İran'da 27 Aralık 2009'daki protesto, İslami rejimin bütününe karşı güçlü bir saldırıydı. Bu sadece Hameney kanadına ve onun yandaşlarına değil aynı zamanda muhalefetteki Musavi kanadına da yönelen bir saldırıydı. Bu, muhalefette sistemi korumayı savunan kanada verilmiş güçlü bir karşılıktı.
Onlar - muhalefetteki sistem yanlıları - İran halkının hareketini İslami sistem çerçevesi içerisinde bir reform hareketi olarak yansıtmaya çalıştılar. Halk pek çok kez ortaya koyduğu gibi Humeyni dönemine dönmeyi istemiyor. Bunu, Ekim ve Kasım protestolarında da herkes açıkça görebilirdi. Ancak, 27 Aralık, İran'da halkın İslami rejimin herhangi bir kanadına inanmadığını açıkça ve net olarak göstermesi bakımından bir dönüm noktasıdır.
Bu, mücadele yöntemleri ve biçimleri ile her iki kanadı ve İslami rejimin bütününü hedef alan slogan seçimlerinden açıkça görülmektedir.
İktidardaki Hameney kanadı aylardır askeri kuvvetleri ve besiçleri hazırlamaktaydı ve geçen Pazar'dan önce binlerce kişiyi toparlamıştı. Muhalefetteki Musavi kanadı, ayın 27'sinden önce protestoyu dini törenler çerçevesinde sınırlamaya çalışmış ve insanların protestolarını İslamı ve Humeyni dönemini savunmakla sınırlamak üzere bir kez daha şanslarını denemiş ve barışçıl protestoyu, dini sloganları vs. savunmuşlardı. Değerlendirilen başka bir olay ise yedi gün önce Montazeri'nin ölümüydü. Musavi Kanadı - sistem yanlısı muhalefet - Montazeri'yi "İran'da insan haklarının babası" olarak anmış ve ayın 27'sini Montazeri anma günü olarak değerlendirecekti.
Gerçekte olan ise bu stratejilerin bozguna uğratılmasıydı. Erkekler ve kadınlar, yan yana, devlet karşıtı sloganların hakim olduğu net bir siyasal ajanda ile sokaklara çıktılar, Pasdaran ve Besiç gibi askeri kuvvetlerle çatıştılar ve birçok defa bu çeteleri yakalayıp araçlarını yaktılar. Prostestocular aynı zamanda törenler için toplanarak dini gruplaşmalar oluşturan devlet çetelerine de saldırdılar. İnsanların isteklerini ifade için dini törenleri ve dini mazaretler kullandıklarına dair hiçbir kanıt yoktu. Kendi berrak dillerinde Hameney'e karşı, diktatörlüğe karşı ve Vilayet-i Fakih sisteminin bütününe karşı konuştular.
Bu, açık bir siyasal sloganı olan, "sistem yanlısı muhalefet"in sloganlarına ve yöntemlerine dayanmayan bir isyandı.
Bu, barışçıl protestoları savunan Musavi'nin yenilgisiydi. Halk sadece rejimin baskı kuvvetlerine onları kovalayarak ve birçok kez onları pes ettirip kaçmalarına yol açarak karşılık vermedi. Aynı zamanda, gerçekte halk "sistem yanlısı muhalefet" ile çarpıştı.
Geçen Pazar günkü olayları incelediğimizde, bir diktatörlüğe karşı klasik bir şehir ayaklanması görüyoruz. Günün video klipleri, baskı kuvvetleriyle çatışan daha özgüvenli kitlelerin, klasik bir sokak savaşı biçiminde nasıl her sokakta barikatlar kurduğunu gösteriyor. Bu durum, "sistem yanlısı muhalefet"in baş liderlerini hem İran'da hem İran dışında birçok defa şiddeti kınamaya ve insanlardan protestolarını barışçıl sürdürmeye çağırmaya zorladı. Aslen politikalarını hükümet güçlerinin şiddet kullanarak insanların dini kutlamalarının yüceliğine saldırdığı ifadesiyle savundu. Elbette, aynı şey iktidardaki diğer kanat tarafından da söylendi: Aşure törenlerinin yüceliğine zarar veren halkın kendisidir.
İnsanları ilgilendirdiği kadarıyla, sorun dini törenlerin yüceliğini savunmak üzerine değildi. Halk için sorun, vahşi bir İslami diktatörlüğe karşı koymak ve onu bütün askeri ve dini makinesiyle birlikte devirmekti. İran'daki İslami hükümet bunun farkında. Elbette, iktidardaki kanat sistemi çıplak baskı ve kaba kuvvetle kurtarmak istiyor; diğer kanat ise İslami sistemin çerçeve içerisindeki karanlık geçitlerde çalışarak hareketi yönetmek istiyor.
27 Aralık bu politikaların her ikisine de karşılık verdi. İnsanlar ne istediğini biliyor. Düşmanlarını çok iyi biliyorlar ve bu rejimi bütünüyle devirmeye kararlılar. Bu hareket ancak halkın devriminin İslam Cumhuriyeti'ne karşı zaferiyle sona erebilir ve o gün çok da fazla uzakta değildir.
___________________________________
* İran ve Avrupa'da yayın yapan günlük TV programı New Channel'ın İran Komünist-İşçi Partisi lideri "Hamid Tahvaye ile 10 dakika" başlıklı yayınının 30 Aralık 2009'da yayınlanmış bölümünün dökümüdür.
** Hamid Taghvaie, http://worker-communistpartyofiran.blogspot.com/