Mayıs 2015 genel seçimlerinde İngiltere İşçi Partisi’nin yenilgisinden sonra Ed Miliband’in istifasıyla boşalan başkanlık koltuğuna 66 yaşındaki Jeremy Corbyn oturdu.
1983 yılından beri partinin milletvekili olan deneyimli siyasetçi, başkanlık yarışına katıldığında diğer adayların yanında şansı olduğu öngörülmüyordu. Ancak Corbyn dün yapılan seçimde oyların yüzde 59.5’ini alırken, kendisine en yakın aday Andy Burnham sadece yüzde 19 oy alabildi. Böylece solcu aday Corbyn ilk turda başkanlık yarışını kazanmış oldu.
KCK davasını izlemişti
Corbyn ayrıca Filistin halk mücadelesine ve Orta Doğu’da baskı gören Kürtlere ve Kürt hareketine verdiği destekle tanınıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün aktif üyelerinden olan politikacı, 2010 yılında Türkiye’de gözlemci olarak KCK davasını izleyen grup içinde yer almıştı. Ayrıca Türkiye’deki Kürtler’in sorunlarını İngiltere parlamento gündemine taşıyan milletvekillerinden oldu.
Gezi direnişine destek
Gezi protestoları sırasında Erdoğan hükümetini kınayan ve ünlü yabancı aktörler ve yazarlar tarafından kaleme alınan açık mektubun altında da imzası bulunuyordu.
İşçi Partisi bu seçimle beraber yeni oylama sistemini ilk kez kullanmış oldu. Daha demokratik bir oylama uygulaması getirmesi için kurulan sisteme göre partinin ideallerini benimseyen İngilizler 3 sterlin vererek İşçi Partisi üyesi olup kendi destekledikleri adaya oy verdi. Corbyn’in kampanyası da bu koşullarda şekillendi ve ana muhalefet İşçi Partisi başkanı bizzat halk tarafından seçildi.
Politik bir tartışma için
İşçi Partisi’nin ağır topları için sözünü kimseden sakınmayan Londra milletvekilinin yükselişini sürpriz oldu. Daha önce Başbakanlık yapmış İşçi Partili Tony Blair ve Gordon Brown gibi isimler Corbyn’in başkanlığının İngiltere’yi geriye götüreceğini ve partiyi yıkıma uğratacağını savunmuştu. Tony Blair, Corbyn’e oy verenlerin kalp nakline ihtiyacı olduğunu söylemişti. Corbyn ise başkanlık yarışına sadece “politik bir tartışma yaratmak” için girdiğini ve seçilmeyi beklemediğini belirtmişti.
Sendikaların desteği
Halk arasında özellikle de İngiltere’yi Irak Savaşı’na soktuğu için oldukça eleştirilen Tony Blair ve diğer Blairci partililerin yorumları ise tam tersi etkiyi yarattı ve Corbyn ne zaman bu şekilde eleştirilse halk oylamalarındaki oy oranı daha da arttı. Corbyn’in hiçbir kişisel eleştiriye cevap vermemesi ve kampanyasını kimseyi karalamak üzerinden yürütmeyeceğini belirtmesi popülaritesini daha da artırdı.
Birçok sendikanın da desteğini arkasına alan Jeremy Corbyn, demiryolları ve enerji sektörünün kamulaştırılmasını savunuyor ve kemer sıkma politikalarının işe yaramadığına inanıyor. Kendisini sosyalist olarak tanımlayan siyasetçiye göre sosyalizm “etrafındakileri koruyup kolladığın ve herkesin birbirini koruyup kolladığı bir yaşam tarzı”. Corbyn, İşçi Partisi’nin ülkeyi yönettiği zamanlarda bile partisine karşı yaptığı sıkı muhalefetle biliniyor. (ZŞ/HK)
* Fotoğraf: David Levene/The Guardian