Fenerbahçe erkek futbol takımının Salı günü (4 Mart) İspanyol rakibi Sevilla’yı eleyerek Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale yükselmesi ülke çapında büyük bir sevinç dalgası yarattı, yazılı ve görsel basında da geniş biçimde yankı buldu.
Karşılaşma sportif boyutuyla olduğu kadar eski hakem ve futbol yorumcusu Ahmet Çakar’ın maçtan önce yaptığı açıklamalarla da gündemin baş sıralarına oturdu.
Zira Pazartesi (3 Mart) yayınlanan Altıpas isimli televizyon programında mücadele hakkındaki görüşlerini açıklayan Çakar, “Fenerbahçe Sevilla’da turu geçerse bir dahaki ilk programa bikiniyle çıkarım” demişti.
Çakar’ın, sözlerinin “sadece” espri olduğunu ısrarla vurgulaması maçın ardından büyük bir bikini kampanyasının muhatabı olmasını engelleyemedi.
Taraftarlar çeşitli internet sitelerinde Çakar’ı sözünü tutmaya davet ettiler, hatta fotomontaj vasıtasıyla yarattıkları bikinili Çakar resimlerini dolaşıma çıkardılar. İş bu kadarla da sınırlı kalmadı, Zeki Triko’nun sahibi Zeki Başeskioğlu ve Sunset Mayo Yönetim Kurulu üyesi Kenan Güneş’in Çakar’a bikini hediye ettiği haberleri geldi.
Pek tabii spor ve magazin basını da bu “gollük” fırsatı kaçırmayarak bol salyalı bir “Çakar bikini giyecek mi?” tartışması başlattı.
Futbol dünyasında erkek şovenizmi
Biz burada bu soruya cevap aramıyoruz elbette. Dikkat çekmek istediğimiz husus futbolun toplumdaki erkek egemen kültürün yeniden üretilmesindeki rolünden başka bir şey değil.
Evvela eski bir futbol adamı olarak Çakar’ın bikini giymeyi bir iddia konusu haline getirmesinin sadece kadınlara yönelik kendi önyargılarını değil tüm futbol dünyasına hâkim olan erkek şovenizmini yansıttığı vurgulanmalı.
Erkek futbol yazarları, yorumcuları ve taraftarlarının vakit kaybetmeksizin testosteron fışkıran bu tartışmaya balıklama atlamaları ve bir hemcinslerinin bu şekilde “küçük düşmesinden” vahşice zevk almaları da aynı meseleye işaret ediyor.
Futbol erkek oyunu mu?
Sahiden de futbolun bir erkek oyunu olduğuna dair kanaatin çok güçlü olduğu bir ülke Türkiye.
Yeterince mücadele etmediği düşünülen oyuncuların “kız gibi” oynamakla itham edildiği bir futbol kültürüne sahibiz. Benzer şekilde taraftarlar rakip takımların oyuncularını aşağılamak için öncelikle onların futbol becerilerini değil de erkekliklerini sorgulayan “nitelemeleri” tercih ediyor. Bunları söz konusu futbolcuların eşlerini ve annelerini hedef alan, dolayısıyla yine onların erkekliklerine “halel getiren” hakaretler izliyor.
Kısacası futbol dünyasında “erkek gibi erkek” olmak başlı başına bir övgü sebebiyken kadınlıkla ilişkilendirilen her türlü değer ve simge küçük düşürücü kabul ediliyor. Kadın hareketinin toplumsal yaşamın çeşitli alanlardaki tüm kazanımlarına rağmen bu cinsiyetçi bakışın bugünün futbol dünyasında belki eskisinden de güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
Endüstriyel futbol ve cinsiyet ayrımcılığı
Çünkü güzel oyunun ve sportmenliğin değil de skor tabelasının yegane başarı ölçütü olduğu günümüz endüstriyel futbolunda erkeklik galibiyeti mümkün kılan güç, azim, mücadele, sertlik hatta kurnazlık ve hile gibi kavramlara gönderme yaparken kadınlık zayıflık, yumuşaklık ve saflıkla özdeşleştiriliyor.
Taraftarlar ve futbol yazarları tarafından yaygın şekilde kullanılan “Hatice’ye değil neticeye bakmak” deyiminin, futbolun sonuca endeksli ticarileşen yüzüyle iç içe geçen bu cinsiyet ayrımcılığını yansıttığı ileri sürülebilir.
Bikini tartışmalarına biraz da buradan bakmakta fayda var. Bir kadının erkeklere özgü olduğu kabul edilen bir giysiyi giymesi alçaltıcı bir şey olarak görülmezken bir erkek için tersi tahayyül bile edilemiyor.
Hepimiz kadınız, hepimiz bikiniliyiz
8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken Çakar’ın neden olduğu tartışmalar futbolun ataerkil kültür ve toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretilmesindeki işlevini bir kez daha göz önüne serdi. Bu sorunla mücadele etmek sadece kadınların değil eşit ve adil yaşamdan yana herkesin, tüm futbol dünyasının sorumluluğu.
Fazlasıyla hayalperestlik olacak ama bakarsınız toplumsal sorunlara duyarlılığıyla bilinen taraftar grupları bu hafta sonu oynanacak karşılaşmalarda “Hepimiz kadınız, hepimiz bikiniliyiz” pankartı açarak tartışmaya eşitlikten yana bir müdahaleyle dahil olurlar. (KM/GG)