Monica Vitti’nin anısına
21 - 30 Ocak 2022 tarihleri arasında gerçekleşen Trieste Film Festivalinde En İyi Belgesel ödülü işçilerin kontrolündeki bir fabrikanın anlatıldığı İşçilerin fabrikası (Tvornice Radnicima/Factory to the workers) adlı filme verildi.
Srđan Kovačević imzalı belgesel seyirciyi Hırvatistan’daki çetin bir mücadeleye dahil ediyor. 2005 yılında işçiler tarafından işletilmeye başlanan fabrika kapitalist ekonomi modeline karşı alternatif yöntemler sunuyor ve işçilerin inanılmaz şartlarda direnişine bizi hayran bırakıyor. Fakat yönetmenin de dediği gibi işler göründüğü kadar basit değil.
Yugoslavya’nın dağılmasından sonra işçilerin el koyup işlettiği tek fabrika ülkedeki sorumsuz özelleştirmelerden kıl payı kurtulmuş, ama işçiler acımasız piyasada ayakta kalıp dayanışma ruhunu kaybetmemek için epey zorlanmış.
Jüri ödülü verirken görüntülerin çarpıcılığına ve film çekiminde harcanan emeğe dikkat çekmiş, günümüzün bu benzersiz işçi mücadelesine bizi derinlemesine dahil ettiğini belirtmiş.
Filmin samimi ve ikna edici olduğunu, sosyalist bir ütopyayı inşa etmenin ve ayakta tutmanın bilhassa kapitalizm okyanusunda ne kadar zor olduğunu layıkıyla gösterdiğini ifade etmiş.
Fabrikanın işçilerin hakkı olduğu kesin!
105 dakikalık Hırvatistan 2021 yapımı belgesel dünya prömiyerini Sheffield Doc/Fest’te gerçekleştirmiş, akabinde Saraybosna ve Cottbus festivallerine katılmıştı; Türkiye’de de alakayla karşılanacağını umuyorum.
Balkondan film böyle çekilir
Balkonun önünden geçen insanlarla yaptığı röportajlar serisi Paweł Łoziński’ye Trieste’de Özel Mansiyon kazandırdı. Balkon Filmi (Film Balconowy/The Balcony Movie) adlı belgesel iki yıllık bir sürede bini aşkın çekimden takriben 80 tanesi kullanılarak oluşturulmuş.
Varşova yaşantısının geniş kapsamlı bir aynası, Polonya’nın günümüzdeki halinin renkli bir yansıması sayılabilir şirin belgesel.
Bazıları bir kez, bazıları defalarca kameraya yakalanan insanlar genelde yönetmenle konuşmaktan memnun gibiler; ellerinde ülkenin koca koca bayraklarıyla milliyetçi bir mitinge katılanlar ise gururlu olduğu kadar bitkin de görünüyorlar. Şakalaşmayı gayet iyi becerenlerden duygusal yanlarını dışa vuranlara, çekingen yapılarına rağmen özel dünyalarını samimiyetle paylaşanlardan kamerayla flört edenlere, gayet geniş bir spektrumla karşı karşıyayız.
Trieste jürisi bu küçük büyük filmin bilhassa empati gücünün tesiri altında kalmış. Covid günlerinin zor ve hüzünlü atmosferinde başka insanlarla iletişim kurma başarısını çok basit bir sistemle başardığını belirtmiş.
Yukarıdan aşağıya doğru yapılmış çekimin risklerine rağmen yönetmen konuştuğu kişilerle sanki aynı seviyedeymişçesine sohbeti gerçekleştirmiş, çeşit çeşit insanla eğlenceli olabildiği kadar derin bir iletişime girmeyi dürüstçe başarmış. Karmaşık bir yaklaşımın yerine basit bir stili tercih etmiş yönetmen dinamiği böylece politik bir düzleme de yükseltmiş, bu arada insana iyi gelen, adeta ruhunu okşayan bir eser ortaya çıkmış.
Locarno ve Millennium Docs Against Gravity’de de ödül ve mansiyonlarla taçlandırılmış 100 dakikalık Polonya yapımı film dünya festivallerinin gözdesi de olmuş; liste şimdilik IDFA CinEast, DOK Leipzig, Jihlava’dan müteşekkil. Filmin Trieste’de seyrcinin favori belgeseli payesiyle onurlandırıldığını da unutmayalım.
Çatlak seslerin iyice arttığı memleketlerden biri olan Polonya’nın basitliğiye insanı etkileyen bu belgeseli Türkiye’de de seyirciyi şefkatle sarmalayacaktır.
Âşık erkeğin zorlu mücadelesi
Kurmaca eserlerin yarıştığı bölümde Özel Mansiyon alan filmlerden biri Yürüyebildiğim kadar uzak (Strahinja Banović/As far as I can walk) mülteci mevzusuna farklı bir bakış atıyor.
Stefan Arsenijević imzalı film Avrupa’da yaşayabilmek için yollara düşen Ghanalı bir çiftin birbirinden ayrı düşmesiyle gelişen olayları aktarırken aşkın gücüne de seyirciyi ikna ediyor.
Strahinja ve karısı Ababuo Almanya’ya varmayı başarmış olmalarına rağmen Belgrad’a geri yollanmışlardır. Londra’da oyuncu olmak isteyen Ababuo bir türlü bitmeyen bürokratik işlemlerden ve zorluklardan fazlasıyla örselenmiştir. Sol görüşlü karizmatik bir aktivist olan Suriyeli Ali’den etkilenip kimseye haber vermeden mülteci kampını aniden terk eder. Kocası Strahinja Balkanlar’daki meşakkatli mülteci yollarını aşkına kavuşabilmek ümidiyle tekrar katedecektir.
Gerçek olaylardan yola çıkılarak çekilmiş film hakkında jüri filmin hikâyesinden fışkıran insanlık değerlerine dikkat çekmiş, Avrupa’nın en yakıcı konularından biri olan mülteci dramının epik boyutlardaki bir aşkla harmanlanmasını takdir ettiğini belirtmiş ve yönetmenin gayet sinematografik dilini övmüş.
Sırbistan - Lüksemburg - Fransa - Bugaristan - Litvanya ortak yapımı 2021 yapımı film 92 dakikalık bir sinema eseri. Karlovy Vary ve KineNova’da aldığı ödüller dışında Pingyao, CinEast, Montpellier ve Selanik festivallerine katılmış, pek yakında Belgrad Film Festivali dahilinde de gösterilecekmiş.
Mülteci politikası dünya çapında epeyce eleştirilen Türkiye’de de seyirciye ulaşması faydalı olacaktır.
Kadınlar tabii ki ağlar…
Trieste Film Festivali kapsamında Avrupa Konseyi Audentia Eurimages ödülü kadınlara yönelik eşitsizliklere dikkat çeken Kadınlar ağlar (Women do cry) adlı filme verildi. Mina Mileva ve Vesela Kazakova’nın yönettiği filmi jüri üyeleri, kadın düşmanlığına, homofobiye ve patriyarkanın her türlü tezahürüne karşı kadın dayanışmasının bir çığlığı olarak betimlemiş, meselenin yerel olduğu kadar evrensel olduğunu da belirtmiş. “Eserin yaratıcıları farklı nesillerden birçok kadın temsilciden oluşan filmin karakter kadrosu üzerinden öfke, şefkat ve ayrıca mizahla örülmüş sinemasal bir manifestoyu bize sunuyor” demiş ve filmdeki kişi ve hadiselerle seyircinin kolaylıkla özdeşleşebilme imkânının layıkıyla sağlandığını belirtmiş. Filmin kendine has sinemasal dili ve cesareti de takdir edilmiş.
Bulgaristan - Fransa ortak yapımı 106 dakikalık film Cork ve Dunav film festivallerinde de ödül almış, Cannes’da gerçekleşen prömiyerinden sonra Saraybosna, Karlovy Vary, Brüksel, Varşova, Viyana ve Paris Chéri Chéri festivallerine katılmış.
Film, ataerkilliğin komşu Bulgaristan’la paralel dışavurumları sayesinde Türkiye’de de yeterince takdir edilecektir…
33. Trieste Film Festivalinin toplu sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz.
(MT/EMK)