Glen Campbell'in anısına...
Konvansiyonel olan her şeyden mümkün mertebe uzak, deneysellikte sınır tanımayan; ayrıksılığını karşısındakinin gözüne sokan, isyankâr, provokatör hatta ikonoklast. Bunlar Tony Conrad'ı tarif etmek için kullanılabilecek kelime ve cümlelerden sadece birkaç tanesi.
Drone müziğinin önderlerinden olmasına rağmen, sanatı icra edildiği anla özdeşleştirip ticarileşmesine karşı olduğundan geriye fazla kayıt bırakmamış olağandışı bir yaratıcı.
Yapısal film alanında avangart olduğu kadar agresif eserleriyle sinema dünyasını sarsmış, interaktif tavrıyla televizyon programlarında çığır açmış uslanmaz bir muhalif.
John Cale, Lou Reed ve La Monte Young gibi müzik ikonlarıyla işbirliği bir yana, toplumsal olarak kabul edilmiş kavramlara daima meydan okumuş minimalist sanatçının ilham verici duruş ve kariyerine Moby'nin yanı sıra Tony Oursler'in düzdüğü methiyeler de cabası.
Kosova'nın Prizren şehrindeki belgesel ve kısa film festivali Dokufest 2017'nin programında yer alan Tony Conrad: Completely in the Present (Tony Conrad: Tamamıyla Halihazırda) adlı eser, geçen sene vefat eden nevi şahsına münhasır sanatçıya saygı duruşunda bulunuyor. Yönetmen hanesinde Tyler Hubby adını gördüğümüz 98 dakikalık yapım bu sene 4-12 Ağustos tarihleri arasında 16.kez düzenlenmiş olan etkinliğin müzikle ilgili Future Is Sonic: Films On Music adlı bölümündeydi.
TONY CONRAD: COMPLETELY IN THE PRESENT – Trailer #1 from Tyler Hubby on Vimeo.
Çok boyutlu sanatçı
Müzisyen, besteci, video sanatçısı, sinemacı, öğretmen, felsefeci ve yazar Conrad'ın 2016'daki ölümü, uzun senelere yayılan kariyerinin tekrar gündeme gelmesini sağlamış. 60'lı yılların deneysel müzik grubu Theatre of Ethernal Music'te özellikle La Monte Young'la verimli uyumları daha sonra ayrı saflarda yer almalarına engel olamamış; ne de olsa "bestecilik" dahil, Conrad kurumsal olan ne varsa yıkmaya, klişeleri yerle bir etmeye endekslenmişti ve bu sıfatı adeta küçümseyerek reddediyordu.
Lou Reed'in ilk grubu The Primitives'de yer alıp sonraki grubu The Velvet Underground'un adına, dolaylı da olsa ilham verdi.
Almanya'dan Krautrock grubu Faust'la yaptığı Outside the Dream Syndicate adlı kayıt, minimalist müziğin olduğu kadar drone müziğinin de klasiklerinden sayılacaktı.
Sinema dünyasına bir bomba gibi düşmesi 1966'daki The Flicker (Titreşme) ile oldu: Siyah-beyaz karelerin mütemadiyen titreşerek perdeye hâkim olduğu film, seyredenlerin bazılarında epileptik reaksiyonlara sebebiyet vermişti. Sinemanın hayal dünyamızı tetiklemesi öngörüldüğünden titreşen görüntülerin seyirciyi tamamıyla farklı bir psişik ortama taşıması Conrad'ın amaçlarından biriydi. Belgeseli seyrettiğim gece yatağa uzandığımda, mevzubahis filmden kısaca aktarılmış görüntüler yüzünden gözlerim kapalı halde, senaryosu hayal dünyam tarafından yazılmış halüsinatif bir film seyrettim, uykuya dalana kadar…
Conrad'ın eserleri MoMA ve Louvre dahil, dünyanın çeşitli müzelerinde de gösterildi.
Conrad'a giriş için belgesel
Amerika Birleşik Devletleri'nin 20.yüzyılda yetiştirdiği en özel sanatçılardan, eserleri geniş bir spektruma yayılmış Tony Conrad'ın adını duymayıp kendisini tanımak isteyenler için bu belgesel biçilmiş kaftan.
Minimalist tınılar, tiz notalar, monoton vuruşlar sizi yorduğu kadar hipnotize de edecektir. Eksantrik olduğu kadar egosantrik kişilik belki sinirinizi bozacak, seçici ve snop tavırları bazen sizi soğutacak, ama aynı zamanda, toplum ve düzen hakkındaki dâhiyane tenkitleri filmin kahramanına hayranlık duymanızı sağlayacaktır. Hayat boyunca sürmüş, bazen gayet eğlenceli, bazen de epey zorlu mücadeleye dair samimi itiraflar ağır konulara kafa yormanıza mutlaka yol açacaktır.
Kültür ve sanatın günümüz toplumundaki rolünü, piyasaya yön veren baş aktörlerinin hâkimiyetini irdeleyip olaya bambaşka bir seviyeden de bakabileceksiniz. Otoriteyle aranız hoş değilse onunla dalga geçmek üzere gayet neşeli fikirlere kavuşmanız da işten değil!
Belgeseli seyrederken felsefeyle yoğrulmuş hassas bir ruhun hususi dünyasını her halükârda merak edeceksiniz.
Ânı yaşamanın değeri
Birbirinden orijinal emprovize sahne performanslarının cömert yaratıcısı, öncü müzisyen ve sinemacı hakkındaki Tony Conrad: Completely in the Present sizi bir kez daha ânı yaşamaya sevk edecektir.
Dünya prömiyerinin yapıldığı Chicago Underground Film Festivalinden sonra, Japonya'nın Tokyo şehrinde gösterime giren 98 dakikalık belgesel, Mart ayında ABD'de görücüye çıkmıştı; Hollanda Rotterdam Film Festivali, Polonya Docs Against Gravity, İsrail Kudüs film festivalleri dışında Uluslararası Yeni Zelanda Film Festivaline de katılmış, ilginç yapım IndieLisboa'da yönetmenine ödül kazandırmıştı.
Çoğunluğun sorgulamadan boyunduruğu altına girdiği kuralların sıkıcılığına, tepeden inme kararlarla toplumu dilediğince yönlendiren iktidar sahiplerine isyan halindeydi aykırı ve muzip sanatçı. Bazılarınca uçuk kaçık olarak yorumlanabilecek sevimli evrenine mümkün olduğunca sadık eser ABD'de, elimizdeki tüm imkânlarla sınırları daima genişletmemiz gerektiğine dair cesaret aşılayan Tony Conrad'a yakışan bir girizgâh olarak yorumlandı, Türkiye'deki ilgililere duyurulur… (MT/ÇT)