Kauo Ishiguro, Nocturnes: Five Stories of Music and Nightfall'da gizli/açık ve sürüklenen kariyerizmin sıradan sıkıntısını bazen notalı bazen melodisiz bazen lobi müziği tadında yaşattı
İtalya şehir meydanları ve Hollywood otelleri gibi farklı mekanlarda beş hikaye vardı; "müziğin ve akşamın beş hikayesi" denmiş kitap üzerinde.
Bu hikayelerin her birinde yükselmeye gönül vermiş veya artık yaldızı solmaya başlamış müzisyenler birbirlerine tutunuyorlar, ihtirassız.
Geçici kanatlanan sevgi bağlantılarını hep sıkıcı bir kariyerizm kırıyor, yıkıyor. Rekabet dünyasının güçlü anlatımı sevgi bağını kesik kesik yaşatıyor.
Cazibe ve ihtiras işlevsel. Anlatım şakacı ve komik ... Yer yer ihtirasla adım atma noktasına ulaşamayan ask sürüklenmeleri.
Gerçekten güçlü bir anlatım ama ne notaların sesini duyabildim ne de meledilerin hikayesini.
İtiraf etmeliyim ki üzerimde bu beklentiyi çok çok yükselten bir etki bırakmayı başardı Ishiguro.
Nocturnes adlı eserini sinemada görmek arzusu da uyandırdı. Mutlaka daha başarılı olurdu. Krusawa'nın "Rüyalar" adlı filminin beş hikayeli bir hali...
Bir iki hafta sonra küçük el radyoları geldi her odaya.
Tutuklanıp da geldigim ilk gün koğuşta sadece tek bir radyo vardı.
Artık rahatça radyo dinleyebiliyoruz. Ishiguro'nun yarattığı beklentiyi çözmek için hep radyo dinlemeye çalışıyorum.
Hikayelerin karşılığına henüz rastlamadım. Özellikle "Cellist" ve "Come Rain Come Shine" adlı hikayelerin melodilerini bekliyorum.
Kulaklarım hikayeli muzik arıyor. Hadi diyelim Çellocular hikayesinin karşılığını buldum ama "Gel Yağmur Gel Işıltı" nın karşılığı zor.
Avluya sadece yağmur iniyor, güneş duvarın yarısında kalıyor. Radyo yakalasa, ortam kaçırır.
Ishiguro notalı, melodili öykü beklentisi yarattı.
***
Dün yedi mektup yazdım, bugüne üç kaldı. Bekleyen 40-50 mektup var. Haftada 10 veya 12 yazıyorum.
Siyasal demeç gibi gelen mektuplara yanıt veremiyorum. Hayatlar demeç kıvamında yaşanmıyor ama anlıyorum.
Gençken biraz öyle oluyor. (BE/BA)