Yazının İngilizcesi için tıklayın
Mürtezim Oltulu 1935 doğumlu. Artvin, Şavşat nüfusuna kayıtlı. İşçi.
Otopsi raporuna göre ölüm nedeni karın, göğüs tazyikine bağlı kaburga kırıkları ile müterafık mekanik asfiksi.
Mürtezim Oltulu’nun ailesini bulmak pek kolay olmadı. Yeğeni Yüksel Oltulu’ya ulaştık önce. Yüksel Bey amcası vefat ettiğinde çok küçük olduğu için hatırladıkları hayli sınırlıydı.
Bu nedenle sosyal medya mecraları aracılığıyla soyadı Oltulu olan ve Şavşat nüfusuna kayıtlı isimler üzerinden şansımı denedim. Yeğenlerinden Recep Oltulu’ya da oğlu Şerif Oltulu sayesinde görüşebildim.
Recep Bey de amcasınının yazık ki herhangi bir fotoğrafına ulaşamadı. Bize amcasını, Şavşat’tan İstanbul’a göç hikâyesini ve cenazesinin alınma sürecini anlattı.
Yeğeni Recep Oltulu anlatıyor
Amcamın doğum yeri Şavşat, Ciritdüzü köyü. Kardeşlerinden de hayatta olan yok maalesef, o yüzden hatırladıklarımı anlatabilirim sadece size.
İlkokulu bitirdikten sonra büyük abisi Mulazim Oltulu’nun yanına, İstanbul’a göç etti. Birlikte Halkalı’da yaşıyorlardı.
1970’li yıllarda İstanbul Sirkeci’deki Gürün Han İş Merkezi’nde bir köfteci dükkânında çalışmaya başladı.
Cenaze için 4 bin lira istendi
Yaşamı boyunca evlenmedi. 1 Mayıs 1977’de vurularak öldürüldü ancak kayıtlara ezilerek öldü diye geçti. Öldüğünde çok gençti.
Cenazesi olaylardan on gün sonra abisi Mulazim Oltulu’ya teslim edildi.
Cenazeyi almak için o dönem devlet hastanesi morgu 4 bin lira istemiş abisinden. Araya birileri girmiş, böyle olmaz demişler ama yine almışlar tabii parayı. Cüzi bir miktarda anlaşılmış, öyle vermişler cenazeyi. Ardından da ikâmet ettiği Halkalı’daki Halkalı Mezarlığı’na gömmüşler.
Yeğeni Yüksel Oltulu anlatıyor
Amcam işçiydi. Evli değildi, haliyle çocukları da olmadı. Ben çok küçüktüm amcam öldüğünde ama içinde nasıl bir insan sevgisi olduğunu iyi hatırlıyorum. Hayvanları, doğayı nasıl sevdiğini biliyorum.
1 Mayıs’a kutlama amacıyla gitmiş. 1 Mayıs 1977 hepimiz için büyük bir travma oldu. Babam ve diğer akrabalarımız dahil, kimse ne olduğunu anlayamadı. Hepimiz çok üzüldük ve bu uzun yıllar böyle devam etti.
Dediğim gibi çok küçüktüm amcamı kaybettiğimizde, o nedenle anlatacaklarım bunlarla sınırlı. (TY/APA)
Bu metin Etkiniz AB Programı kapsamında Avrupa Birliği finansal desteği ile üretilmiştir. Bu yayının içeriğinden yalnızca "İPS İletişim Vakfı" sorumludur ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. |
TIKLAYIN - bianet'ten 1 Mayıs 77 Kayıplarının Yakınlarına Çağrı: Bizi Arayın
|
1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor/Tuğçe Yılmaz
Sinema Emekçisi Rasim Elmas 41 Yaşında Taksim'de Öldü
İnşaat İşçisi Bayram Eyi 50 Yaşında Taksim'de
Öğretmen Bayram Çıtak 37 Yaşında Taksim'de Öldü
Liseli Jale Yeşilnil 17 Yaşında Taksim’de Öldü
Öğretmen Kenan Çatak 31 Yaşında Taksim'de Öldü
Öğretmen Ahmet Gözükara 33 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Hikmet Özkürkçü 39 yaşında Taksim’de öldü
Öğrenci-işçi Niyazi Darı 24 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Nazan Ünaldı 19 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Ömer Narman 31 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Ali Sidal 18 yaşında Taksim’de öldü
Hemşire Kıymet Kocamış 25 yaşında Taksim’de öldü
Tezgâhtar Kadir Balcı 35 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Hacer İpek Saman 24 yaşında Taksim'de öldü
İşçi Kahraman Alsancak 29 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Hüseyin Kırkın 23 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Ercüment Gürkut 26 yaşında Taksim’de öldü
Polis Nazmi Arı 26 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Mahmut Atilla Özbelen 26 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Hasan Yıldırım 31 Yaşında Taksim’de Öldü
Seyyar Satıcı Hamdi Toka 35 yaşında Taksim’de öldü
Bekçi Mehmet Ali Genç 60 Yaşında Taksim’de Öldü
İşçi Ziya Baki 30 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Mürtezim Oltulu 42 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Mustafa Elmas 33 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Sibel Açıkalın 18 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Diran Nigiz 34 yaşında Taksim’de öldü
1 Mayıs 1977 & Cezasızlık
Fehmi Işıklar: 1 Mayıs'77 12 Eylül için bir hazırlıktı
Kani Beko: “Katilleri bulamazsanız, şaibeyi ortadan kaldıramazsınız”
Süleyman Çelebi: "1 Mayıs 1977 Katliamı yapanların yanına kâr kaldı”
Emel Ataktürk: Haysiyet meselesi olarak hatırlamak ve cezasızlıkla mücadele
Nejla Kurul: Gerçekler neden ve kimlerce gizleniyor?
Tuğçe Yılmaz: 43 yıl önceki katliamın izini sürmek
Arzu Çerkezoğlu: Unutmamak, unutturmamak yaşamsal bir mücadele alanı
Tuğçe Yılmaz: Yargılanamayan 1 Mayıs 1977’nin mahkeme yılları