* Fotoğraf: Murat Çepni İkizdere'de (Polen Ekoloji Kolektifi).
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, 14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı ve 28.Dönem Milletvekili Seçimi'nde yeniden aday değil.
2018 Genel Seçimleri'nden itibaren ekoloji mücadelesine önemli katkılar sunan ve Türkiyeli ekoloji aktivistlerini hiçbir koşulda yalnız bırakmayan Çepni, yurttaşların ona verdiği tüm yetkiyi ve ayrıcalıkları yine onların ve tüm canlıların haklarını savunmak için kullandı.
Polen Ekoloji Kolektifi'nin kurucularından biri olan Çepni, 1974 Rize İkizdere doğumlu. Bu nedenle de çoğumuz onu İkizdere Direnişi'nde köylülerle sergilediği dayanışma ile tanıyoruz.
İkizdere
Hatırlayalım, 23 Nisan 2021'de, COVID-19 pandemisi sürecinde sokağa çıkma yasağını fırsat bilerek İkizdere Eskencidere Vadisi'ne giren iş makinelerinin yolları kesmesi üzerine köylüler direnişe devam etmiş ve Çepni de direniş alanına gelerek köylülere destek vermişti. Çepni, İkizdere'deki yıkımı pek çok kez Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı:
Böyle bir vicdansızlığı, acımasızlığı, doğa ve halk düşmanlığını herhalde tarih ne yazdı ne de yazacaktır.
Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş.'nin Marmaris Kızılbük'te yürüttüğü ve mahkeme kararıyla 8 Ağustos 2022'te geçici olarak durdurulan otel projesine karşı eylemlerde de yer aldı. Çepni, mahkeme kararının uygulanmaması üzerine, tüm engellemelere rağmen alana girip açıklama yaptı.
Yerel mücadelenin birleşik hareketinin geliştirilmesi için mücadele etti.
3. Havalimanı'nın inşa sürecindeki iş cinayetlerinden Kaz Dağları'ndaki ekokırıma, sular altında kalan Hasankeyf'in korunmasına dek pek çok alanda çalışma yürüten Murat Çepni'nin beş yıl boyunca Meclis gündemine taşıdığı ekoloji mücadelelerine gelin birlikte bakalım.
Çepni, Marmaris Sinpaş'ta. Fotoğraf: Polen Ekoloji Kolektifi.
"Yangınlar arasında ayrım yapılıyor"
Dersim'de 16-23 Temmuz 2018 çıkan orman yangınlarıyla ilgili konuşan Çepni: "Yangınlar arasında ayrım yapılıyor. 'Kendiliğinden yanıyor' diyen yetkililer, bir kentteki yangını söndürmeye çalışırken, bir kenttekini söndürene bile izin vermiyorsa, yaşanan tam olarak kasıttır. Buradan iktidara soruyoruz, Dersim'deki ormanlar 'yerli ve milli' değil midir?"
30 Ağustos 2018'de İzmir Aliağa'da denize sızan ham petrolün kaynağını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a soran Çepni: "Petrolü taşıyan gemi kimlere aittir? Sorumlular hakkında işlem başlatılmış mıdır?"
Sinop'ta yapılması planlanan nükleer güç santrali projesi için kesilen 650 bin ağacın hakkını arayan Çepni: "Santralin ortalama ömrünün 50 yıl olduğu düşünüldüğünde, binlerce yılda oluşan doğal hayata, ormanlara ve biyolojik çeşitliliğe verdiği zarara değdiğini düşünüyor musunuz?"
5 Temmuz 2019'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) Kavaklık diye bilinen alana Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunun yapılmaması için eylem başlatan öğrencilere destek için ODTÜ'ye giden Çepni: "Polisten ve Saray'dan talimat alarak ODTÜ'ye hiçbir inşaat yapamazsınız."
Çepni, İBB'ye bağlı Ağaç A.Ş. işçilerinin eyleminde. Fotoğraf: ETHA.
"Sömürü zincirini kırabiliriz"
Hasankeyf sular altında kalmasın diye Ilısu'ya giden fakat polis tarafından engellenen Çepni: "12 bin yıllık bir tarih için, insanlığın kültürel birikimi için hiçbir iktidar tek başına karar veremez. Bu birikim hangi ülkenin sınırlarında ise o ülkenin insiyatifinde olamaz, o iktidar insanlık tarihi için karar veremez. Burası için karar verecek tek merci tüm dünya insanlığıdır."
4 Ağustos 2019'da Kaz Dağları'ndaki ağaç kesimine karşı devam eden "Su ve Vicdan Nöbeti"ni selamlayan Çepni: "Bu sistemin doğayı ve yaşamı talan eden sömürü zincirini bir yerden kırabiliriz, kırmalıyız."
15 Ekim 2019'da Kocaeli'de yıllardır bertaraf edilmeyen kimyasalları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a soran Çepni: "Kimyasal madde depolarının depreme dayanıklı olup olmadıkları kontrol edilmekte midir? Bu konuda nasıl bir çalışmanız vardır?"
Çepni'nin mücadelesi elbette soru önergeleri ile sınırlı kalmadı.
İzmir, Gaziemir'deki 70 dönümlük kurşun ve döküm fabrikasındaki araziye gömülü olan ve 16 yıldır temizlenmeyi bekleyen radyoaktif atıkların nasıl temizleneceğinin takipçisi oldu, asbest ve tehlikeli atık yüklü São Paulo gemisinin sökümünün Aliağa'da gerçekleştirilmek istenmesine karşı hem sahada hem de Meclis'te çalışmalarına devam etti.
Çepni, São Paulo gemisi için yapılan eylemde. Fotoğraf: Yeşil Gazete.
"Kürdistan'daki ağacı da koruyacağız"
Kürt kentlerinde yıllardır süren askeri operasyonlar sırasında meydana gelen orman yangınlarında yüz binlerce hektarlık alanın küle dönmesini ve buna yönelik hakim sessizliği şöyle eleştirdi:
"Devletle karşı karşıya gelmeyelim dediğinizde aslında hiçbir şey söylememiş oluyorsunuz. Ekoloji mücadelesi aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. Ülkenin yüzölçümünün yarıdan fazlası maden sahası ilân edilmiş durumda.
"Tayyip Erdoğan 'Bir merminin fiyatı kaç lira biliyor musunuz?' derken 'Ben sizi koruyorum, sizin için savaşıyorum siz de bir zahmet aç kalın,' diyor. Yapacağımız şey çok basit: İzmir'deki ağacı da koruyacağız, Kürdistan'dakini de."
Ekoloji mücadelesinin aynı zamanda demokrasi mücadelesi olduğunu her adımıyla bize tekrar ve tekrar gösterdi. Bu kesişimle yürüttüğü mücadelesinde tek derdi ekolojik tahribatlar olmadı.
Hayvanların, işçilerin, Kürt halkının, mültecilerin ve trans kadınların da haklarını savundu; uğradıkları hak gasplarını kamuoyuna duyurmaya çalıştı.
Türkiye ekoloji hareketi ona çok şey borçlu çünkü Çepni, beş yıl boyunca sesini duyuramayan, sesi kısılmak istenen herkesin, tüm canlıların sesi olmaya çalıştı.
Karıncanın ve kurutulan mavi ladin ağaçlarının dahil. Kendi adıma sonsuz teşekkür ederim!
Çepni Ilısu'da. Fotoğraf: HDP.
(TY)