Sayın Başkan,
Her ne kadar mektup devri kapansa da, yazı dünyasının bir iletişim başlığı olarak bu klasik ifadeyi kullandım.
Bu yazı size veya ilgili birimlere ulaşır mı, ulaşsa da okur musunuz, bilmiyorum. Bölge yerleşimcileri açısından hayati öneme sahip bir sorunu biraz da eleştiri çerçevesinde iletmek istiyorum.
Sayın Başkan,
Öncelikle belirteyim ki, İstanbul gibi bir şehri yönetmenin zorluğunu tahmin ederek işinizin hiç de kolay olmadığını biliyorum. Ancak yöneticisiniz ve sorunları çözmekle mükellefsiniz. Böyle olmakla birlikte, kimi sorunların çözümü sizi aşabilir veya çözümleri zamana bağlıdır. Bu hususu dikkate alarak, konuyu ifade etmeye çalışacağım.
İstanbul’un çok sorunu var. Ancak öncelikler açısından bakıldığında birbirini tetikleyen ve fasit bir daire içine sokan iki devasa sorunu var: Ulaşım ve imar! Hükümet ve siz, bu meselenin baş sorumlularısınız. Elbette bu şehrin üzerinde geçmişten gelen yükler de var.
Şehir alabildiğine büyüyor, ama şehrin ulaşımı, bu büyümeye paralel olarak gelişmiyor. Ulaşımdan kaynaklanan moral, zaman ve enerji (yakıt vb.) kaybının çok büyük maliyetleri olduğunu siz daha iyi bilirsiniz. Ulaşımın esas çözümünün metro (geniş anlamda raylı sistem) olduğunu defalarca dile getirdiniz.
Bu doğru görüşünüzü adil uygulamadığınızı düşünüyorum! Bu düşüncemi, 2015 faaliyet raporunuz daha bir pekiştirdi. Bunu ileride izah edeceğim.
Neden mi?
İstanbul’un Doğu- Batı yönünde iki ana aksı var: E5 ve E6 karayolu. E5, şimdilerde D100 karayolu, eski ve yoğun bir yerleşim güzergâhı üzerinde. Zincirlikuyu ile Büyükçekmece (TÜYAP) arasında milyonlarca nüfusun ulaşım akışı bu yol üzerinden.
Bu yol üzerine metrobüs hattı koydunuz. İyi de ettiniz. Ancak bunun geçici bir çözüm olduğunu, asıl çözümün metro olduğunu birçok kez beyan ettiniz. Örneğin 16 Temmuz 2013 tarihinde Avcılar'daki Reşitpaşa- Kuruçeşme altgeçidinin açılış töreninde ve 11 Mart 2014 tarihinde Fatih Altaylı ile “Teke Tek” programında, metrobüsün bu yoğunluğu kesinlikle kaldırmadığını, artık metrobüsü metroya çevirme zamanının geldiğini, Beylikdüzü'ne kadar gidecek metro çalışmalarını başlatıyoruz dediğinizi hatırlatarak soruyorum: Yıl 2016, 3 yıl geçmiş, metrobüsü metroya çevirme zamanı hala gelmedi mi?
Proje çalışmaları tamamlanan, yapım ihalesi hazırlıkları da son aşamada olan Bakırköy-Avcılar-Esenyurt-Beylikdüzü-Büyükçekmece (TÜYAP) metro hattının 2017 yılında hizmete girmesini hedeflediğinizi birkaç defa beyan ettiniz.
Siz ve AKP’li siyasetçiler, hep bu metro hattının müjdesini verdiniz: ‘Planladık, projesi çizildi, başladık, başlıyoruz, 2017 yılında işletmeye açılacak, hayırlı yolculuklar yapacaksınız vs.’ dediniz.
2015 yılı faaliyet raporunu açıkladınız. Gördük ki, bu hat için bir metro çalışmanız yok! Bu güzergâhın yerleşimcileri hayırsız yolculuklarına devam ediyorlar hala!
Neden?
Havaalanından TÜYAP’a kadar olan ilçelerin nüfusu:
Avcılar 450 bin
Esenyurt 750 bin
Beylikdüzü 300 bin
Büyükçekmece 230 bin
Küçükçekmece 760 bin (www.nüfusu.com)
Toplam 2 milyon 500 bin nüfus var. Bölgenin nüfusu hızla artıyor. Bunun 750 bininin metro hattına ulaşamayacak noktalarda olduğunu varsaysak, geriye 1 milyon 750 bin nüfus kalır.
Sayın Topbaş, 1 milyon 750 bin nüfusun metro hakkı yok mu?
www.istanbulunmetrosu.com adresinde “Raylı sistemler” bölümünde Sefaköy-TÜYAP hattı üzerinde 11 istasyondan ibaret olan metro hattının 2019 tarihi sonrasında olduğu görülüyor. Kaldı ki 2019 sonrasının ucu açık; 2021 de, 2025 de olabilir.
Neden Beylikdüzü’ne metro yok?
Bölgede dillendirilen bir iddiayı size iletiyorum: İnsanlar diyor ki, bu hat üzerinde bulunan belediyeler CHP’li oldukları için, AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bizleri cezalandırıyor!
Türkiye burası, siyaset kültürümüz belli, olur mu olur!
Ben yine de ihtimal vermiyorum. Ancak sizin tutarlı bir açıklama yapmanız, bu iddiaları boşa çıkaracaktır. Yoksa bu iddia, gerçeğin ifadesi anlamına gelir ki, bunun da bir vebali vardır!
Hadi diyelim ki, bu hat üzerinde yapılacak metro projesi, Kanal Projesi’ne takıldı. Çılgın proje Kanalın, Karadeniz tarafındaki Karaburun ile Marmara tarafında Küçükçekmece arasında olacağı açıklandı.
Kanal Küçükçekmece’den geçiyor diye metro yapılmayacak mı? Buradaki karayolu ulaşımı nasıl olacak? Boğazdan metro geçiyorsa, Kanaldan da geçer.
Sayın Topbaş, bir açıklama yapmanız gerekmiyor mu?
Adalet bunun neresinde?
Büyükşehir Belediyesi web sayfasında “Kadir Topbaş Ustalık Döneminin Vizyon Projelerini Açıkladı” bölümü var. Bu vizyon projelerinden birkaçına bakarak, adalet bu mu diye sormak gerekiyor.
1) Unkapanı Köprüsü’nü denizin altına indirecekmişsiniz. Bu milyarlık işin etütlerini tamamlamışsınız.
2) Vatandaşlarımız ve turistler sahil yoluna takılmadan yürüyerek Haliç’in sonuna kadar gidebilsin diye, Karaköy’den Haliç’in sonuna kadar direkler üstünde 2 metresi bisiklet yolu olmak üzere 10 metre genişliğinde bir yürüme yolu yapacakmışsınız.
3) E5 Karayolu’nda Çobançeşme’den başlayıp Büyükçekmece’ye kadar 20 kilometreye yakın mesafedeki yoğunluğu alta alarak Çobançeşme-Sefaköy, Sefaköy-Haramidere ve Haramidere-Büyükçekmece arasında tüneller yapacakmışsınız.
4) “Üsküdar ile Kabataş arasında bir yaya yürüme tüneli yapacağız. Bu ne demek biliyor musunuz? Üsküdar’da metrodan çıkan bir insan yüzeye çıkmadan yürüyen bantlarla Kabataş’taki metro istasyonuna gelecek. Nasıl bir proje? Yapar mıyız? Evelallah…” demişsiniz!
Eyvallah, yaparsınız! Öyleyse öyledir!
Yaparsınız da, Beylikdüzü metro hattını niye yapmadınız?
Paranız mı yok?
Paranız yoksa, bu vizyon projelerinize nereden para buldunuz?
Bunlar iyi, güzel de, bu projelerin önceliği nedir?
Bu kentin birçok sorunu var, olacak da. Ancak sorunlara, öncelikler sıralamasına tabi tutularak imkânlar dâhilinde çözümler üretilmesi, bir şehri, bir ülkeyi yönetmenin klasik yöntemidir.
Sayın Topbaş, bu ustalık projelerinin hangi birisi, Beylikdüzü metro projesinden/ihtiyacından daha önemli? Milyonlarca insan ulaşım zulmü yaşarken, boğazın altından yaya tüneli yapmanın, Haliç üzerine kazıklar çakarak yürüyüş yolu yapmanın, Unkapanı Köprüsü’nü Haliç’in altına almanın ne manası var?
Hele şu E5 hattı üzerindeki üç tünel projenize ne demeli?
Bu hattın uzunluğu 20 km. Bunun sözü edilen üç tünel kısmı 15 km’yi bulur. Madem bu kadar uzun tünel yapıyorsun, metro tüneli yap!
Sayın Topbaş, sizi adalete ve açıklamaya davet ediyorum: Bu projelerin hangi birisi, Beylikdüzü metro hattından daha acil ve daha gerekli?
Ekibinizi alın gelin. Şu metrobüse bir binin. Ulaşım Daire Başkanı ve meclis üyeleri olarak şöyle sıraya girin. Sonra birbirinizi itekleyerek metrobüse binin ve her tarafınız her tarafınıza değerek yolculuk yapın. O rezaleti kaç kez yaşayabilirsiniz?
Trafikte belli riskler her zaman olur. Ancak Metrobüslerin kaza ve yangın riskleri gerek yolun yetersizliği, gerek yolcu yoğunluğu ve gerekse çalışma koşulları nedeniyle artmaktadır. Bunun azımsanamayacak örneklerini gördük.
Sürekli inşaatlar yapılıyor ve bunların hangi imar koşullarında, nasıl yapıldığını başta siz, belediyenin ilgili birimleri ve meclis üyeleriniz çok iyi biliyorsunuz. Bir de arsa sahipleri ve müteahhitler biliyor! Bu şehrin ulaşım sorununun daha bir artarak kördüğüm olmasında izin verdiğiniz yapılaşmanın payı nedir?
Örneğin Esenyurt’ta inşaat inşaat üstüne! Korkunç bir beton ormanı! Beylikdüzü’nde de inşaatlar yapılıyor. Peki, bu iki ilçeye E5 üzerinden giriş nasıl? 20 yıl önce yapılmış, yoncaları yetersiz bir Bizimkent köprüsü var. Bütün araç trafiği burada. Akşama doğru saat 16’dan sonra saat 21’e kadar iki adımlık yer, yarım saatte geçiliyor! İstanbul’da bunun gibi çok sayıda örnek var.
Tamam, şehir içi trafiği çağımızın temel bir sorunu. Tamamen çözümü de mümkün değil. Ancak bu kadarı da çok fazla!
Yapılaşma hızı, yoğunluğu ve hacminin yarısı kadar ulaşıma ilgi gösterseydiniz…
Yolların dibine kadar sarkmış AVM ve rezidanslara izin vermeseydiniz…
Bütün bunlardan sonra şimdi de kalkmış vizyon projeleriniz için söz verdiysek yaparız diyorsunuz. İyi, güzel de Sayın Topbaş, hani bize de 2017 yılında metroyu getireceğinizi söz vermiştiniz!
Bıraktık o sözünüzü bir tarafa, ne yazık ki faaliyet raporunuzun ulaşım kısmında ne metrobüsten ne Beylikdüzü metrosundan tek satır dahi bahsedilmiyor.
Galiba bu bölgeyi unuttunuz!
Unutmadıysanız, bir halk türküsünde denildiği gibi “Ya kendin gel, ya da haber yolla!”
Bir buçuk milyon insan haber bekliyoruz. (HŞ/HK)
* Değerli okuyucu, biliyorum bu yazı çok uzun. Ancak konunun önemi ve yakıcı güncelliği bunu gerektirdi.