Fotoğraf: bianet/2022
... 2018‘den itibaren kötü giden ekonomi, uygulanmakta olan akıl dışı faiz politikasıyla alt üst oldu ve döviz fiyatları patladı. Yapılması gerekenler yapılmadı, yapılmaması gerekenler yapıldı. 2018’den itibaren de tam teşekküllü olarak devreye giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (uygulanan siyasal rejimin adı bu) şahsa mahsus kurulan ve işlemeyen bir rejim haline geldi.
... Otokratik rejime uygun derme çatma bir kambiyo rejimine sahibiz. Bugün uygulanmakta kambiyo rejimi, saray güdümlü sözde serbest bir rejim oldu. Otokrasinin uyguladığı döviz ve kambiyo rejimi politikası işlemeyen otokrasiye uygun eklektik, garabet bir kambiyo rejimi haline geldi.
... Türkiye Ekonomisi dövizi olmadan asla çalışamayan, büyüyemeyen bir ekonomi, döviz girdilerine muhtaç bir ekonomi. Döviz giderleri ve gelirleri arasında sürekli eşitsizliğin olduğu bir ekonomi.
... Ülkede hem demokrasi, hem de döviz kıt. Türkiye’de döviz kurlarının artışına son aylarda, döviz swaplarıyla sağlanan dövizlerle müdahale ediliyor. Gelen sıcak para ya da doğrudan sermaye ile değil, borç takası işlemleriyle alınan geçici döviz kaynaklarıyla piyasaya müdahale ediyorlar.
... Türkiye'de şirketlerin çok büyük bir bölümünün döviz tutmalarının nedeni, döviz cinsi alımları için kendilerini belli ölçülerde garanti altına almaktır.
... Saray otokrasisi, şirketlerin ve şahısların dövizlerini kullanmak suretiyle seçime kadar olan süreci bu şekilde geçirmek istiyor.
... Aslında yapılan ek bütçe değil. O kadar büyük bir bütçe ki, ek bütçe demek mümkün değil. 2022 bütçesinin yüzde yetmişine karşılık gelen bir ilave yapılıyor.
... Nas’a kadar uzanan faiz politikasındaki yanlışlıklar sonucunda Türkiye, uzunca bir süredir faize dokunmamanın bedelini ödüyor. Ek bütçe yapılması, kambiyo sistemindeki getirilen değişikliklerin tamamı bir batış öyküsünün tamamlayıcılarıdır.
... Türkiye ekonomisini yönetenler, son dönemde vahim uygulanmalar içindeler. Birincisi; yıllardan beri devam eden kamusal kaynakların bireysel servetlere dönüştürmesine yönelik alınan kararlar. Sayısız örneklerini görüyoruz, ihalelerde ve emanet usulü ihalelerde, yapılan özelleştirmelerde bunları görüyoruz.
... İkincisi; güvenilir bir ülke olmamamız nedeniyle ucuz ve taze döviz kaynakları temin etme imkânı dışarıdan kalmayınca swap enstrümanına yaslanılıyor.
... Buna ilaveten, şirketlerin ve şahısların döviz varlıkları kısıtlanıyor, TL varlıklarının, döviz varlıklarına dönüştürülmesi engelleniyor. Bütçeye inanılmaz yükler taşıyan kur korumalı mevduat (KKM) gibi enstrümanları buna örnek gösterebiliriz. Ek bütçe yapılmasının bir nedeni de KKM.. Kur korumalı mevduat için yapılan ödemenin yasal kaynağı yoktu. Ödeneğin yasal bir kimliğe kavuşturulması ek bütçe ile sağlanıyor.
... Türkiye bir swap devleti oldu. Ancak swap sözleşmeleri de artmıyor. Swap yapmak için ülke peşinde koşuyoruz.
... Türkiye, ekonomisinin yaşamı idamesi çok zor bir ülke haline geldi. Çeşitli kambiyo değişiklikleri yaparak, kambiyo süreçlerinde döviz üzerinde operasyonlar yaparak nefes almaya çalışıyorlar. Ancak, ülkenin bu şekilde devam etmesi imkânsız hale geldi.
... Devleti yöneten grubun ihtiyaçlarına göre de, piyasa, para, kredi, finans, fiyatlama, üretim, tüketim sistemleri üzerinde yönlendirme ve baskı oluşturuluyor. Sermaye sahiplerinde de itaat aranıyor. İtaate göre bir himaye ve destek yapılıyor, itaate göre kaynak transferi gerçekleşiyor.
... Havuz sistemi dediğimiz, bu sistem geniş toplumsal kesimlerin üstüne çökmüş durumda. Havuz içinde yer alan şirketlerde çöküntü söz konusu değil, onlar paralarını sürekli yurt dışına taşımaya çalışıyorlar.
... Ekonomide yapılan işler alınan kararlar, bir ülkenin itinayla nasıl bitirileceğini gösterir uygulamalardır. İtinayla bir ülkeyi bitirmek!
... Krizin ana sebebi faiz politikasındaki temel yanlışlıktır. Hep onu söylüyorum, Türkiye'de, dünyada şu andaki demokrasilerde de, otokrasilerde de faiz politikası bu şekilde olan bir ülke yok!
... Dolayısıyla, bu temel yanlışın üzerine bina edilen ekonomideyiz, ekonominin tek adam rejimi mantığıyla bina edilmesinin bedelini de ödemekteyiz. Bina çöküyor. Literatürde ve kitapta yazmıyor böyle bir faiz politikası, Erdoğan rejimine özgü bir şey. Temel paradigma çözülmüş değildir. Birbirini bozan sözde tedbirlerle yaşamı idame etmek mümkün olmamaktadır.
... Temel yanlışlığı düzeltmeden yolda ilerlemek mümkün değil.
... Maalesef ülkemiz gözümüzün önünde yıllardan beri devam eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve onun yarattığı kadro ve kurumlarla berhava olmuş durumda. Çok şey yarım bu ülkede ya da az kaldı, ülkenin pek çok özelliği yitti, yarım kaldı. Laiklik özelliklerini önemli ölçüde yitirmiş bir ülke, kambiyo rejimi özelliklerini de yitirmiş bir ülke.. Pek çok anlamda yarım bir ülkeyiz. Türkiye'nin bir an evvel, otokrasiden çıkıp demokrasiye geçmesi gerekiyor.
İtinayla bitirilen ülkeyi yeniden itinayla inşa etmemiz gerekiyor. (AB/APK)
* Ali Bilge'nin Açık Radyo'nun Açık Gazetesi'nde 27 Haziran 2022 tarihli "Ali Bilge ile Ekonomi Politik"ten köşesinden notlar. Notlar 27-06-2022 tarihli Açık Radyo- Ali Bilge ile Ekonomi Politik’ten notlar..