90 yılı devirmiş bir ömür ama bundan da önemlisi 70 yılı aşan bir şiir serüveni...
Zaman zaman düzyazıyla, resimle de bezese, her şeyden önce şiir vardı onun için.
Boşuna değildir, bir belagat gösterisi hiç değildir yazmayı (ki şiirdir) “cehennem” diye adlandırması.
1930’larda başlamıştı şiire.
Dikkatsiz bir okuma, bu şiirlerin zamanının şiirinin tam bir yansıması olduğunu sanabilir... Daha sonrakilerin de...
Dikkatle, derinlemesine bir bakış, bu şiirlerde, İkinci Yeni şiirinin büyük ateşleyicisinin bütün izlerini bulabilir.
Bir izcidir İlhan Berk ama bilinen izlerin sürücüsü değil, bilinmeyen topraklara dalan bir iz açıcıdır.
İstanbul şiiri nasıl yeniyse 1939’da, Galile Denizi nasıl yeniyse 1958’de, Mısırkalyoniğne 1962’de ya da Galata 1985’de, Kuşların Doğum Gününde Olacağım da o kadar yeniydi 2005’de!
Hiç kolay olmamıştır İlhan Berk’in şiir yaşamı.
Bugünküler bilmez, yıllarca dışlanmış, küçümsenmiş, sarkaya alınmıştır ama hiç mi hiç polemiğe girmemiştir, şiirini yazmış, şiir yolunda, kendi açtığı yolda yürüyüp gitmiştir.
Belagatı şiir sananlar, nereden bilecek, “Pek az/ düşüncelerim var benim”in taşıdığı gücü?
Benim tanıdığım en büyük şiir severdi de İlhan Berk. Yanında bir şairin adı geçmesin, hemen soruşturmaya başlar, kitaplarını ister, kovalardı onu.
Dünyanın neresinde olursa olsun, bir şair, İlhan Berk için aşktan sonra ya da aşkla birlikte peşine düşülecek tek şeydi.
Bir şiiri okumuşsa, sevmişse, isterse bir yeni yetme olsun o şiirin sahibi, arar bulur, söylerdi heyecan içinde o şiiri sevdiğini.
Ve işte bütün bunlar yüzünden de “Şair!” diye seslenilmeyi gerçekten hak eden biriydi.
1964’den beri dostumdu. Kendisini özleyeceğim... Gene de, yeni şiirlerini daha çok özleyeceğim. (GT/EZÖ)
İstanbul'dan
İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul'dasın
Havada kaçan bulutların hışırtısı
Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor
Yenicami Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler
Hiç kımıldamıyorlar
Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor
İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev ev
İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar
Boyunları bükük
Yorgun asabi kederli kindar
Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor
Bir anda şehrin dört bucağına akacaklar
Bir anda iki ayrı kıtadaki insanlar gibi
Fatihliyle Beşiktaşlı sarmaş dolaş olacak
Sarı uzun yüzlü cesur işçiler
Dört köşe halinde veya dağınık bir şekilde durmuşlar
Hiç konuşmuyorlar
Benim onları birer birer çalıştıkları yerlere götürüp bıraktığım
olmuştur
Hepsi dar kapanık yerlerde, sıkıntılı işlerde çalışırlar
Hepsi deli gibi severler yaşamayı
Bu en önde giden grup
Tophane'de Dikimevi'nde çalışır
Sekiz kızdır ancak üçü evlenmiştir
Bu saçları darmadağın asık suratlı delikanlılar
Kömür işçisidir
Bu üç kız, Beyoğlu'nda büyük bir mağazada tezgâhtar
Bunlar yol amelesidir
Bunlar vapur işçisi
Öbürleri duvarcı hamal ırgat kayıkçı
Hepsi bu gök altında sarmaş dolaş olmuş yürüyorlar
Dünyada işlerine giden insanları görmek kadar güzel bir şey yoktur
(Biliyorum artık akşama kadar onları hiç görmeyeceğim)
Durduğun yerden İstanbul köprüsü tramvayları mavnalarıyla
sanki yürüyor
Bu sislerin ve bulutların arasından en sonra harekete geçen Kız
Kulesi'dir
Kayıkların direkleri insanların üzerinde
Büyük bir bulut gelip durmuştur
İşte karın karına vermiş motorlardaki balıkların üstlerine yağmur
yağıyor
Bir defa olsun akıllarına gelmemiştir
Gözleri pırıl pırıl balıkların
Bir İstanbul göğü altında ağlamak
Hepsi denizde geçen hayatlarını düşünüyorlar
Dokunsanız ağlayacaklardır
İstanbul açları tokları hastalarıyla aynı kıta üzerinde bulunuyor
(...)
* İstanbul Kitabı, 1947
İlhan Berk'in şiir kitapları:
Güneşi Yakanların Selamı (1935)
İstanbul (1947)
Günaydın Yeryüzü (1952)
Türkiye Şarkısı (1953)
Köroğlu (1955)
Galile Denizi (1958)
Çivi Yazısı (1960)
Otağ (1961)
Mısırkalyoniğne (1962)
Âşıkane (1968)
Taşbaskısı (1975)
Şenlikname (1976)
Atlas (1976)
Kül (1978)
İstanbul Kitabı (1980)
Kitaplar Kitabı (1981)
Deniz Eskisi-Şiirin Gizli Tarihi (1982)
Delta ve Çocuk (1984)
Galata (1985)
Güzel Irmak (1988)
Pera (1990)
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum (1993)
Avluya Düşen Gölge (1996)
Şeyler Kitabı Ev (1997)
Çok Yaşasın Sayılar (1998)
Düzyazı:
Şifalı Otlar Kitabı (1982)
Bir Uzun Adam (1982)
El Yazılarına Vuruyor Güneş (1983)
İnferno (1994)
Kanatlı At (1994)
Logos (1996)
Poetika (1997)
Ödülleri:
1979 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Kül ile
1980 Behçet Necatigil Şiir Ödülü İstanbul Kitabı ile
1983 Yeditepe Şiir Armağanı Deniz Eskisi ile
1988 Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü Güzel Irmak’la (Ferid Edgü ile paylaştı)