Rüzgârda yar üşürken koşamaz oldu Kazım, Karadeniz’in içinden gelen ve içinden Karadeniz geçen en sahici seslerden biriydi, erken kayan bir yıldız gibi bizi bu naçar topraklarla baş başa bıraktığında arkasında milyonlarca seven ve anlayan bıraktı. Ancak Kazım Koyuncu bence tam olarak anlaşılamadı; anlaşılsaydı dünya daha yaşanabilir olmaz mıydı?
Kazım’dan sonra reel hayatta, politikada, sanatta nasıl bir değişim oldu ki? Her şey daha da kötüye gitti. Bu kötülüğü erkenden görenlerden biri olarak Kazım, hep doğru bildiklerini söylemekten imtina etmedi. Diyarbakır’da, “Biz Lazlar, Kürtler’in deniz görmüşleriyiz” derken ne kadar samimiyse, Karadeniz sahil yoluna yapılan yola tepki koyarken de o kadar sahiciydi. Ve 33 yaşında bizi bıraktığında da hem hoş sedalar hem de isyan seslerini gökyüzüne haykırdı.
Kazım koyoncu'yu Karadeniz müziğinin miladı kabul edersek, onun döneminde yapılanlara ve sonrasına da bakmak gerekiyor. Karadeniz müziği külliyatına baktığımız zaman çok eski dönemlerde derlemeci kimliğiyle karşımıza çıkan; kemençe, tulum, davul-zurna ve kaval icracıları sayesinde birçok kaybolmaya yüz tutan ezginin günümüze kadar ulaştığı aşikâr. Onların bugüne taşıdığı eserler ise bugün birçok müzisyen tarafından hala seslendiriliyor.
Son 20 yıla baktığımıza ilk başlarda Birol Topaloğlu, Zuğaşi Berepe, Kazım Koyuncu, Volkan Konak, Fuat Saka gibi temsilciler sayesinde farklı bir kulvara taşınan Karadeniz ezgileri; elbette başka yorumcular tarafından da yıllarca seslendirildi. Ama iki Karadeniz vardı bu durumda; biri gelenekseli icra ederken diğerleri de modern yorumları da es geçmiyordu. İşte böyle bir ivmeyle son on yıldır da onlarca isim çıkıp Karadeniz’in çoksesliliğini bir bir günümüze taşımaya devam etti. Kalan Müzik; bu isimlerden birçoğunu “Karadeniz’e Kalan” isimli derlemeyle bir araya getirdi. Derlemesini Karmate grubundan Oktay Üst’ün yaptığı çalışmada yer alan 34 eserin ilk cd’sinde yer alan eserler daha evvel yayınlanmamış eserlerden seçilmiş. Çok yakında Kalan’dan albümlenecek olan Koliva’nın Yüksek Dağlara Doğru çalışmasıyla başlıyor albüm. Ardından Cengiz Özkan Ben Denizde Bir Gemi; Marsis grubunun solisti Korhan Özyıldız Nana ile devam ediyor.
Selçuk Balcı, Apolas Lermi, Karmate, Erdal Bayrakoğlu, İhsan Eş, Şevval Sam, Salih Yılmaz, Elin Can Vayiç gibi isimlerin de yer aldığı ilk derlemede Ayfer Vardar, Yasemin Yıldız, Mustafa Şafak gibi sürprizler de var.
Sürpriz diyorum çünkü saydığım isimlerin yaptıkları müzikler “Karadeniz” çatısındaki farklı yorumlar. Derlemenin ilk bölümündeki en başarılı yorum ise daha evvel Gökhan Birben’in de seslendirdiği ama Yaşar Kurt yorumuyla bambaşka bir rotaya giden Samistal yorumu, bence çok çok başarılı. Bu bölümün son eseri ise Karmate’nin tulumcusu İsmail Avcı İsmanaşi’nin Yol Havası…
İçeriden sesler
Gelgelelim ikinci derleme ise sevgili Kazım Koyuncu ile başlıyor: İşte Gidiyorum, o kadar içe dokunuyor ki, üzerine söz söylemek anlamsız.
Sonra bir başka usta Fuat Saka, Düz isimli esere hayat veriyor. Yine Şevval Sam Bu Dünya Bir Pencere ile ikinci perde de yer alırken, çok güçlü bir ses Cem Tarım Yayla Bulutu; Özlem Tekin Kara Sevda, Birol Topaloğlu ise Nani Nani ile yerini alıyor.
Oysa Birol Topaloğlu’nun daha evvel seslendirdiği Nokta Ana Destanı yer alabilirdi hazır albüm kapağında Hemşin halk ozanı Nokta Ana'nın torunu Saadet Haberal'ın portresi bulunuyorken.
Sonra bir başka güçlü ses Ayşenur Kolivar Kar Yağayi ile İsmail Hakkı Demircioğlu da Uyan Osmanum ile Karadeniz’in derinlerine alıyor bizi.
Genç seslerden Fatih Yaşar Biçtum Çayır Çimeni, Marsis Atmaca, Grup Yorum Avlaskani Cuneli, Kardeş Türküler Oi Oi ile albümüm ikinci derlemesine katkıda bulunmuş. Volkan Arslan, Karmate, Melek Akman, İlknur Yakupoğlu ve Temel Kandemir de ikinci çalışmanın lokomotifleri. Bu çalışmalar daha evvel Kalan çatısında yer alan eserlerden seçilmiş, o nedenle çoğu tanıdık geliyor.
Devamı gelmeli
Albüm elbette genel Karadeniz havasını fazlasıyla sunuyor; bazen eğleniyorsunuz bazen de hüzünleniyorsunuz; dinlerken Karadeniz havasını ciğerlerinizde hissediyorsunuz.
Albümün bazı handikapları da yok değil; elbette bir ilk derleme ve Kazım Koyuncu adına yapılmış olması sevindirici ancak devamı getirilmezse Niyazi Koyuncu, Vova, Bayar Şahin, Volkan Konak, Zeynep Başkan, İlyas Parlak, Mavi Göç, Mircan Kaya ve adını buraya sığdıramayacağım daha nice temsilcinin bu derlemede yer almaması üzücü. Buna dikkat edilebilirdi. Onun dışında bence iyi şeyler söylüyor, Karadeniz’e ve bize kalanları çok iyi yansıtıyor. Yolu açık olsun.
* Karadeniz’e Kalan / Karma / Kalan Müzik