Yahudi bir anne ve Müslüman bir babadan, üstelik İsrail sınırları içinde doğduğunuzu, hatta babanızın bir süre sonra Filistin Kurtuluş Örgütü’nün aktif bir üyesi haline geldiğini tasavvur edin - benim aklıma memleketimizde, çok da eski olmayan bir geçmişte Müslüman kızlarıyla ilişki kurmaya cüret etmiş bazı azınlık fertlerinin bu heveslerinin bedelini dayakla, bazılarının da hayatlarıyla ödedikleri geliyor, bir de kendi dinlerinden olmayanlarla evlenmeyi göze alanların öldüklerinde İstanbul'un bazı Hıristiyan mezarlıklarının ücra bir köşesinde, bu "korkunç" günahı işleyenlere ayrılmış bir bölümde defnedilmeleri…
Life Sentences adlı İsrail yapımı belgesel yıllardır savaşmakta olan iki tarafın öfkesini ve acılarını içinde taşımak zorunda kalan oğul Ahmad Nimer'in tecrübesinden yola çıkıyor ve din, ırk veya milliyet farklılıklarından beslenen dogmaları yerle bir etmemiz gerektiğini, ancak empati gücüyle bir yerlere varılabileceğini haykırıyor. Uluslararası prömiyerini yaptığı 16.Selanik Belgesel Festivalindeki en çarpıcı eserlerden biri olarak dikkat çeken Life Sentences (Müebbet Hapis Cezaları) Kudüs Festivalinde en iyi belgesel ödülünü almasına rağmen ülkesinde doğal olarak fazla ilgi görmemiş. Bol ödüllü Ajami filminin yönetmenlerinden Yaron Shani'yle Nurit Kedar'ın beraber kotardığı, yakın tarihimizdeki olayların gölgesinde hırpalanan insanların psikolojisini keskin bir dille aktaran 94 dakikalık yapım kesinlikle görülmeyi hak ediyor.
Selanik'teki gösterimden sonra sohbet ettiğim Yaron belgeselden ne kadar etkilendiğimi görünce benim de Türkiye'de iki ayrı din veya ırktan ebeveynin ürünü olduğumu sanıyor, ben ona aynı dinin iki ayrı versiyonunun temsilcisi anne-babanın bile ruhumda yeterince arızaya yol açtığını söylüyorum...
Müebbet Hapis Cezaları
Akka'da 60'lı yıllarda filizlenen aşk, dinlerine ve geleneklerine sımsıkı bağlı ailelerin karşı çıkmasına rağmen evliliğe ve iki çocuklu bir aileye dönüşür. Filistinliler’e karşı ülkede bir türlü dinmeyen İsrail şiddeti baş gösterince baba Fawzi al Nimer tercihini Arafat'tan yana kullanır, anne ise özellikle çocuklarını çatışma ortamından kaçırabilmek için onları Kanada'ya götürür; karı-koca bir daha görüşmese de aşklarının ateşi hayatlarının sonuna kadar sönmeyecektir.
Küçük Ahmad ve ablası İsrail'de Arap bir babadan olmanın bedelini ayrımcılığa maruz kalarak zaten ödemiştir; Montreal'deki fanatik Yahudi okulunda da kahramanımız adını değiştirip gerçek kimliğini gizlese de fazla tutunamaz. Çeşitli ülkelerden çocukların devam ettiği bir eğitim kurumunda nispeten rahat eder, şizofreniye endeksli ruhsal çalkantıları bir nebze olsa da diner, ama içindeki kırılma ömrü boyunca benliğini örseleyecektir.
Bir süre babasını yok saymayı tercih edecek, bir dönem annesinden gizli olarak babasının himayesine girmekten mutlu olacaktır.
FKÖ bünyesinde millî bir kahraman haline gelen Fawzi bir süre sonra yakalanıp birkaç müebbet hapis cezasına çarptırılır.
Bir kez daha büyüklerin faturası çocuklar tarafından ödenmekte, iç çelişki ve yargılamalar kişiliklerini yıpratmaktadır: İsrail'den Kanada'ya, Tunus'tan Gazze'ye sürüklenen hayatlar bir zamanların işlek balıkçı limanı Akka'da düğümlenmiştir. Yine Selanik Belgesel Festivalindeki It's Better to Jump'ta tarihî mirasıyla da tanıtılan ve mazide örneklerine bilhassa Akdeniz kıyılarında bolca rastladığımız mültietnik merkezlerden Akka hâlâ İsrail'in kıskacı altında direnmeye devam ediyor, tıpkı orada evlendiği Filistinli kuzeniyle bir aile kurup yaşamını sürdürmeye çalışan Ahmad gibi.
Arşiv görüntüleriyle desteklenmiş ve kıvrak bir kurguyla taçlandırılmış Life Sentences belgeselinde, başkahramanımız yara alsa da iç ve dış çatışmalarla dolu zorlu hayat mücadelesinden aydınlanmış bir kişilik, bağımsız bir ruh, barışçıl bir muhalif olarak çıkıyor ve gönlümüzde taht kuruyor.
Müebbet Hapis Cezaları yönetmenlerine Brüksel'de 11 Nisan'da sona eren 6.Millenium Film Festivalinin büyük ödülü Altın Objektif'i ve seyirci ödülünü de kazandırdı; Türkiye'de bir an önce gösterilmesi dileğiyle… (Her ne kadar ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin güdümünde İsrail-Filistin görüşmeleri, malum sebeplerden dolayı bir kez daha çıkmaza sürükleniyor olsa da!) (MT/AS)
Michael Glawogger'in anısına…