Ülkü Tamer, “Ezra ile Gary” kitabında birbirinin zıddı iki karakter olan Ezra Pound ile Gary Cooper üzerinden bir “Amerika tahlili” yapsa da, şiirlerin yazılış tarihlerini de göz önüne alıp genele vurduğumuzda “iki kutba ayrılmış dünya” tahliline ulaşabiliriz ki bu hiç de zorlama olmaz.
Türkiye şiirinde, İkinci Yeniler akımının öncü şairlerinden Ülkü Tamer’in, Amerikalı şair Ezra Pound ve western filmleriyle nam salmış Amerikalı aktör Gary Cooper’dan ilham alarak, aynı zamanda ithaf da ederek kaleme aldığı şiirler “Ezra ile Gary” kitabında bir araya geldi.
İlk olarak 1962 yılında basılan ve Bülent Ecevit tarafından Türkçeye çevrilen kitabın yeni baskısı Ketebe Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu.
Ülkü Tamer’in birbirinin zıddı iki karakter olan Ezra Pound ile Gary Cooper üzerinden bir “Amerika tahlili” yapsa da, şiirlerin yazılış tarihlerini de göz önüne alıp genele vurduğumuzda “iki kutba ayrılmış dünya” tahliline ulaşabiliriz ki bu hiç de zorlama olmaz.
Lise yıllarında Eliot, Cummings ve Pound ile tanışan Ülkü Tamer, kitabın son sözünü yazan Efe Murad’ın anlatımıyla şöyle bir tabloyla karşılaşmıştır: “Modernist şiirin çağdaş sanatlar arasında köprü kurmasından, bilhassa dönemin edebiyatının müzik, resim ve sinema gibi farklı sanat dallarıyla olan yakın ilişkisinden etkilenmiştir.
Pound’la karşılaştığında “çok değişik, çok karmaşık, ‘herhalde’ çok büyük zenginlikler taşıyan bir şiir”le tanıştığının farkına varmıştır, ama Pound’u ilk okuduğunda faşizmle ilişkisini bilmemektedir.”
Bir Faulkner çevirisinden aldığı telifle, herhangi bir yayınevi olmadan, “Ezra ile Gary”yi kendi bastıran Ülkü Tamer, kitaptaki “Han” adlı şiirde, “Pound, / kar yağınca duyan beni, duyduğum Ezra.” Yosun tutmuş kapılı bir han, yangınlar, kasvet ve karlı bir noel..." dizeleriyle ilk kez Pound’u anarken, “Han”ın, Pound ile kendisi arasında bir duygudaşlık oluşturduğunu da belirtiyor.
Kitabın ikinci bölümü “Çocuklar Atlara Gülümserdi”de ise Ülkü Tamer, Amerikalı jön Gary Cooper’a atıfta bulunuyor. “Amerika’nın görünen yüzü” olarak da niteleyebileceğimiz bu atıf, Cooper’ın cesur, adil ve erdemli bir şerif ve kovboy olarak kötüleri ölümle “cezalandırmasını”, “ölmeyi tercih ediyorlar” diyerek hafif bir iğnelemeyle dizelerine şöyle döküyor: “ölmeyi tercih ediyorlar: Ama o öldü, tozdaki yüzü öldü, / attığı teneke yıldızı öldü, / asılma ağacını kurdular, yıllanmış sessizliği nerde? / Acaba neden, / neden tabancasını kullanmadı?”
“Ezra ile Gary”yi, bir dil aracılığıyla iki zıt karakteri “konu ederek”, toplumsal bir çıkarım yapması bakımından hayli önem taşıyan bir eser olarak niteleyebiliriz. Burada Ülkü Tamer’in eşsiz dil zenginliğiyle beraber, geçmişi, şiirlerin yaşadığı dönemi ve sonrasına dair öngörülerinin rolünü de görmezden gelmemek gerekir.
Zira şiirler, tıpkı Tamer’in yukarıda değindiğim modernist şiirin çağdaş sanatlarla kurduğu ilintisinden etkilenmesinde olduğu gibi, şiirsel bir sinema filmi parıldıyor okurun zihninde. Karakterler Ezra Pound ve Gary Cooper, senarist ve yönetmen Ülkü Tamer…
(BS/EMK)