HIV pozitif sonucu alındıktan sonra nerdeyse herkes şu iki duyguyla yüzleşir: Korku ve utanç.
Bazı insanlar için hiç tanıdık olmayan bu duygular, bazıları içinse geçmişten de acıyla bildikleri duygulardır.
Sanırım bu yaşam deneyimlerimizin ne olduğuna bağlı. HIV pozitif tanısı almış olan birçok insan, duygularını analiz ederek, ne hissettiğinin daha çok farkına varmak zorunda kalıyor. HIV pozitif test sonucunu aldığımızda birçoğumuzun hissettiği ilk şey "korku" oluyor.
HIV/AIDS ile ilgili bir sürü yanlış bilgi hala aklımızda dolanıp duruyor olabilir.
Örneğin AIDS'in ölümle, hastalıkla, reddedilmeyle, diğer insanların düşmanca tavırlarıyla, damgalanmakla ve yargılanmakla eşdeğer olduğu gibi tamamen yanlış bilgiler...
Birçoğumuz utanıyoruz çünkü enfekte olmak için yanlış ya da ahlaksız bir şey yaptığımıza inandırılıyoruz.
Zaten korktuğumuz ve utandığımız için içimizde başka duygular da ortaya çıkıyor.
Örneğin öfke, kaygı, çaresizlik ve hüzün HIV tanısıyla birlikte yaşanan yaygın duygulardır.
HIV/AIDS, herkes için başka bir anlama gelir. HIV hakkındaki bilgiler hiç ilgimi çekmemişti. Birçok insan gibi, HIV'le ilgilenmedim, hakkında herhangi bir şeyi bilmek istemedim.
Tabii ki risk altında olmadığımı düşünüyordum.
Kim HIV pozitif olmak ister ki?
HIV testi sonucunu pozitif alan ve bu sonucu gerçekten de almak isteyen birine hiç rastlamadım.
HIV testi sonucunu negatif alan ama aslında virüsü almak isteyen birine de denk gelmedim. HIV negatif ve pozitif olan birçok insana sordum ve "Evet, ben HIV'i istiyorum" diyen tek bir kişiye rastlamadım.
Yeni tanı almış olsun ya da HIV'le yıllardan beri birlikte yaşıyor olsun birçok HIV pozitif kadın, korku ve utanç duygularını hala yaşıyor olabilir ve nasıl daha iyi hissedeceğini bilemediği gibi bu duygularının üstesinden nasıl geleceğini de bilemiyor olabilir. Akranlarından daha fazla destek almaya ya da bir uzmandan psikoterapi almaya ihtiyaç duyuyor olabilirler.
Örneğin benim bir uzmanla görüşmem, bu duygular hakkında yararlı bilgiler edinmemi sağladı.
Uzmanın önerisi, herkesin birbirinden farklı olduğunu fark etmekle ilgiliydi. Yaşadığımız korku ve utanç duyguları yaşam deneyimlerimizle ilgili olabileceği gibi, çocukluktan beri bize söylenen şeylerle de ilgili olabileceğiydi.
Çocukluktan beri hep olumsuz mesajlar alıyorsak, yaşadığımız korku ve utanç da derinleşiyordu.
Bu duygular, sadece HIV/AIDS ile ilgili olarak ortaya çıkmazlar elbette, gündelik hayatımızın da bir parçasıdırlar.
Ancak HIV testinin sonucunun pozitif alınması, bu duyguların artmasına ve baş edilemeyecek kadar büyümesine neden olabilir.
Ben her zaman olumlu öğüt verenleri takip ettim ve bu yaklaşımım, hayatımda meydana gelen değişikliklerle baş etmemde bana çok yardımcı oldu.
HIV, ailemden, arkadaşlarımdan, akranlarımdan ya da psikoterapistimden duygusal destek alamayacağım çok zor bir dönemde hayatıma girdi.
Etrafınıza bakabilir ve kendiniz içim olumlu kaynaklar ve insanlar bulabilirsiniz.
Bu olumlu kaynaklar ve insanlar bazıları için din, meditasyon, bir terapist, partner ya da bir din adamı olabilir.
Herkes için bu olumlu kaynaklar ve insanlar farklıdır.
Bazı insanlar inkar içinde olabilirler. Onlar için inkar etmek, korku ve utanç duygularıyla başa çıkmanın bir yolu olabilir. HIV söz konusu olduğunda üzerinde düşünmemiz gereken tek şey kendi sağlığımızdır. Başkaları için yaşayamayız ya da rol yapamayız, ama onların olumlu önerilerini alabiliriz.
Hazır olduğunuzda bu duygularla yüzleşmek için bir adım atın ve mücadeleyi kazanın.(BC/EZÖ)
* Women Alive dergisinin Yaz 2001 sayısında yayınlanan makale Pozitif Yaşam Derneği (PYD) sayfasından alınmıştır.