Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ali Sidal, 1959 doğumlu. Dersim, Nazimiye nüfusuna kayıtlı. İşçi. Yaşasaydı bugün 61 yaşında olacaktı.
Ali Sidal, Taksim’de hayatını kaybettiğinde henüz 18 yaşındaydı. Ailesine destek olmak için İstanbul’a gelmişti. 1 Mayıs 1977’ye giderken patrondan izin istemiş, patronu da “Bu senin hakkın, git tabii” deyince Taksim’deki yerini almıştı.
Mekanik asfiksi
Otopsi raporuna göre Ali Sidal’ın ölüm nedeni göğüs tazyikine bağlı mekanik asfiksi.
Raporda, vücudunda haricen tespit edilen sıyrıkların kişinin sıkışma esnasında yere düşmesi veya düşürülmesi sonucu meydana gelmiş olabileceği yazıyor.
Akrabası
Ali Sidal’ın hikâyesini öğrenmek için önce akrabalarından Haydar Sidal’a ulaştım. Haydar Bey, Ali Sidal’ın uzun saçlarını ve İspanyol paça pantolonlarını hatırlıyordu. Nazimiye’ye gittiğinde bazen görürmüş Ali Sidal’ı.
Hatırında kaldığı haliyle “Devrimciydi” diyor. Sonrasında da sağ olsun beni kardeşlerinden birine ulaştırmak için çabalıyor.
Abdullah Sidal’a böyle ulaştım. Altı kardeşten en küçüğü Abdullah Bey. Sürekli “Ali Abim” diye bahsettiği abisini kaybettiğinde 7 yaşındaymış. Abisine dair hatırladıklarını, ablasından sorup öğrendiklerini bir bir anlatıyor bana.
Kardeşi Abdullah Sidal anlatıyor
"Yoksul bir ailede büyüdük biz. Altı kardeştik. Dört kız, iki erkek. En küçükleri benim.
Ali Abim 16-17 yaşlarındayken gitti İstanbul’a. Bir yıl kalmadı bile zaten İstanbul’da. Hiç bilmezdi İstanbul yaşantısını.
Nurtepe’de, en büyük ablamızın yanında yaşıyordu.
İşçi-köylü bayramı diye de arkadaşlarıyla birlikte 1 Mayıs’a gitti.
Kurtarayım derken
Ben şu an 50 yaşındayım. Oradaki arkadaşlarından biri anlatmıştı bana, Ali Abim ön saflardaymış. Olaylar çıkmış sonra, ateş edilmiş.
Kaçışma başlayınca da bir kadın arkadaşını panzer hedef almış ve onun üzerine doğru sürmüş.
Ali Abim onun hayatını kurtarayım derken kendini panzerin önüne atmış. Biz ölüsünü öyle gördük en azından, ezilmişti abim.
Üç gün aradık
Üç gün ölüsünü bulamadık. O arada sağ olsunlar gazeteciler bize haber verdi, Taksim’de bir bodrum katında 6-7 tane cenaze var, gelin bakın diye. Üst üste atmışlar ölüleri, orada bulundu abim.
Bulunduğunda tabii cesedi bayağı kararmıştı, üç gün orada beklemiş sonuçta öyle. Büyük ablam ön dişlerinden tanıdı.
Babam o ara köydeydi, garibandık çok, gelememişti İstanbul’a. Geldiğinde de abimin ölüsüyle karşılaştı işte.
Tek hevesi
Babamlar köyde ev yapmışlardı, abimi o yüzden İstanbul’a gönderdiler para kazansın diye. İlkokul mezunuydu, öyle bir beklentisi yoktu zaten hayattan ama yaşasa belki çok başka hevesleri olacaktı.
Evlenecekti, çocukları olacaktı. İyi bir işi olacaktı belki.
Öyle çok büyük bir hevesle yaptığı tek şeyin 1 Mayıs’a gitmek olduğunu hatırlıyorum.
“Terörist”
Çok acı bir şey bu. Ben çok küçüktüm abim öldüğünde ama annem hep anlatırdı abimi. Abim öldükten sonra terörist dediler. Tıpkı Berkin Elvan’a, diğer çocuklara dedikleri gibi.
Abim şehit düştükten bir sene sonra askerlik muayenesi kâğıdı çıktı. O zaman düşürmemiş babam nüfustan, sonra gitti dedi, “1 Mayıs’ta şehit düştü.”
Mükemmel bir abiydi. Hayvanları çok severdi. Besler, bakardı onlara. Severdi.
Anıt’ta şiddet
Bize mektup yazardı hep. “Abdullah Nazimiye’ye geldiğinde bir fotoğrafını çekin bana yollayın,” diyordu bir mektubunda. Bizi çok özlüyordu İstanbul’dayken.
Ben bir-iki kez abimi anmak için Taksim’deki anıta çiçek koymaya gittim ve şiddet gördüm. O korkuyla bir daha da gitmedim. Ama her 1 Mayıs anmasına gittim.
Anne ve babamızı da 2016 yılında, 15 gün arayla kaybettik. Babam rahatsızlandı önce, ben Dersim’den alıp İstanbul’a getirdim.
Babam vefat etti. Annem de yalnız kaldığı için köydeki keçilerimizi otlatmaya kendisi gidiyordu.
Annem
Bacağı kırıldı bir gün. Hastaneye kaldırdım onu da. Annemin haberi yoktu babamızın vefat ettiğinden. Babamı sordu, iyi dedim.
Sonra Ali abimden bahsetmeye başladı. “Onun acısı hâlâ yüreğimde" dedi.
“Ben ölünce bir şey yapma, sadece Ali’nin mezarından toprak getir, benim mezarıma koy” dedi.
Mezarı yok
Abimi Alibeyköy Mezarlığı’na defnetmiştik. Ben Mezarlıklar Müdürlüğü’ne gittiğimde bana dediler ki, “1977’de ölenlerin tapusu alınmadığı için o mezarlıklar yok edildi.”
Şu anda abimin mezarı yok yani. Abimin defnedildiği yere başka biri defnedilmiş. Çaresizlikten değil de biraz da yoksulluktan bu.
Dersim’e getirecektik
Babam aslında Dersim’e getirecekti abimi ama bize izin vermediler. Oraya götürürseniz izdiham çıkar, olay çıkar dediler.
Hatta bir tane başkomiser babamı tokatladı. “Eğer cenazeyi almayı denersen ne ölünü görürsün ne mezarını” dedi.
Babam da o haldeyken Alibeyköy’e götürdü abimi.
Sahip çıkamadık
Terörist denildi, sahip çıkılmadı abime. Biz de çıkamadık. Zaten sahip çıksaydık bizim de hayatımızı bitirirlerdi.
Konuşmadığımız halimizle bile Ali Sidal’ın ailesi olmanın pek çok zorluğunu yaşadık.(TY/APA)
Bu metin Etkiniz AB Programı kapsamında Avrupa Birliği finansal desteği ile üretilmiştir. Bu yayının içeriğinden yalnızca "İPS İletişim Vakfı" sorumludur ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. |
TIKLAYIN - bianet'ten 1 Mayıs 77 Kayıplarının Yakınlarına Çağrı: Bizi Arayın
|
1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor/Tuğçe Yılmaz
Sinema Emekçisi Rasim Elmas 41 Yaşında Taksim'de Öldü
İnşaat İşçisi Bayram Eyi 50 Yaşında Taksim'de
Öğretmen Bayram Çıtak 37 Yaşında Taksim'de Öldü
Liseli Jale Yeşilnil 17 Yaşında Taksim’de Öldü
Öğretmen Kenan Çatak 31 Yaşında Taksim'de Öldü
Öğretmen Ahmet Gözükara 33 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Hikmet Özkürkçü 39 yaşında Taksim’de öldü
Öğrenci-işçi Niyazi Darı 24 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Nazan Ünaldı 19 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Ömer Narman 31 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Ali Sidal 18 yaşında Taksim’de öldü
Hemşire Kıymet Kocamış 25 yaşında Taksim’de öldü
Tezgâhtar Kadir Balcı 35 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Hacer İpek Saman 24 yaşında Taksim'de öldü
İşçi Kahraman Alsancak 29 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Hüseyin Kırkın 23 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Ercüment Gürkut 26 yaşında Taksim’de öldü
Polis Nazmi Arı 26 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Mahmut Atilla Özbelen 26 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Hasan Yıldırım 31 Yaşında Taksim’de Öldü
Seyyar Satıcı Hamdi Toka 35 yaşında Taksim’de öldü
Bekçi Mehmet Ali Genç 60 Yaşında Taksim’de Öldü
İşçi Ziya Baki 30 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Mürtezim Oltulu 42 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Mustafa Elmas 33 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Sibel Açıkalın 18 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Diran Nigiz 34 yaşında Taksim’de öldü
1 Mayıs 1977 & Cezasızlık
Fehmi Işıklar: 1 Mayıs'77 12 Eylül için bir hazırlıktı
Kani Beko: “Katilleri bulamazsanız, şaibeyi ortadan kaldıramazsınız”
Süleyman Çelebi: "1 Mayıs 1977 Katliamı yapanların yanına kâr kaldı”
Emel Ataktürk: Haysiyet meselesi olarak hatırlamak ve cezasızlıkla mücadele
Nejla Kurul: Gerçekler neden ve kimlerce gizleniyor?
Tuğçe Yılmaz: 43 yıl önceki katliamın izini sürmek
Arzu Çerkezoğlu: Unutmamak, unutturmamak yaşamsal bir mücadele alanı
Tuğçe Yılmaz: Yargılanamayan 1 Mayıs 1977’nin mahkeme yılları