Ama, birlikler özerkleşmediği gibi üreticilerin (çiftçilerin) ve tarım ile ilgili demokratik kitle örgütlerinin ne yazık ki, endişeleri doğrulandı. Üreticiler, üretici örgütleri ve tarım ile ilgili demokratik kitle örgütlerini dinlemeyen Uluslar arası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği'nin (AB) dediklerini yapan hükümetler, birlikleri çıkmaza sürükledi. Daha önce de defalarca söylendi; birliklerin tasfiyesine yönelik planlı bir program uygulanıyor diye.
Şöyle ki, yasaya göre 1 Mayıs 2000 yılına kadar olan mevcut özel bünye faaliyetleri ile ilgili borçları, borçların ödenmesine kadar geçecek süre içinde bu borçlardan doğan faiz ve gecikme zammı borçları ile personel kadrolarında yapılacak düzenlemeler için gerekli tazminat tutar, Yeniden Yapılandırma Kurulu önerileri dikkate alınarak Hazine'ce üstlenilip tasfiye (tahkim) edileceği yasaya konuldu.
Dediklerini yap, borç al
Ama, 4572 sayılı yasanın bu en temel maddesi uygulanmadı. Borçlar da Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri (TSKB) bilançolarında durduğundan, bilançolarında gözüken bu borçlar nedeniyle Birlikler serbest piyasadan ve dış piyasadan kredi kullanamıyor.
Yasayla kurulan ve görevi Dünya Bankası, Hazine ve Birlikler arasında koordinasyonu sağlamak olan "Yeniden Yapılandırma Kurulu" birliklere istediklerini yaptırmak için tahkimi bir silah olarak kullanıyor.
Tıpkı IMF eğer dediklerimi yapmazsanız borç para vermem dediği gibi; Kurullar da, Birliklere her seferinde, "işletmelerinizi kapatın, gayri menkullerinizi satın, eleman çıkarın yoksa borçlarınızı tasfiye (tahkim) etmem" diyor.
TSKB'nin geleceği
Borçlar tasfiye edilmiyor. Birlikler bu nedenle iç ve dış piyasada kredi bulmakta zorlanıyor. Borçlar tasfiye edilmediği için de Birlikler tasfiye olacak.
İşletmeleri kapatmak, gayri menkullerini satmak, Tarım Satış Kooperatifleri'nin gücüne güç mü katacak yoksa daha da mı güçsüzleştirecek? İşletmelerini kapatan Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri (TSKB) kooperatif olarak daha sonra ne yapacak? Onların boşaltacağı pazar payı kimin/kimlerin olacak? Bu sorulara verilecek cevaplar TSKB'lerinin üzerindeki sis perdesini biraz olsun aralayacak.
Yeniden Yapılandırma Kurulları bu yöntemle Fiskobirlik'i bitirdi. 9 Ağustos'ta 2002 yılı fındık hasadı büyük oranda tamamlanmasına karşın taban fiyatının hala açıklanmaması üreticiyi umutsuzluğa ve ürününü geçen yılın altında bir fiyatla satmasına neden oluyor.
Fındık bir yılda ucuzladı
Geçen yıl 1 milyon 750 bin liradan alıcı bulan fındık bu sezon ise 1 milyon 300 bin liradan ancak alınıyor. Fiskobirlik'in taban fiyatlarını açıklamaması ve alım yapmaması halinde ise fındığın fiyatı 1 milyon liranın altına düşecek gibi gözüküyor.
Ayrıca,4572 Sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Yasası'nın ek maddesi (1/E/3) ile kuşkusuz, TSKB'leri açısından en vahim sonuçları olabilecek düzenleme yapıldı. Bu da; "Kooperatif ve birliklere (...) Devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinden herhangi bir mali destek sağlanamaz" hükmüdür.
Bu hüküm, tarımsal kooperatiflerin maddi dayanaklarını tasfiyeden başka bir anlama gelmemektedir. Hiçbir hükümran devlet, bir sektöre-hele bu sektör işgücünün yüzde 40'na istihdam olanağı sağlayan bir sektörse-mali destek yapmayacağını yasa hükmü haline getirmemiştir. Ama 57. Hükümet yapabilmiştir.
Fiskobirlik tehlikede
Fiskobirlik hasat öncesi açıkladı: "Paramız bitti, bu yıl fındık alımını durdurduk." Bunun fındık üreticisi için anlamı; tüccarın fındık fiyatını tek taraflı belirlemesi demektir. Fiskobirlik ise fındık alımına başlamak ve taban fiyat açıklamak için hükümetten en az 260 trilyon liralık bir kaynak bekliyor.
Fiskobirlik'in bu parayı alabilmesi için yeniden yapılandırma kurulunun dediklerini yapması gerekiyor. Yeniden Yapılandırma Kurulunun dediğini yaptığında da Fiskobirlik'in yaşamını sürdürmesi tehlikeye giriyor.
4572 sayılı yasaya konulan ek madde ile Yeniden Yapılandırma Kurulu'nun yaptırımları sonucu, bu gün üretici kooperatifi olan Fiskobirlik kredi bulamamakta, üreticinin ürettiği fındığını alamamakta, fındık hasadı bittiği halde hala fındık alım fiyatını açıklayamamakta, üretici de çaresiz olarak tüccara teslim olmaktadır.
AB ve ABD'den kendi fındığına destek
Fiskobirlik yetkilisi 26.08.2002 gecesi devletin televizyon kanalında hükümete şöyle sesleniyordu: "Hem geçmişimizi hem geleceğimizi kaybetmemek için bize kaynak yaratılmalıdır." Aslında içinde bulundukları durumu bundan daha iyi anlatılamazdı, herhalde.
Bizim hükümetimiz destek verilmemesi için yasaya ek madde koyarken peki en önemli pazarımız AB fındık konusunda ne yapıyor? AB ülkeleri fındık üretimini teşvik etmek için hektar başına verdiği doğrudan desteği 150 Euro'dan 241 Euro'ya çıkarttı. Ya Amerika Birleşik Devletleri (ABD): Origon bölgesinde çok ciddi teşviklerle fındık üretimini başlattı ve hızla genişletiyor.
Fiskobirlik böyle kötü durumda da diğer birlikler daha mı iyi durumda? Hayır. Daha zor durumda olanlar bile var. Yasa tüm birlikler için geçerli.
Fiskobirlik alım yapmazsa
Fiskobirlik fındık; Tariş, zeytin, pamuk, incir, üzüm; Antbirlik, Çukobirlik, pamuk, yerfıstığı; Trakyabirlik, ayçiçeği almazsa; fındık, pamuk, zeytin, incir, üzüm, yerfıstığı ve ayçiçeği üreticilerinin durumu ne olacak?
Cevabını biz verelim:. Üretici üretimden vazgeçecek. Türkiye tarımı bitecek uluslararası büyük tarım ve gıda şirketlerinin pazarı olacağız. Dünya Bankası'nın da patronları için istediği zaten bu değil miydi?
Birlikler yok olunca,tarımsal üretim de üreticide biter. Birlikler bu ülke tarımının temel taşlarıdır. Bu kökü dışarıda politikalar tarımın temel taşlarını söküyor. Tarım tahrip olmadan öncelikle çiftçiler ve siyasiler birliklere sahip çıkmalı,çözüm bulmalı. Bugün geç,yarın ise çok geç olabilir!...(AA/NM)