Kadın-erkek eşitliği Avrupa gündeminin yapı taşlarından biri. Eşit hak ve görevlerin yanısıra ücret, yetki, zaman ve tanınma konusunda da denkliği öngören çok katmanlı bir hedef. Atılacak somut adımlarla ve alınan bağlayıcı kararlarla özellikle iş hayatında kadın sayısının önümüzdeki yıllarda artması amaçlanıyor.
Almanya’da kadın-erkek eşitliği konusunda yaşanan siyasi tartışmaysa uzun süredir büyük şirketlerin yönetim ve denetleme kurullarında kadın payının yasal olarak tanımlanması etrafında şekilleniyor. Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) Başkanı Angela Merkel, kadın kotası hakkında partisi içinden yükselen çatlak seslere geçtiğimiz günlerde yanıt verdi: “Bu konu hakkında tartışmaya devam etmek lüzumsuz. Karar verildi. Kota yasası uygulanacak.”
Başbakan Merkel katıldığı bir konferansta, kotanın uygulamaya geçirilmesiyle hayatın zorlaşmayacağını, “kadınların yönetim pozisyonlarında” yer almasının şirketlerin de yararına olacağının anlaşıldığını ifade etti.
Konunun muhatabı siyasi aktörlerden Federal Aile Bakanı Manuela Schwesig (SPD) ise “siyasetin onlarca yıldır fırsat eşitliği ve yükümlülükler konusunda endüstriye gönüllü mutabakata varılması için zaman tanıdığının, ama bu denemenin başarısız olduğunun” altını çiziyor.
Kadın kotası için yasa
Almanya’da Sosyal Demokratlar (SPD) ve Hıristiyan Birlik Partililer’den (CDU ve CSU) oluşan koalisyon hükümeti, şirketlerin denetleme kurullarında en az yüzde 30 cinsiyet kotası uygulanması konusunda Kasım 2013’te uzlaşmaya varmış ve koalisyon sözleşmesinde “söz konusu kotaya ulaşılmaması durumunda, yeterli seviyede temsil edilmeyen cinsiyete ayrılan sandalyelerin boş bırakılması için bir düzenleme üzerinde çalışacağız” ifadesi yer almıştı.
Hedef, 2016’dan itibaren Almanya Borsası DAX’ta işlem gören büyük sermaye şirketlerinin denetleme kurullarına yüzde 30 bağlayıcı kadın kotası getirilmesi. Daha küçük çaplı şirketlerdense denetleme ve yönetim kurullarında uygulanacak kota konusunda öneri sunmaları bekleniyor. Avrupa Birliği’nin çıtası biraz daha yüksek: 2020 yılına kadar yönetici sandalyelerinde yüzde 40 oranında kadınların yer alması öngörülüyor.
Kadınlar Denetleme Kurullarına* (FidAR) derneğinin son ölçümlerine göre, genel olarak 160 sermaye şirketinin denetleme kurullarında kadınların sayısı görünür biçimde artış gösterdi. Birçok şirkette kadınlar ilk defa üst düzey yönetici pozisyonlarına geldi. FidAR’ın gerçekleştirdiği Women-on-Board-Index’te yer alan yüzdeler satırbaşlarıyla şöyle:
* Denetleme kurullarında kadınların oranı yüzde 18,9’e yükselmiş durumda. Üç yıl öncesinde bu oran yüzde 10’du.
* Yönetim kurullarında kadınlar yüzde 5,8 oranında temsil ediliyorlar. Bu oran 2011 yılında yüzde 3 olmakla beraber, 2013’te yüzde 6’nın üzerindeydi.
* Denetleme ve yönetim kurullarında kadına rastlanmayan şirketlerin sayısı son üç yıl içinde 74’ten 31’e geriledi. Üst kademelerinde kadınların izine rastlanmaya şirketler arasında Puma, Sixt ve Tom Tailor da yer alıyor.
* 2011 yılından bu yana FidAR’ın sıralamasında yer alan toplam 160 sermaye şirketinden 37’sinde, şirket tarihinde ilk defa kontrol heyetlerinde veya yönetici düzeyinde kadınlar göreve geldi.
Siyasette kadın temsili
Almanya’da politikacılar endüstri sektöründe kadın temsiline el atmışken, siyaset sahnesinin bu konuda şirketlere rol model olup olmadığına da göz atmakta fayda var. Başbakan Angela Merkel’e aşinayız. Ursula von der Leyen ise Almanya’nın ilk kadın savunma bakanı unvanına sahip. Almanya’da kabinede toplam 5 kadın bakan yer alıyor. Danışmanlık şirketi Kienbaum’un Şansölyelik, Federal Basın Dairesi ve Federal Bakanlıklar düzeyinde yaptığı son araştırmanın sonuçlarına göre;
* Federal hükümetin içinde yönetici pozisyonlarında yer alan kadınların oranı 2012 yılına kıyasla artış gösterdi.
Bilişim teknolojileri alanında kadın çalışanların sayısını arttırmak için denenen yöntemlere bir yenisi eklendi. Facebook ve Apple kadınların kariyerlerine odaklanmalarına (!) ve sonradan ‘yaşım geçti’ telaşına düşmeden anne olmalarına destek (!) verecek. Facebook ve Apple’ın Amerikalı çalışanlarına, yumurtalarını dondurmaları konusunda ek ödeme yapma önerisi, Almanya’da çalışanlar ve sendikalar tarafından büyük bir şüpheyle karşılandı. Süddeutsche Zeitung’un Alman İşverenler Konfederasyonu’na (BDA) bağlı bir sözcüsü yaptığı açıklamada “çocuk sahibi olmanın kişisel bir karar olduğunu, işverenin bu konuda hiçbir etkisinin olamayacağının” altını çizerken “Almanya’da işverenler çalışanlarının aile planlamasına karışmıyorlar” dedi. |
* Almanya bu zamana kadar hiç olmadığı kadar “kadınsı” bir federal hükümete sahip. Özellikle tek tek hiyerarşik düzeyler arasında belirgin farklar var. Şube başına üst yönetim düzeyinde (yani Şansölye ve Federal Bakan) kadın temsili yüzde 40. Genel olarak, Başbakanlık, Bakanlıklar ve Federal Basın Dairesi yöneticilerinin yüzde 32’si kadın ki bu iki yıllık dönemde yüzde 3 oranında bir artışa işaret ediyor.
* Bu artışa rağmen Başbakanlık ve Bakanlıkların yönetim kademelerinde kadınların oranı, kadınların toplam iş gücü oranına göre düşük. Yani kadın liderlik federal hükümette yeterli oranda temsil edilmiyor.
* Yönetici kademelerinde kadınların en yüksek oranda temsil edildiği bakanlık yüzde 52,6 ile Aile Bakanlığı. Aile Bakanlığı’nı, yüzde 46, 6 ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı ve yüzde 42,5 ile Eğitim ve Araştırma Bakanlığı takip ediyor.
* Araştırmada ayrıca liderlik pozisyonunda bulunan kadınların, diğer kadınları da teşvik ettiklerine dikkat çekiliyor: “Yönetim pozisyonlarında en çok kadının yer aldığı ilk dört bakanlığın arasından üçünün başında, on yıldan fazla süredir kadınlar yöneticilik yapıyor” deniyor. (GW/ÇT)
(*) FidAR tarafından gerçekleştirilen Women-on-Board-Index’in ilki Şubat 2011’de yayınlandı ve sık aralıklarla güncellenmektedir. Habere konu olan gösterge, 30 Eylül 2014 tarihlidir. Derneğin amacı, Alman endüstrisinin yönetim pozisyonlarındaki kadın sayısındaki gelişimi saydam ve görünür hale getirmektir.