2018 yılı bütün dünyada, 2000'den bu yana kolera hastalığının bulaşması için en uygun koşullara sahip ikinci yıl olarak kayıtlara geçti. Dang hummasının (Tropikal ve subtropikal bölgelerde endemik olarak görülen, şiddetli grip benzeri semptomlara neden olan viral bir hastalık) dünyanın diğer ülkelerine geçişi için tarihsel olarak bilinen en uygun 10 yılın dokuzu 2000’den sonraki yıllar olarak belirlendi.
İklim krizi herkesi etkileyecek; ancak hava ve iklim değişikliğine karşı savunmasız kalmak, insanların maruz kalma düzeylerine, kişisel özelliklerine (yaş, eğitim, gelir ve sağlık durumu gibi) ve sağlık hizmetlerine erişimine göre değişiklik gösterebilir. Yaşlı insanlar, çocuklar, açık hava çalışanları ve evsiz insanlar özellikle duyarlı nüfus gruplarıdır. Ayrıca, en büyük risk altında olan topluluklar büyük kentlerde veya bir sahilin yakınında yaşayanlar ve suya sınırlı erişimi olan ve/veya kurak bölgelerde yaşadıkları için suya erişim baskısı altında bulunanlar olacaktır.
1 milyon kişinin hayatı kurtulabilir
Dünya Sağlık Örgütü hükümetlere iklim değişikliği ile mücadele sırasında sağlık kazanımlarının nasıl elde edilebileceğine ve bu küresel sorunun olumsuz sağlık etkilerinin nasıl önlenebileceğine ilişkin çeşitli önerilerde bulunmaktadır. Örgüt, iklim hedeflerinin sağlık yararının maliyetlerinin çok üzerinde olduğuna vurgu yapmaktadır.
Öngörülere göre, Paris Anlaşması hedeflerinin gerçekleştirilmesi sadece hava kirliliğinin azaltılmasına bağlı olarak 2050 yılına kadar yaklaşık bir milyon kişinin hayatını kurtarabilir. Gezegenin ısınmasına neden olan ve iklimi bozan faaliyetler, aynı zamanda doğrudan insan sağlığını da olumsuz etkilemektedir. İklim değişikliğinin başlıca nedeni olan fosil yakıtlar, aynı zamanda hava kirliliğinin de başlıca sorumlusudur.
Fosil yakıt kullanımı, 2016 yılında dünya genelinde 2,9 milyon erken ölümle sonuçlanan dış ortam hava kirliliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçilmesi yalnızca hava kalitesini iyileştirmekle kalmayacak, etkileri derhal görülecek sağlık yararları için ek fırsatlar da sağlayacaktır (WHO, 2018).
“Lancet Gerisayım: Sağlık ve İklim Değişikliği ile İlgili İlerlemeyi İzleme” grubu, dünyanın iklim değişikliğine tepkisini ve bu geçişten ortaya çıkan sağlık yararlarını izlemeye adanmış uluslararası bir araştırma işbirliğidir. Lancet Gerisayım sağlık ve iklim değişikliği ile ilgili beş temel alandaki ilerlemeyi toplam 41 gösterge ile izlemekte ve her yıl raporlamaktadır.
Lancet Gerisayım 2018 yılı raporunda, iklim değişikliği ve sağlıkla ilgili dört anahtar mesajı toplumla paylaşmaktadır (Lancet Countdown, 2018):
1- Sıcak hava dalgası, işgücü kapasitesi, vektör kaynaklı hastalık ve gıda güvenliğindeki günümüzdeki değişiklikler, sıcaklıkların artmaya devam etmesi durumunda, beklenen halk sağlığı üzerindeki bileşik ve ezici etki konusunda erken uyarı sağlamaktadır. İklim değişikliğindeki etkiler, maruz kalmalar ve kırılganlıklardaki eğilimler, dünya nüfusunun güncel ve gelecekteki sağlığı için kabul edilemez derecede yüksek bir risk düzeyi göstermektedir.
2. Emisyonların azaltılması ve uyarlama kapasitesinin geliştirilmesindeki ilerleme eksikliği, temel halk sağlığı altyapısını ve sağlık hizmetlerini bozma potansiyeli ile hem insan yaşamını hem de ulusal sağlık sistemlerini tehdit etmektedir.
3. Bu gecikmelere karşın, bir dizi sektör düşük karbonlu bir geçişin başlangıcını görmüştür ve iklim değişikliğine yanıtın doğasının ve ölçeğinin gelecek yüzyıllarda ulusların sağlığını biçimlendirmede belirleyici etmen olacağı açıktır.
4. İklim değişikliğinin merkezi bir halk sağlığı konusu olarak yaygın bir şekilde anlaşılmasını sağlamak, hızlandırılmış bir yanıtın verilmesinde, sağlık mesleğinin iklim değişikliği ile ilgili zorluğu gündemde yükseltmeye başlamasıyla birlikte çok önemli olacaktır.
İklim değişikliği dünyanın birçok coğrafi bölgesinde ısı dalgalarının, kuraklıkların, aşırı yağışların ve şiddetli siklonların sıklığını ve yoğunluğunu arttırarak gıda kaynaklı, su kaynaklı ve zoonotik bulaşıcı hastalıkların geçişini değiştirerek sağlık üzerinde büyük etkilere neden olmaktadır.
İklimin krizinin vektör kaynaklı hastalıklar başta olmak üzere, hantavirüs enfeksiyonları, leişmaniasis, lyme hastalığı, tularemi, dang humması, sıtma, kırım kongo kanamalı ateşi ve batı nil virüsü gibi hastalıkların görülme sıklığında değişime yol açtığı bilinmektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın “İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı ve Eylem Planı” içerisinde iklim değişikliği sonucu ülkemizde görülen ve/veya artan hastalıkların izlenmesi için kurumsal alt yapının güçlendirilmesi, kurum içi ve kurumlar arası iş birliğinin artırılması hedefi yer almaktadır. Ancak bu hastalıkların izlenmesine ilişkin herhangi bir rapor ve değerlendirme henüz kamuoyuna sunulmuş değildir.
İklim değişikliğinin sağlık etkileri incelenirken izlenen hastalıklardan birisi hantavirus enfeksiyonudur. Ülkemizde hantavirüs insanlarda ilk kez 2009’da Zonguldak-Bartın bölgesinde saptanmıştır, 2010 yılında ise hastalıktan ölüm gerçekleşmiştir (Oncul, 2011). 2010 yılından sonra birçok ilimizden Hantavirüs enfeksiyonu olguları bildirilmiştir.
Kutanöz Leişmaniasis (Şark çıbanı), enfekte kum sinekleri aracılığıyla bulaştırılan zoonotik/antroponotik karakterli bir protozoon hastalığıdır ve iklim değişikliğinin hastalığın görülme sıklığını artırdığı bilinmektedir. Kutanöz leişmaniasis Antarktika kıtası dışında tüm dünyada görülebilen bir hastalıktır ve özellikle Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde, Ortadoğu ülkelerinde, Orta ve Güney Asya’da, Güneybatı Afrika’da ve Latin Amerika’da görülme sıklığı oldukça yüksektir. Ülkemizde kutanöz leişmaniasis olguları 2008 yılından sonra artış gösterme eğilimindedir (Harman, 2015). Hastalık birçok ilimizde görülmekle birlikte çoğunlukla Adana, Antalya, Aydın, Diyarbakır, Hatay, İçel, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Osmaniye illerimizde görülmektedir.
Lyme hastalığı veya Lyme borreliosis, insanlara enfekte kenelerin ısırması ile bulaşan bakteriyel bir hastalıktır. Son yıllarda Avrupa'daki olguların sayısı giderek artış göstermiş, son yirmi yılda 360.000'den fazla olgu bildirilmiştir. Ülkemizde 2010 yılına kadar görülmeyen bu hastalık, son on yılda görülmeye başlanmış ve yalnızca bilimsel raporlarda yayınlanmış lyme hastası olgu sayısı 75’e ulaşmıştır (Önal, 2019).
Bilimsel çalışmalar yağış miktarının arttığı yıllarda Tularemi olgularında da artış olduğunu göstermektedir. Ülkemizde 2008’de 71 olan olgu sayısı 2009’dan itibaren hızlı bir artış göstermiş, 2010 ve 2011’de Tularemi salgını gözlenmiş ve olgu sayısı 2000’in üzerine çıkmıştır (THSK, 2017).
Ülkemizde geçmişte çok büyük bir sorun olan sıtma, 1920-1960 dönemindeki başarılı bir mücadele ile büyük ölçüde kontrol altına alınmış, 2000’li yılların başında olgu sayısı 51’e kadar gerilemiştir. Ancak sıtma olgu sayıları 2010’dan bu yana artış göstermiş, 2012’de 376’ya yükselmiş, son yıllarda da 200 olgu dolaylarında (2016’da 193 olgu) varlığını sürdürmektedir (THSK, 2017). Sıtmanın yayılabileceği subtropikal bölgede yer alması ve iklim değişikliğine bağlı ortalama hava sıcaklıklarında gözlenen artışlar nedeniyle Türkiye, sıtma açısından riskli ülkeler içerisinde yer almaktadır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) önemli halk sağlığı sorunlarına yol açan ve başlıca kene tutunması veya keneyle temas sonucunda bulaşan zoonotik bir hastalıktır. 2000’li yılların başında yaklaşık 200 olarak seyreden 2008, 2009 ve 2011’de her yıl 1000’i geçen KKKA olgu sayısı, 2016 yılında 432’ye düşmüş, 2008-2011 yıllarında her yıl 50’nin üzerinde olan ölüm sayısı ise 2016’da 16 olarak kayıtlara geçmiştir (THSK, 2017).
Ülkemizde Batı Nil Virüsü enfeksiyonu, ilk olarak 2010 yılında bir salgın şeklinde rapor edilmiştir. Tıbbi gözetim bulgularına göre, 2010 ve 2011 yıllarında 47 olguya tanı konularak uluslararası bildirimi yapılmıştır (Kalaycıoğlu, 2012). On yıl öncesine kadar ülkemizde hiç görülmeyen bu hastalık, yalnızca görülmekle kalmamış, ölümlere de yol açmış bulunmaktadır. Hastalık güncel önemini korumaktadır. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’ne göre 2018 yılında ülkemizde Adana, Eskişehir, Kahramanmaraş, Kayseri ve Sakarya’da toplam 23 olguya tanı konmuş ve 3 kişi yaşamını yitirmiştir (ECDC, 2018).
Yukarıda sıralanan enfeksiyon hastalıkları örneklerindeki olgu sayıları artışından da anlaşılabileceği gibi, iklim krizinin sağlık etkilerinin izlenmesi/değerlendirmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak ne yazık ki ülkemizde, iklim krizinin sağlık etkilerine ilişkin sistematik bir izleme ve değerlendirme ile koruma önlemleri almak yaklaşımı henüz söz konusu değildir.
Kaynaklar
*ECDC (2018) Epidemiological update: West Nile virus transmission season in Europe, 2018, https://www.ecdc.europa.eu/en/news-events/epidemiological-update-west-nile-virus-transmission-season-europe-2018
*Harman M (2015) Kutanöz Leishmaniasis, Turk J Dermatol;9:168-76.
*Kalaycioglu H, Korukluoglu G, Ozkul A, Oncul O, Tosun S, Karabay O, et al.(2012) Emergence of West Nile virus infections in humans in Turkey, 2010 to 2011, Euro Surveill; 24; 17 (21).
*Lancet Countdown (2018) The 2018 report of the Lancet Countdown on health and climate change: shaping the health of nations for centuries to come, The Lancet; 392 (10163):2479-2514.
*Önal U, Aytaç Erdem H, Uyan Önal A, Reşat Sipahi O (2019) Systematic review of Lyme disease in Turkey, Trop Doct; 24:49475519843387.
*Oncul O, Atalay Y, Onem Y, et al. (2011) Hantavirus Infection in Istanbul, Turkey. Emerging Infectious Diseases; 17(2):303-304.
*THSK (2017) Türkiye Halk Sağlığı Kurumu 2016 Faaliyet Raporu, Ankara.
*WHO (2018) COP24 Special Report Health And Climate Change, https://apps.who.int/iris/bitstream/handle/10665/276405/9789241514972-eng.pdf?ua=1.
* Bu yazı dizisi Oslo Metropolitan Üniversitesi Gazetecililk ve Uluslararası Medya Merkezi OsloMet (Oslo Metropolitan University Journalism & Media International Center) mali desteği ile yayımlanmaktadır.
İklim krizi yazıları
Demet Bilge Erkasap/ Başlangıç / İklim Krizi Yazıları Her Çarşamba bianet'te
2/ Gökşen Şahin / Hukuktan Geçen İklim Adaleti Mücadelesi
3/ Elif Ünal / Nereden Çıktı Bu İklim Aktivistleri?
4/ Menekşe Kızıldere / İklim Krizi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
5/ Buket Atlı / Havalar Nasıl Oralarda?
6/ Abdullah Aysu / İklim Krizi ve Tarım: Küreselleşmenin Panzehiri Yerelleşmek
7/ Prof. Dr. Doğanay Tolunay / Doğanın Gücünün ve Kırılganlığının Farkında mıyız?
8/ Aslı Gemci / İklim Krizi Biyolojik Çeşitliliği Yok Ediyor
9/ Bilge Yerli / Krizin Büyüttüğü Çocuklar İklim Grevinde
11/ Menekşe Kızıldere / İklim Krizi ve İklim Müzakereleri: COP25 'in Kısa Özeti
12/ Ömer Madra / İntihar mı Bozkır Yangını mı?
13/ Alper Akyüz / İklim Krizi ve İletişimi
14 / Prof. Dr. Levent Kurnaz: İklim Krizi ve Kuraklık
15/ Prof. Dr. Kayıhan Pala/ İklim Krizinin Halk Sağlığına Etkileri