Zamanın icadı, insanlar arasında büyük bir korkuya neden oldu
Kağıttan gemilerine kelimelerini yükleyerek bir öyküden diğer hikayeye, liman liman dolaştıran bir masalcı var.
Kelimeler gah motor olup gemiyi yürütüyor, gah pusula olup yön veriyor, gah lisan olup anlatıyor gördüklerini, gemi yoluna devam ederken.
Kelimeler süsleniyor, şirinlikler yapıyor, güldürüyor, düşündürüyor, ağlatıyor, öfkelendiriyor, sonsuza doğru yol alırken.
“Yokluktan bahsetmek isteyen bazı kadim kelimeler bırakıldıkları köşede bekleşiyorlardı. İnsana ölümü hatırlatan bu kelimeler sözlükten çıkarılmış, hiçlik masallara kalmıştı. İşte bu masallardan birinde, birbirini çok seven fakir bir karı koca vardı.”
Başlangıçta yaşamın hayaliyle şahitlik yaparken, bir anda geminin yolcusu olup dolaşmaya çıkıyor, kahramanı olup ağlıyor, ağaçtan dökülen yaprak olup rüzgarın eşliğinde salına salına uçarken, coşkuyla akan nehrin suyu olup hızla bilinmeze doğru uzaklaşabiliyorsunuz.
Kelimelerin gücü karşısında saygıyla eğilmenin mutluluğunu yaşayabilme ihtimaliniz, güneşin doğuşu kadar doğal, yağmurun toprağa emanet ettiği yaşam kadar güçlü ve canlı.
Bir tarafta gerçeklerin hayallerini, yaşamın suretlerini, yaşayanın kanamayan acılarını nakış misali işlerken, diğer taraftan yeni demlenmiş çay tadında öykü adacıklarında seyahatin tadını çıkarmış olmanın kısa heyecanını yaşatıyor.
Kısa heyecan diyorum, çünkü içine doğru çekildiğiniz kağıttan gemi o kadar hızlı hareket ediyor ki asırları bulan yolculuk dakikalar içinde bitebiliyor ve gemiden inerken, zihninize bulaşan kelimelerin doyumsuz tadıyla kalakalıyorsunuz.
Geminin küreklerine asılan kelimelerin mütemadi ve uyumlu hareketleri karşısında büyülenirken duymaya başladığınız menekşenin sesiyle birlikte hüznün sert duvarına çarpılmanız da mümkün.
Kağıttan gemiye bindiğinizde kelimeler, sizi on öykü adacığına götürecek ve her adacıkta dilenecek olan kelimelerle yeni yaşanmışlıklara tanık olacaksınız.
Arada kelimeler anlam değiştirecek, saklanacak, kötü görünenler sözlüklerden silinmeye çalışılacak, yanlış anlam taşıyanlar cezalandırılacak, eksik bırakanlar tamamlanacak, yaşamın buruşmuş düzeni değişene kadar kelimeler de kendisini düzeltmeye, daha anlamlı olmaya devam edecek.
Gemiden indiğinizde, geminin kaptanının diğer gemilerini arayacağınızdan eminim.
Kaptanını tanıma onuruna eriştiğim bu gemideki yolculuğumun bana vermiş olduğu tatdan daha fazlasını alacağınıza eminim ki kaptanın alçak gönüllülüğünü, sıradan yaşamını ve tüm canlılara karşı eşit mesafede duruşunu gördüğünüzde fazlasının eksikliğini de anlamış olacaksınız.
Birkaç sayfa sonra fikrinin değişeceğini de biliyorum…Masal ilerledikçe aklın büyümeye başlayacak. Bir kurt düşecek içine, “Belki…” diyeceksin. “Belki de masal değildir bunlar…” sonra o ağır taş gelip oturacak kalbine; “Ya değilse!”
Kağıt Gemiler’e bindiğinize pişman olmayacaksınız.
Ayşegül Çelik, kelimelerle yarattığın güzellikler için teşekkür ederiz.
* Kağıt Gemiler, Ayşegül Çelik, Can Yayınları, İstanbul, 2010.
* Yazarın diğer kitapları; Şehber, Dehlizdeki Kuş - Öykü, Notre Dame de Sion Edebiyat ödüllerinde mansiyon, Korku ve Arkadaşı - Öykü, Sensizankaradadenizdüşleri - Şiir, Ölmeyi Bilmeyen Adam Muhsin Ertuğrul - Biyografi
(NT/BK)