Son iki yıldır insanlar İnternet üzerinde "kanun tartışma"ya başladılar. Gene son iki yılın ürünü olan"online milletvekilleri"nin bu tartışmalara katılmaktan çekinmediği görüldü. Hepsi "online milletvekili" sınıfına girmese de, birçok milletvekilinin "sitelendiği"ne tanık olduk. Kimdir bunlar? DSP'den Gönül Saray Alphan , Bayram Fırat Dayanıklı, Uluç Gürkan , Erdoğan Toprak, Zafer Güler , Şadan Şimşek.. MHP'den Orhan Bıçakçoğlu , Nail Çelebi, Sait Gönen , Mehmet Kaya, Ramazan Mirzaoğlu , Mustafa Verkaya, Oktay Vural .. AK Parti'den Hüseyin Çelik, Abdullah Gül , Saadet Partisi'nden Fethullah Erbaş, ANAP'dan Aydın Ayaydın , DYP'den Enis Sülün.. Bu milletvekillerinin bazılarıyla yüz yüze de geldim. İletişime nasıl açık ve aç olduklarını gördüm. İnternet kullanıcısıyla nasıl komplekssiz iletişime girebildiklerine de her gün İnternet'te tanık oluyoruz.
Genel olarak bakıldığında, meclisteki milletvekillerinin yaklaşık yüzde 40'ı, 210 dolayında milletvekili, Meclis web sitesinde e-posta adreslerini yazdırmış durumda. Yüzde 60'lık bölümünse, çeşitli nedenlerle e-posta adreslerini hala oraya koydurmamış olmaları ise başka bir konu.
Ya İnternet'teki durum? Dişe dokunur üç sivil toplum kuruluşunun büyüteçle aranıp da bulunamadığı "sivil fukaralık" günlerinin ardından, bugün İnternet'te ilginç yapılar yükseliyor. Hem de, zamanında birkaç Amerikalı üniversite öğrencisinin yurt odalarında tasarlayıp uyguladığı, tüm İnternet kullanıcılarına açık, alelade e-grup çatılarının altında.
"Tıkanmışlığın ağırlığı"nı hissedince..
Yahoo'daki e-gruplardan biri olan " Ekonomistler " bunun en çarpıcı örneklerinden. 5 bin 600 üyesi olan, üyelerinin arasında milletvekilleri, araştırmacılar, akademisyenler, gazeteciler, üst düzey şirket ve kamu yöneticileri bulunan bu grubun önemli bir yasama ve yürütme lobisi haline geldiği tartışılmaz. "Felsefesi"nde şöyle deniyor:
"Ekonomistler Platformu, Türkiye'de 'çözümsüzlüğün' alışkanlık haline geldiği bir ortamda siyaset, bürokrasi ve ekonomi yönetimi başta olmak üzere tüm aktörlerde 'tıkanmışlığın' ağırlaştığını hissederek, 28 Haziran 2000 tarihinde, Türkiye'nin dinamik ekonomik yapısı içerisinde sorunların açıkça ortaya konması yanı sıra çözüm üretmek üzere fikirlerin alınıp değerlendirilmesi , ekonomi politikalarının belirlenmesi ve uygulama aşamasında referans olarak başvurulabilecek güçlü ve güvenilir ortamı yaratmak amacı ile bir araya gelmiştir.."
2000 başlarında cep telefonu kapatma eylemiyle adını duyuran Müstakil Tüketiciler Birliği 'nin ise 6 bin üyesi var. Ancak bu grupta, tartışmalardan çok, mektupla enformasyon akışı sağlanıyor, raporlar yayınlanıyor, zaman zaman kampanyalar düzenleniyor.
Her iki grubun websiteleri de var. Mesaj panoları ve mektup trafiği için Yahoo'daki grup karargâhlarını kullanırken, kendilerini tanıtmak, enformasyon arşivlemek ve anketler için sitelerini kullanıyorlar. İkisinin de öyle çok belirgin bir şekilde öne çıkan lideri yok. Grup yönetimini küçük "moderatör ekipleri" yürütüyor.
Binin üzerinde üyesi olan " eMeclis ", 600 üyeli " Sivil Anayasa ", 500'e yakın üyeli " Sivil Toplum Turkey ", 114 üyeli ama özel misyonlu " İnternet ve Hukuk ", ilk anda akla gelen diğer e-gruplardan. Bir de sektörel, mesleki yönelimli gruplar var. " Finans Grubu ", " Turkey High-Tech " gibi. Bunların da binlerce üyesi var.
Herşeyi Herkes Tartışıyor
e-gruplarda yapılan tartışmaları, alışıldık "siyasi tartışma"dan ayıran önemli bir nokta var. Özellikle Ekonomistler, eMeclis, İnternet ve Hukuk gibi gruplarda, o "genel", "jenerik" tartışmalara pek rastlanmıyor. " Ben şucuyum, sen şucusun" muhabbeti, "dünya görüşü" ayrımcılığı olmuyor. Tartışılan şeyler, gayet özgül ve bunların arasına kanunların girdiğine de sık sık rastlanıyor.
Mesela Ekonomistler'de son zamanlarda çok tartışılan kanunlardan biri, " İş Güvencesi Kanunu " olarak bilinen, " İş Kanunu ile Sendikalar Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun "du. Hemen hemen tüm gruplarda son günlerde RTÜK Kanunu yoğun bir biçimde tartışıldı . Kanunların dışında, son derece geniş bir konu ajandası bulunuyor.
* AB ,
* Kıbrıs ,
* Deprem ,
* Uluslararası ilişkiler ve işbirlikleri,
* Anayasa ,
* PKK ve Güneydoğu,
* Tüketici sorunları (doğalgaz, kredi kartı borçları, KDV oranları, vs.),
* İnternet'te hak ve özgürlükler,
RTÜK'e muhalefet karargahı
Kanun tartışmalarında İnternet iletişiminin etkililiğine tipik örnek RTÜK Kanunu'da görüldü. Bu kanun, ilk olarak Haziran 2001'de gündeme gelmişti. Sonra Cumhurbaşkanı kanunu veto edip Meclis'e geri gönderdi. Kanun, dokuz ay sonra o haliyle Anayasa Komisyonu'ndan geçince, Nisan 2002'de bir kez daha gündeme geldi.
Yüzde 99.9'u televizyon ve radyoları ilgilendiren kanunda, bir de İnternet'le ilgili küçücük maddeler vardı ve e-gruplarda özellikle üzerinde durulan bu maddeler. Şu üstünde çok tartışılan, 5680 sayılı Basın Kanunu'na ek yapan maddede deniyor ki: " Bu kanunun, yalan haber, hakaret ve benzeri fiillerden doğacak maddi ve manevi zararlarla ilgili hükümleri, bilişim teknolojileri ve İnternet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten, vb. suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü ve benzerleri hakkında da uygulanır.."
Bir başka maddede ise, "Her türlü teknoloji ile ve her türlü iletişim ortamında yapılacak yayın ve hizmetlerin usul ve esasları, Haberleşme Yüksek Kurulu'nun belirleyeceği strateji çerçevesinde Üst Kurulca tesbit edilip Haberleşme Yüksek Kurulu'nun onayına sunulur. Bu yayın ve hizmetlerin mevzuata uygunluğu Üst Kurulca denetlenir" deniyor.
e-gruplarda işte bu iki maddeye karşı, bazı milletvekillerinin de katıldığı yaygın bir muhalefet oluştu.
Grup ahlâkı
Son 20 yılda, belki daha da uzun bir süre, kapalı kapılar ardında yapılması yadırganmayan kanunların, sivil toplum gündemine girmeye başlamasında rolü olan İnternet odaklarından biri de, TBMM sitesinin kendisi . Bu site ilk açıldığında altında doğal olarak fazla bir şey yoktu. Bugün de dünyadaki birçok meclis ve hükümet sitesiyle karşılaştırılamayacak kadar sınırlı enformasyon ve iletişim olanağı sunuyor. Ama zaman içinde siteye eklenen önemli fonksiyonlar var.
Her şeyden önce, kanunlar ve kanun tasarılarına , verilen önergelere bu siteden erişebiliyoruz . Bizde "normal" sayılan, bir kanun çıktıktan sonra ya belki ölene kadar o kanunun varlığından habersiz yaşamak ya da iş işten geçtiğinde eleştiriyi basmaktır ya.. İşte sitedeki bu önemli fonksiyon, bireylere ve mesleki, sivil örgütlenmelere kanunu daha tasarı halindeyken yakalama, değerlendirme, tartışma şansı veriyor.
TBMM sitesinin bir başka önemli işlevi de, genel kurul tutanaklarının virgülüne dokunmadan aktarılması . İş, Meclis TV'ye benzemiyor . TV yayınında hem sıkılırsınız, hem zamanınız yoktur izleyecek. İnternet'te tutanakları metin olarak yakalayınca, içlerinde gezinmek kolay...Üç gün önceye dönebiliyorsunuz. Ayrıca bu tutanaklarda anahtar kelimeyle arama yapabiliyorsunuz.
Milletvekillerinin, İnternet'i sivil toplum - demokrasi açısından nasıl gördüğüne geçmeden önce, e-gruplarla ilgili son bir söz: Bu gruplarda spam , bedava reklam yapılamıyor. Küfür edilemiyor. Grubun ilgi alanının dışında konulara girilemiyor. Bir kere çoğunda "moderasyon" var. Yani gelen mesajlar önce okunup onaylanıyor. Ayrıca, grup üyelerinin kendi aralarındaki ilişkiler, birbirlerini tanımasalar da, yazılı olmayan bir davranış ahlâkı oluşturuyor.
Tartışmalardaki kopukluklar, bir konuya sistematik olarak yeterince odaklanmadaki doğal dezavantajlar, grup üyelerindeki konsantrasyon sorunları, tüm olumsuzluklar bir yana, son iki yıldır yaşananlara "İnternet demokrasisi" adını koyarsak yanlış olmayacak.