller, kurmaca filmler ve Cassette Store Day etkinlikleri düzenlenmeye başladı.
Run a record shop in the UK?
— CASSETTE STORE DAY (@cassetteday) July 18, 2020
Sign-up to Cassette Store Day 2020 to stock official CSD releases and celebrate with us!
Learn more here: https://t.co/T7sbacBHs2 pic.twitter.com/nYFsBISTaw
Lady Gaga ve The Killers da dahil olmak üzere bazı sanatçılar albümlerini kaset formatında yayınladı.
Yakın tarihli, bu topraklardan iki de kurmaca film hatırlayalım. Biri özel şarkı listelerine güzelleme yapan "Karışık Kaset." Başrollerinde Sarp Apak ve Özge Özpirinçci'nin yer aldığı film, karışık kaset doldurma, liste yapma kültürünü hatırlamamıza vesile oldu.
Bir diğeri ise Maraş Katliamını merkeze alan "Babamın Sesi (Dengê Bavê Min)." Mustafa şehir dışında ailesinden uzakte inşaatta işçi olarak çalışır. Eşi Basê'nin okuma yazması olmadığı için ona mektup yerine sürekli bir kasete sesini kaydedip göndermiş, cevap olarak Basê de ona ses kaydı göndermiş ve birbirleriyle böyle hasret gidermişlerdir. Yıllar sonra oğlu kendi seslerinin olduğu bu kasetlerin peşine düşer.
Sadece dinleyenler için değil, sanatçılar için de bir nimetti
1963'te cebe sığacak bir müzik dinleme formatı geliştirmek için çalışan Lou Ottens ve ekibi şüphesiz çığır açıcı bir keşif yapmıştı.
Kaseti gittiğiniz her yere yanınızda götürebilmek sadece müzik severler için bir nimet değildi elbet, aynı zamanda sanatçılar için de bir nimetti. Kaset kaydedici olmasaydı, gitarist Keith Richards'ın açıkladığı gibi, dünya muhtemelen The Rolling Stones'un 1965 tarihli hit şarkısı "(I Can't Get No) Satisfaction" ile asla tanışmazdı:
Fotoğraf: https://www.philips.com/
"Uykumda 'Satisfaction' şarkısını yazmıştım. Onu kaydettiğimi bilmiyordum. Sabah baktım ki önceki gece - Tanrıya şükür ki - teybe koyduğum kasete kaydetmiştim. Kaseti geriye sardım ve sonra 'Satisfaction'ın sesi geldi... ve sonrasında 40 dakika boyunca horlama!"
Kaynak: BBC, Deadline,TIME, www.philips.com/
(AÖ/EMK)