İletişim devi Vodafone bir rapor yayımladı. Raporda Vodafone'un faaliyette bulunduğu 29 ülkede mahkemelerin talep ettiği dinleme ve metadata taleplerinin istatistikleri var. İngiliz Guardian gazetesine ulaşan rapora göre pek çok ülkenin gizli servisi Vodafone'un iletişim sistemine doğrudan girebilen hatlar kurmuş ve mahkeme kararı olmaksızın dinleme gerçekleştirebiliyor.
Guardian'ın rapordan aktardığı bir tabloda her ülkedeki toplam dinleme kararları ve dinlenenler içindeki Vodafone kullanıcılarının sayısı var. Türkiye'nin de içinde bulunduğu bir grup ülke içinse şöyle bir not düşülmüş: "Dinleme konusundaki herhangi bir bilginin verilmesi bu ülkede kanunen yasaktır."
Türkiye'de dinlenen telefon sayısı konusunda gerek hükümet yanlısı gerekse Gülen yanlısı gazeteler yeterince spekülasyon yapıyorlar. Ancak nüfusu bizden az fazla olan Almanya'da bile bir yılda 24 bin kişinin telefonunun dinlenmiş olması Türkiye'deki durumunu vahametini işaret eder nitelikte.
Bu veriler yapılan dinlemelerin ve toplanan metadata'nın sadece yasal olan kısmı. Türkiye'de yerel seçimlerden önce yayımlanan ve hükümetteki bakanlar ve iş çevreleri arasında geçtiği iddia edilen rüşvet alışverişine dair kayıtların bir bölümü açıkça yasal olmayan yollarla edinilmiş kayıtlardı. İddia edildiği gibi kriptolu telefonlar bile dinlenebiliyor, Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan savaş stratejileri dahi kaydedilebiliyorsa MİT'in Türkiye'deki telefon operatörlerine doğrudan dinlemeyi sağlayacak hatlar kurmuş olabileceğini varsaymak çok da gerçek dışı olmamalı.
* (Üstte) Vodafone raporunda ülke başına dinleme kararları.
#YenidenBaşlat = #ResetTheNet
ABD'nin Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) analisti Edward Snowden'in bundan bir yıl önce kanunsuz dinlemelere dair verdiği bilgiler önemli bir tartışma başlattı. Tüm telefonların, mesajların ve e-postaların ABD istihbarat teşkilatı tarafından kayıt altına alındığı ortaya çıktığında kullanıcılar öncelikle özel şirketlerden kişisel verilerinin devlete karşı korunmasını talep ettiler. Şimdi de Obama yönetimine siyasi baskı yaparak bu pratiği değiştirmeye çalışıyorlar.
Vodafone dün yayımladığı raporla tüketicinin güvenini kazanmanın tek yolunun daha fazla şeffaflık olduğunu gösterdi. Ondan önce Microsoft, Google, Facebook ve Twitter da hükümetlerden gelen sansür taleplerini ve mahkemelerce kendilerinden istenen kullanıcı hesaplarına dair istatistikleri yayınlamıştı.
Biz de Türkiye'deki iletişim şirketlerinden sansür kararlarına direnmelerini ve hukuksuzca alınan dinleme kararlarını ifşa etmelerini istemeliyiz. Vodafone örneğinde gördüğümüz gibi, bunun için yasaların değişmesi ve suç işleyen devlet görevlilerinin yargılanması şart. Ancak yeni değişen MİT yasasının casuslara sağladığı dokunulmazlık karşısında kişisel mahremiyetimizi ve güvenliğimizi korumak için önce kendi kapımızı doğru kilitlemeyi öğrenmekle başlayabiliriz.
5 Haziran günü tüm dünyada #ResetTheNet ve Türkiye'de #YenidenBaşlat tag'iyle yürütülen kampanya tam da bunu geliştirmeyi ve yaymayı hedefliyor.
Kişilerarası iletişimin her geçen gün biraz daha dijitalleştiği bir dünyada iletilen mesajın şifrelenmesi gizli servislerin sizi takip etmesini ve yazdıklarınızı okumasını zorlaştırıyor. Türkiye'de Alternatif Bilişim Derneği'nin uzun süredir yürüttüğü Kem Gözlere Şiş projesi bu gibi programları kullanarak internette takip edilmeden gezinme, anlık ileti yazma ve bilgisayardaki verileri güvenle saklama konusunda yol gösteriyor. Bu kampanya için oluşturulan "mahremiyet paketi"ni şu sayfada bulabilir, her gün başka bir şifreleme aracını günlük iletişiminizde kullanıp daha güvenli bir interneti yeniden başlatabilirsiniz. (EKS/AS)
* Vodafone’un tüm raporuna buradan ulaşabilirsiniz.
* Vodafone’un güvenlik raporu için tıklayın.