Geçtiğimiz hafta İstanbul, Tekirdağ, Edirne ve Kocaeli'nde toplam 196 kişi hastanelere başvurmuş ve zehirlenme teşhisi konularak tedavi altına alınmıştı. Zehirlenme tablosuna ıspanağın yol açtığı belirlenmişti.
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri zehirlenmeye yol açan ıspanaklardan örnek alındığını ve analiz için laboratuvara gönderildiğini açıklamıştı.
Bakanlığa bağlı İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri tarafından daha sonra yapılan açıklamada ise zehirlenmeye ıspanağa karışan bazı yabani otların neden olduğu belirtildi.
Yapılan açıklama aşağıda yer alıyor. Açıklamaya olabildiğince geniş bir şekilde yer verdim. Bunu yapmaktaki amacım hem açıklamada yer alan bazı noktalara dikkat çekmek ve hem de kamuoyunu günlerce meşgul eden ve haklı olarak bir kaygı yaratan bu olayda tatminkâr bilgilere nasıl ulaşılabileceği hakkında bir yöntem önermek.
Önce açıklamaya yakından bakalım.
Metinde yer alan ve koyu renkle işaretlediğim sözcükleri daha sonra açıklayacağım. Uzun bir alıntı yapmamak için açıklamada önemsiz gördüğüm yerleri çıkardım:
Ispanak zehirlenmesi ile ilgili Bakanlık açıklaması"Aşağıdaki konularda kamuoyunun bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur; Bakanlığımıza ulaşan tüm ihbarlar değerlendirilmiş; ayrıca, sağlık kuruluşlarına başvuranların evlerinden ve ıspanak satın aldıkları işletmelerden numuneler alınmış, analiz edilmek üzere Bakanlığımız laboratuvarlarına gönderilmiştir. Mikrobiyolojik analizlerde zehirlenmeye sebep olacak herhangi bir mikroorganizma tespit edilmemiştir. Nitrat ve nitrit kalıntısı yönünden yapılan analizlerde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Ispanağın içeresinde tespit edilen yabancı otların zehirlenmeye neden olabileceği şüphesi üzerine laboratuvarlarımızda yapılan ileri analizlerde yabani otlarda “atropin ve scopalamin” maddeleri tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, ıspanakların satıldığı marketlerden, manavlardan ve sebze meyye hallerinden başlanarak, geri izleme yapılmış ve üretim yerleri tespit edilmiştir. Geri izleme kapsamında sebze meyve hallerinden ve tarlalardan ıspanak numuneleri alınmıştır. Alınan ıspanak numuneleri atropin, scopalamin, pestisit, ağır metal (kurşun, kadmiyum, arsenik), nitrit ve nitrat analizleri yapılmak üzere laboratuvara gönderilmiştir. Alınan numunelerde 620 çeşit pestisit ve herbisit (zirai mücadele ilacı) ile ilgili analiz yapılmıştır. Akut zehirlenmeye neden olacak herhangi bir etken maddeye rastlanmamıştır. Ayrıca; atropin, scopalamin, ağır metal (kurşun, kadmiyum, arsenik), nitrit ve nitrat analizleri yönünden uygunsuzluk tespit edilmemiştir. Sebzelerin tazeliğinin korunması ve daha güzel görünmesi amacıyla satış noktalarında antifriz kullanıldığı yönündeki iddialar üzerine de alınan ıspanak örnekleri antifriz etken maddeleri bakımından taranmış, herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. Ancak, sebze meyve hallerinden ve tarlalardan alınan ıspanakların içerisine karışmış olan yabancı otların ayıklanmasıyla elde edilen numunelerin yapılan analizlerinde “atropin ve scopalamin” maddelerine rastlanmıştır." |
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklama özetle böyle.
Şimdi adım adım bu açıklamayı ele alalım.
Bakanlığın yaptığı çalışmada ıspanaklarda zehirlenmeye yol açabilecek bir mikroorganizmaya rastlanmamış. Bu bilgi doğru görünüyor. Tek bir noktada, bir toplu zehirlenme vakası olsaydı mikrobiyolojik zehirlenme şüphesi kuvvetli olurdu, ama olay öyle gerçekleşmedi.
Nitrat ve Nitritler
Açıklamada “Nitrat ve nitrit kalıntısı yönünden yapılan analizlerde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır” ifadesi yer alıyor.
Bu ifade yanlıştır.
Yapılan analizlerde nitrat ve nitritle ilgili bir bulguya rastlanmaması olanaksız.
Ispanak bünyesinde en fazla nitrat biriktiren gıda maddelerinden biridir. Nitrat kalıntısını gösteren bir bulgu kesin olarak vardır. Eğer açıklama doğruysa ve gerçekten de nitrat yönünden bir bulguya rastlanmamışsa bu durumda analizin yanlış yapıldığı söylenebilir.
Nitratlar ve nitritler azot içeren kimyasal maddelerdir. Azotlu suni gübreler ıspanağın yüksek miktarda nitrat biriktirmesine neden olan unsurlardan biridir. Bu konuda detaylı bilgi için şu yazıya bakılabilir:
TIKLAYIN - Robin Williams, Ekşili Ispanak Başı Yemeği ve Nitratlar
Nitrit ise bitkilerde genellikle tespit edilebilir düzeyde bulunmaz. Dolayısıyla tespit edilebilir düzeyde nitrite rastlanmamış olabilir. Tespit edilebilir düzey ifadesinin ne anlama geldiğini merak edenler şu yazıya bakabilir:
TIKAYIN - Kamusal Bilim 2: Tespit Limiti (LOD) Nedir?
Ispanaklardaki nitrat ve nitrit miktarları nedir sorusuna bakanlığın bir açıklama yapması gerekiyor.
Atropin ve Scopalamin
Yapılan analizlerde ıspanaklara yabani ot karıştığı ve bu otlarda bulunan atropin ve scopalamin maddelerinin zehirlenmeye neden olduğu belirtilmiş.
Bu kimyasal maddeler belli bir miktarın üzerinde alındığında zehirlenmeye yol açar.
Atropin ve scopalamin içeren bitkilerin gıdalara karışmaları muhtemeldir.
Ancak bakanlık açıklamasında atropin ve scopalamin ile ilgili olarak verilen bilgilerin doğru olup olmadığına ve ne gibi eksikliklere işaret ettiğine yazının sonunda -İngiltere’de yapılan bir saha çalışmasını da örnek olarak vererek- değineceğim.
Pestisitler ve Herbisitler
Bakanlığın açıklamasında “Analiz sonuçlarına göre, ıspanakların satıldığı marketlerden, manavlardan ve sebze meyye hallerinden başlanarak, geri izleme yapılmış ve üretim yerleri tespit edilmiştir” ifadesi yer alıyor.
Bu ifade bize şunu söylüyor: Bakanlık hem zehirlenmeye neden olan ıspanak örneklerinden ve hem de geriye doğru bir izleme yaparak çok sayıda satış ve üretim noktasından ıspanak örneği toplamış. Bu örneklerde zehirlenmeye neden olabilecek 620 çeşit pestisit ve herbisit etken maddesi, atropin, scopalamin, ağır metal (kurşun, kadmiyum, arsenik), nitrit ve nitrat analizleri yapılmış.
Bu yapılan işlemi ıspanaklarla ilgili bir saha çalışması olarak görmek mümkün. Böyle bir saha çalışmasından elde edilen analiz sonuçlarının tümünün açıklanmasını sağlamak çok kıymetli.
Önce 620 çeşit pestisit ve herbisit analizi ne anlama geliyor onu açıklayalım.
Pestisitler ve herbisitler tarımda kullanılan zehirli kimyasal maddeler. Yüzlerce farklı kimyasal yapıya sahip pestisit ve herbisit var. Bu nedenle gıda analizlerinde çoklu kalıntı analizi denilen bir yöntem kullanılarak tek bir analiz çalışması ile olabildiğince çok pestisitin kalıntısı araştırılır. Ancak bu yöntem her pestisit ya da herbisit için uygun olmayabilir.
Örneğin glifosat (muhtemel karsinojen olarak sınıflandırılan bir herbisit) çoklu kalıntı analizi yöntemi ile değil de farklı bir yöntemle araştırılır. Ülkemizde kullanılan glifosat miktarı yıldan yıla artmaktadır. Dolayısıyla ıspanakların glifosat içerip içermediğini bilmek çok iyi olurdu. Bu konuda şu yazıya bakılabilir:
TIKLAYIN - Türkiye'de Glifosat Kullanımı 27 Kat Artmış Olabilir; Ya Kanser?
Yapılan açıklamanın detayları elimizde olmadığı için kaç çeşit analiz yöntemi kullanıldığı ve analiz edilmesi gereken pestisitlerin ve herbisitlerin tamamının analiz edilip edilmediğini bilmiyoruz.
Bir başka ve kanımca önemli bir nokta daha var.
Bakanlık ıspanaklarda yaptığı pestisit analizlerinde “Akut zehirlenmeye neden olacak herhangi bir etken maddeye rastlanmamıştır” diyor. Ancak bu açıklama ürünlerde pestisit ya da herbisit kalıntısına rastlanmadığı anlamına gelmiyor.
Akut zehirlenme bir toksik kimyasal maddenin tek bir seferde ya da kısa bir süre içinde zehirlenmeye neden olacak miktarda alınması ile ortaya çıkar.
Dolayısıyla bakanlığın yaptığı açıklama ıspanaklarda pestisit olabileceği ama miktarlarının akut bir zehirlenme oluşturacak düzeyin altında olduğu şeklinde de okunabilir. Bir toksik kimyasal maddenin belli bir düzeyin altında olmasının ne anlama geldiğini merak edenler şu yazıya bakabilir:
TIKLAYIN - Kamusal Bilim 1: Maksimum Kalıntı Limiti Kavramı Nedir?
Yapılan açıklamada ürünlerde tespit edilen pestisit ve herbisitlerin hangileri olduğu, miktarlarının ne olduğu, ürünlerin birden fazla sayıda pestisit ve herbisit kalıntısı içerip içermediği gibi çok sayıda sorunun yanıtı yok. Bu sorulara açıklık getirilmesi, net yanıtlar verilmesi gereklidir.
Biz Söyledik Siz İkna Olun
Yanıtsız bırakılan soruların net yanıtlarını almak ise analiz sonuçlarının bütününün kamuoyu ile paylaşılması ile mümkün.
Bunu yapmak zor değil.
Analiz raporları bakanlığın internet sitesine konulabilir. Konulmalı da. Bu yapılmadığı sürece detayları görmek mümkün olmayacak ve yapılan açıklamaların halkı bilgilendirmekle de bir ilgisi olmayacaktır.
Biz söyledik siz ikna olun tavrı kabul edilmemelidir.
Pestisitler konusunda söylediğim şeyler antifriz, ağır metaller, nitrat ve nitritiler, atropin ve scopalamin için de geçerli.
Bu kimyasal maddelerin analizi ile elde edilen sonuçlar, yani analiz raporlarının tamamı açıklanmalı. Ancak öyle bir durumda bakanlık açıklamasının ne derece güvenilir olduğunu söylemek olanaklı olacak.
Detaylı bir açıklama yapılmasının önemini bir örnek üzerinden ve üstelik ıspanak zehirlenmesine yol açtığı öne sürülen atropin ve scopalamin üzerinden göstermek mümkün.
Atropin ve scopalamin kimyada “tropane alkaloidleri” olarak adlandırılan bir kimyasal aileye mensuptur.
Tropane alkaloidlerinin gıdalardaki kalıntıları son yıllarda araştırma konusu.
Örneğin İngiltere’de 2017 yılında yürütülen bir saha çalışması ile çok sayıda gıda ürünü analiz edilerek bu kimyasal maddelerin gıdalarda ne düzeyde bulunduğu araştırıldı.
Araştırma sonucunda tahıl ürünlerinin atropin ve scopalamin yönünden bazı riskler taşıyabileceği ve tahıl ürünü içeren bebek gıdalarının üretimine ve kontrolüne daha fazla dikkat edilmesi gerektiği açıklandı.
Yapılan çalışmanın bütün detayları İngiltere’deki gıda güvenliği kurumu tarafından internet ortamına aktarıldı.
Açıklayıcı bir dille yazılmış ve yürütülen analitik çalışmanın ölçüm belirsizliği dâhil bütün detaylarını içeren 222 sayfalık rapora bütün yurttaşlar erişebiliyor. Raporun linki burada: LİNK
Ülkemizde gıda güvenliği alanında yürütülen çalışmalar hakkında İngiltere’de yürütülen çalışmanın sonuç raporuna benzeyen tek bir rapor bile kamuoyuna açıklanmış değil.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi gıda güvenliğinden sorumlu kurumlar yürütmüş oldukları çalışmaların bütün detaylarını kamuoyuna açıklamak zorundadır.
Bunun nasıl yapılması gerektiğini bir başka yazıda ele alacağım. Öncelikle ıspanak zehirlenmesi olayında bakanlığın açıklamasında yer almayan hususları öğrenmek için harekete geçmeliyiz.
Ispanak zehirlenmesi olayının detaylarını öğrenmek için birer yurttaş olarak bazı girişimler yapabiliriz.
Bu linkte Ekolojik Haklar Merkezi tarafından hazırlanan bir dilekçe örneği var.
Yukarıdaki linke tıklayıp, örnek olarak sunulan dilekçeyi doldurup bilgi edinmek için Bakanlığa başvuru yapılabilir.
Bir işe yaramaz diye düşünmemeliyiz.
Dilekçeye verilecek her türlü yanıt bir anlam taşıyacaktır.
Verilen yanıtın çözümlemesini yaparak nelerin yapılıp, nelerin yapılmadığına dair kapsamlı bilgi edinmek mümkün olacaktır. (HA)