“Savaş çıkmış, kimse gitmemiş”.
İnsanlığın geldiği yeri işaret eden, çok arzulanacak bir ütopya. Ama, henüz, bu seviyeden çok uzaktayız, öyle gözüküyor, öyle yaşıyoruz.
***
…(1)… evin duvarları yıkıldı …(2)… Bu nedenle eve ulaşmak sıkıntılı, sorunluydu. Yıkıntıların altında kalan insanların sağlık durumu hakkında çelişkili bilgiler vardı. Yaralılar bulunduğu, bazılarının durumunun çok ağır olduğu, birkaç gündür yiyecek ve su olmadığı yönünde bilgiler ulaşıyordu. Olay yerine ulaşmanın risklerine rağmen gönüllülerden oluşan bir sağlıkçı ekibi yola çıktı. (…) Gitmelerine izin verilmedi.
Öykü ana hatlarıyla böyle; olabildiğince nesnel, yüksüz cümleler seçerek özetlemeye çalıştım, son cümle dışında. Öykü sağlık hizmetine acilen ihtiyacı olduğu öğrenilen bir grup insan ile onlara ulaşmak için gönüllü olarak gitmeye çabalayan bir sağlık ekibinden bahsediyor ama ekip gidemiyor. Son cümle izin verilmediğini söylüyor. Kim? (kişi/ler, kurum/lar vb, her kimse); ve neden?
Karşı karşıya olduğumuz durum nedeniyle yazının kurgusunda bu sorulara gerek yok. O nedenle bu soruları bir kenara koyun.
Öyküdeki (1) ve (2) nolu boşlukları siz “yüklü cümlelerle” doldurun.
Nasıl?
Nasıl isterseniz, sözcükler sizin, o ya da bu iktidar/güç odağının, etkisindeki medyanın dili, ya da ne istiyorsanız o olsun:
(1)
-Teröristlerin attığı bombalarla…
-Askerlerin attığı bombalarla…
-Evde bomba imal etmeye çalışan militanlar yanlışlıkla patlatınca…
-Direnişçilerle çatışmayla…
-…
(2)
-Ev her an çökebilirdi.
-Ev teröristlerin hakimiyetindeydi.
-Bölge askerlerle çevriliydi, her an çatışma çıkabilirdi.
-Radyoaktif sızıntı tehlikesi vardı.
-…
***
Bu öykünün sonunda gönüllü sağlık ekibinin ulaşamamasını tartışabilir, izin verilmemesine hak verebilir ya da haksız bulabilirsiniz. Öykü “bu haliyle” biter.
Ne var ki bu topraklarda yaşanan 2016 tarihli öykü* “bu haliyle” bitmedi; en olmayacak şey oldu, gönüllü sağlıkçılar hakkında iddianame hazırlanarak dava açıldı!
Suç tarihi 31 Ocak 2016, yani bir evin bodrumunda yaralıların olduğunun kamuoyunda duyulması ve 3-5 gün geçmesine rağmen herhangi bir sağlık ekibinin ulaş(a)maması/git(e)memesi üzerine gönüllü sağlıkçı ekibinin Cizre’ye yola çıkış tarihi.
Şimdi bu “suç” vesilesiyle açılan davanın ilk duruşması 28 Eylül 2018 günü Mardin’de başlayacak.
***
Yazının başına dönebiliriz.
İnsanlık ne yazık ki “savaş çıkmış ve kimse gitmemiş” seviyesinde değil.
Ama ne güzel ki şu ya da bu nedenle şu ya da bu kişiler sağlık hizmetine ihtiyaç duyduğunda her türlü riske rağmen oraya gitmeye gönüllü olanlar çıkıyor ve insanlık adına, hekimlik adına seviyeyi yere düşürmüyor. Onur duyulacak bir çaba.
Onur duyuyoruz. (EB/HK)
*İsteyenler kendi beğendikleri farklı kaynaklardan gerçek öykünün ne olduğunu okuyabilirler. Ben buraya bir iki adres bırakıyorum.
Cizre'de Bodrum Kat Karanlığı İlk Günden Bugüne Neler Yaşandı
Cizre Yolundaki Sağlıkcılar Hipokrat Yemininin Gereğini Yapıyoruz