İnsanlar, Grenada'nın kuzey banliyösündeki Almanjáyar mahallesindeki mucizeden, hatta bu mahallenin yeniden dirilişinden bahsediyorlar.
Bu buena vibra'nın (iyi titreşim) nedeni, ünlü Amerikan dizisi "Starsky & Hutch"ın yeniden çekiminin tamamlanması.
Tüm aktörler, genelde Çingenelerden oluşan mahallenin sakinleri. Burası, Grenada'nın zor mahallelerinden biri olarak biliyor. Film projesi ise bu mahallede yapıldı, yönetildi ve finanse edildi.
70 Avroluk Film bütçesi
Filmin bütçesi 70 Avro'yu geçmiyor. Bu bütçe ile Antonio ve José Emiliano Rodriguez kardeşler, küçük bir dijital kamera ile seti kurdular ve bu mahallede yaşayan 20 kadar kişinin yer aldığı diziyi bölüm bölüm çektiler.
Proje, mahallede yaşayanlar arasında yeni ilişkilerin doğmasına neden oldu ve halk için yapılan gösterimlerde, nüfusun geriye kalanı tarafından da büyük bir beğeni kazandı.
Almanjáyar'ın sakinlerinden Pablo, "Bütün bir ay boyunca bir Seat 124 Sport Coupé'nin bu mahallenin sokaklarda hız yapmasını izledik," diyor.
"Çekimlerde doğrudan yer almadım ama kesinlikle iyi vakit geçirdim. Özellikle de, yasadışı otomobil yarışçıları ile karşı karşıya olduklarını düşünen polisler inleyen sirenlerle uçarcasına geçerken. Yönetmenler bir film çektiklerini açıklayınca polisler kalıp film çekimini izlediler."
Esrarengiz cinayete müdahale
110 dakikalık film, Starsky ve Hutch'ın Almanjáyar'da esrarengiz bir cinayet olayına müdahale etmesini anlatıyor.
İki detektif, olayın tek tanığı olan bir bakıcının verdiği ifadeye dayanarak, gizemli bir karakter olan ve mahallenin patronu olan El Italiano'nun izini sürüyor.
Tüm mahalleyi dahil eden çekimler, gerçek buluşmalar için fırsatlar yarattı.
"Daha önce hiç Çingene komşularımla konuşmamıştım," diyor 22 yaşındaki Lupe.
"Çekim sırasında gelip benden onlara bir peruk ve bir kıyafet ödünç vermemi istediler. Projede yer almak çok eğlenceliydi."
"Gecenin Kadınları" rolünde
Çingene topluluğundaki kadınlar bile, "gecenin kadınları" rolünü oynayarak, filmin yeni versiyonuna katkı yaptılar. "Senaryo yoktu," diyor bu aktrislerden biri.
"Ben grubun Madamıydım; her şeyi doğaçlama yaptık. Eşim ise bir koruma görevlisini canlandırdı."
Olumsuz bir namı olan Almanjáyar barrio'sunda, nüfusun yüzde 15'i Çingenelerden oluşuyor. Grenada'da, bu mahalle, uyuşturucu kaçakçılığının, fuhşun ve suçun hüküm sürdüğü bir mahalle olarak biliniyor.
Tam da bu nedenle, "Starsky y Hutch" oraya giderek sokakları beladan temizlemeye ve Almanjáyar'ın malafama'sını (kötü nam) silmeye çalışıyor.
Doğmakta olan bir grubun küçük ve büyük adımları
Bir İtalyan, bir grup Latin-Amerikalının ortasında ne yapıyor?
Gülümsemesi ve mükemmel porteño aksanı ile, Francesco Casatta sadece kendi mesleği olan müzisyenliği icra ederek, hayal kurmanın hala mümkün olduğu bir ülkede, hayallerini gerçekleştirdiğini anlatıyor. Kendisi, bu Barselona yazının yeni heyecanı olan Microguagua reggae grubunun lideri.
"2003'de İtalya'dan ayrılmaya karar verdiğimde, burada yapılabilecek müzik tarzı nedeniyle İspanya'yı, ve özellikle de bu şehri seçtim," diyor Francesco.
"Bu tarz, reggae'den latin müziğe, punk'tan rock'a birçok türün bir karışımı olan sonido mestizaje. Kültürlerin buluşmasından doğan bir tecrübeye daldım. Daha sonra ise, tam tersine, daha saf bir reggae'ye doğru bir yol izleme ihtiyacı hissettim."
Farklı kültürler kokteyli
Katalan idari merkezinin ana barrio'larının sokaklarında seyahat eden grup, çeşitli ve farklı kültürlerin bir kokteylini oluşturuyor.
Bu, iki Arjantinli olan basçı Coti ve gitarist Guacho'nun çaldığı notalarda hayat buluyor; davullarda ve boruda Şilili Tomas ve Tatan, Paraguaylı tromboncu Oscar, ve son olarak İtalya, Milan'dan Francesco...
Francesco şaka yollu "Birçok Brezilyalı, geçmişte Microguagua grubuna katıldı ancak bu ritme ayak uyduramadılar," diyor.
"Bu grubun bir bileşim olduğu söylenebilir... Ancak grup henüz tamamlanmış değil. Amacımıza ulaşmak için hala iki unsura ihtiyacımız var. Bu grup birçok Latin-Amerikalıdan ve birkaç Avrupalıdan oluşuyor ama hiç İspanyol yok... Aslında bu şekilde de iyi."
Grup ününü sokaklarda kazandı ve şovunu kamuya açık alanlarda geliştirdi. "Son üç yıldır neredeyse her gün çalıyoruz. Bazen sokaklarda, bazen bar veya salonlarda. Ağızdan ağza yayılan grubun adı, Rototom Sunsplash Reggae Festivali'nin organizatörlerine kadar ulaştı ve ilk kez bu yıl, bu festivalde çaldık," diyor.
"Aslında dönüm noktası ikinci albümümüz Barrio Santo oldu. Bizler sadece, isim yapmak için uğraşan çalışkan insanlarız diyelim."
İspanya'yı çekici kılan
İşte İspanya'yı özellikle çekici bir yer haline getiren unsur bu... En alttan başlasa bile, kişinin hayallerini yerine getirmesi mümkün.
Rototom Sunsplash'daki sıcak karşılama bunun en iyi kanıtı. Geçen Ağustos'tan beridir, en büyük reggae festivali, Valensia ve Barselona arasındaki Bénicassim'e yerleşti. Siyasi baskı nedeni ile sürgüne gönderilen ve 15 yıl boyunca Friuli'deki Osoppo'da (Kuzey İtalya) gerçekleşen bu prestijli ve bağımsız organizasyonun yeni evi İspanya...
Bu değişimin sonucu ise çok etkileyiciydi: Açılış organizasyonuna 100 bin festival izleyicisi katıldı.
Microguagua'nın lideri "Rototom'a karşı saldırılar bu bella Italia'nın bir başka işareti," diyor.
"İşler o kadar kötüye gidiyor ki, barışçıl ve zararsız bir festivali bile düzenleyemiyoruz. Acaba bu festival, bağımsız, sponsorsuz ve dolayısıyla, yolsuzluğun sürdüğü bir ülke için fazla temiz olduğu için mi bir tehlike olarak algılanıyor?" (EAY)
* Cristina Artoni'nin metnini Esra Aygın Yalgın Türkçeleştirdi.