Türkiye’nin 2014 yılı gündeminde “seçim” ilk sıralarda yer alıyor. Yerel seçim ilk duraklardan biriydi, şimdi sıradakiler var. Bu yıl tabip odalarında da seçim yılı, tabip odaları yönetimleri iki yıllık bir sürecin ardından yenilenecekler, hekimler de seçime gidiyor.
2012-2014 yılları hekimler açısından zorlu bir dönemdi. Son on yıllarda her dönem bir öncesinden zorlu ve sıkıntılı geçiyor hekimler için. Giderek daha çok “bu kadar da olmaz” cümlesi duyuluyor hekimlerden. Parça parça, küçük küçük de olsa sağlık alanında grevler çoğalıyor. Özellikle asistan hekimlerde grev dalgası giderek büyüyor.
Ülkedeki “ileri demokrasi” uygulamaları hekimlik alanında da kendini gösteriyor. Hekime hekimlik yapabilmesi, herhangi bir ihtiyaç halinde tıbbi müdahalede bulunabilmesi için ruhsat zorunluluğu bu “ileri demokrasi” uygulamalarından biri.
Ankara Tabip Odası’na Sağlık Bakanlığı tarafından Gezi eylemlerinde verilen sağlık hizmetleri nedeniyle açılan “görevden alma” davaları da “ileri demokrasi” kapsamına giriyor. Sağlık Bakanlığı hekimlerin meslek birliği olan tabip odalarını “hasta bakmakla” suçluyor, hekimlerin oylarıyla seçilmiş temsilcilerinin görevden alınmasını talep ediyor.
Hekimlerin temsilcileri, hekimliğin temsilcileri, “hekimlik faaliyetleri” nedeniyle yargılanıyor.
Hekimler, hekimlik pratiklerine müdahale etmenin olağanlaştığı bir ortamda, şiddetin muayene odalarına, yoğun bakımlara kadar girdiği, tıbbi bakım sürecinin performans puanına indirgendiği, fabrika bandı gibi akıp giden hastaların karşısında “koşulsuz müşteri memnuniyeti” ilkesiyle yönetilen ticarileşmiş sağlık kurumlarında mücadele veriyorlar: “İyi hekimlik mücadelesi” (Bkz).
Böyle bir ortamda hekimlik değerlerinden, meslektaşlarından ve meslek örgütlerinden başka kimseleri yok.
Tabip odalarında seçim zamanı, hekimler iki yıllığına temsilcilerini seçecekler. Hekimler seçim yapmak zorundalar.
Evrensel hekimlik değerleri, iyi ve bağımsız hekimlik, bağımsız meslek örgütü ve halkın sağlığı mı?
“İleri demokrasi” müdahaleleriyle yönetilen puan hekimliği ile “tüketici güvenliği” ve “müşteri memnuniyeti” mi?
Evrensel hekimlik değerleriyle iyi ve bağımsız hekimlik, meslek örgütü bağımsızlığı aynı zamanda birer hasta hakkı değil mi?
Hekimleriniz sandık başına gidiyor. (CIY/HK)
NOT: Seçimli genel kurul tarihleri belli olan tabip odaları: Adana (26-27 Nisan), Ankara (12-13 Nisan), Bursa (12-13 Nisan), Çanakkale(19-20 Nisan), Denizli(26-27 Nisan) , Diyarbakır (26-27 Nisan), Edirne (26-27 Nisan), Gaziantep (3-4 Mayıs), İstanbul (26-27 Nisan), İzmir (10-11 Mayıs), Karabük (10-11 Mayıs), Kırklareli (26-27 Nisan), Kocaeli (10-11 Mayıs), Manisa (26-27 Nisan), Muğla (12-13 Nisan), Osmaniye (5-6 Nisan).