"Yılların CHP’lisiyim", diyor bakkal, kendine güvenen bir edayla, ardından ekliyor: "Bu kez size vereceğim oyumu ama sonra yok, bu seçimlik…"
Bir an durup devam ediyor: "Partinizin söylediklerini beğeniyorum. Fakat biraz CHP’ye yanaşsanız..."
“Siz”den kastı Halkların Demokratik Partisi (HDP); hitap ettiği kişi de HDP’nin 3. bölge ikinci sıradan milletvekili adayı Garo Paylan.
Paylan’ın Bakırköy’deki esnaf ziyaretlerini izliyorum.
Bakkaldan çıkıp bir ganyan bayiine giriyor Paylan. Az önceki kadar açık konuşan pek kimse yok. "Hayırlısı olsun", "iyi şanslar" gibi kibar dilekleri kabul ettikten sonra “sormak istediğiniz bir şey var mı” diyor Paylan, yanıt gelmeyince bu seçimde bir oyun yaşamı nasıl değiştirebileceğinden söz ediyor.
Paylan ve yanındaki grup ayrılırken dipteki masada oturan genç adam kalemi alıyor tekrar eline, ganyan kuponuna eğiliyor, kimbilir hangi atı işaretlerken yaşamı değiştirmekle ilgili mırıldanıyor.
Dumura uğratan şarkılar
Bakırköy’deki partilerin stantlarının bulunduğu Özgürlük Meydanı’na gelirken HDP’nin Bizler Meclise sloganının “Yeni Yaşam”ın önüne geçtiğini düşünüyordum oysa. Stantta gördüğüm afişlerde de ağırlık böyleydi.
Hatta HDP’ye varana kadar önünden geçtiğim parti stantlarındaki sloganları karşılaştırmak istiyordum, lakin hoparlörlerden yükselen muhtelif seçim şarkıları düşünmesini engelliyor insanın. Özellikle bildik ezgilere uydurulmaya çalışılmış, son heceleri gereksiz uzayan, ritmi tutturmak için yersizce eklenmiş seslerle bezeli şarkıların yarattığı kakafoni düşüncelerin odaklanmasına imkan tanımıyor. Politikacılar bunu hesaplamış olabilir mi?!
Yanyana duran birkaç partininkinden biraz uzakta yerleştirilmiş HDP standında da şarkılar eksik değildi aslında, fakat adaptasyon peşinde koşulmamış olması dayatılmış vurgulardan çok neşeli bir hava veriyordu.
Tahmin mi, temenni mi?
Yine de önemli olan benim kanaatim değildi tabii ki, az ilerdeki simitçi ne düşünüyordu mesela? Sordum gerçi ama onun anlatacak başka fikirleri vardı.
“HDP barajı aşar. Benim olacak diyenlerle olmuyor. Onlar (AKP) nereden toplayacak oyları; çalacak çırpacak. Ankara’da nasıl çaldı belediye seçimini.”
Karşı kaldırıma geçtim. Stantta başka açıdan bakan lokantalardan birindeki garsona selam vermem yetti. Metin Bey, halden de anlıyordu, hemen lafa girdi.
“Geçecek barajı. Geçmeli. Birinci ligde dört büyük takımdan biri olmasa nasıl denge bozulur, lig nasıl anlamsız hale gelirse, Meclis’te de HDP’nin olmaması dengeyi bozar, anlamsızlaştırır.”
“Ne biçim siyasetçisin sen!”
O sırada Garo Paylan da geldi standa, gelir gelmez de çevresi kalabalıklaştı.
El sıkışmaların arasından yaşlı bir kadın yol buldu kendine. Muhtemel daha önceki bir gezisinde görmüş Paylan’ı. “Kart bırakmamışsın” dedi. HDP’nin milletvekili adayı yine kart bulamayınca bu defa hınzır bir ifadeyle söylendi: "Ne biçim siyasetçisin sen!"
Sonra bir HDP broşürünün üzerine yazınca Paylan numarasını, aldı gitti bu özel kartviziti.
Herkes kart istemiyordu tabii… Yoldan geçenlerden, "Bingöllüyüm, televizyonda görünce seni sevindim, sarılmak istemiştim, şimdi sarılayım," diyen de oldu; söze “Biz aslen Arapgirli’yiz” diye başlayıp “öteden beri birlikteyiz” diye bitiren de…
Garo Paylan ise oy istedi, hem stanttayken hem gezisi boyunca HDP’nin barajı aşmasının ne anlama geleceğini, özellikle başkanlık sistemini engelleyeceğini, bir oyun bile değerli olduğu bir seçim yaşanacağını anlattı.
“Neden Kürtçe şarkılar çalıyorsunuz” diye eleştirene “Sadece Kürtçe çalmıyoruz” diyerek; “Girin Meclis’e ama ayırımcılık yapmayın” diye çıkışana “Kavga etmiyoruz, bir arada yaşama iradesini savunuyoruz” diyerek cevap verdi Paylan.
CHP’lilerden farkı tepkiler
Sözlerine hak veren olduğu gibi “düşüneceğiz” diyen de oldu.
“Barajı geçemezsiniz inşallah. A-K-P!” diye vurgulayan da “Allah AKP’yi başımızdan alsın inşallah, siz de hep aramızda olun” diyen de çıktı esnaf ziyaretlerinde Paylan’ın karşısına.
AKP’li olduğunu söyleyenlerden HDP’ye HADEP diyen de vardı, MHP’li olduğunu söyleyenlerden HDP’nin mutlaka Meclis’e girmesi gerektiğini vurgulayan da…
İşin doğrusu, en fazla tavır çeşitliliği CHP’lilerindi.
Coşkulu gülücüklerle “Ben hedef kitleniz değilim” tavrından “Halkın partisi olmanız gerekiyordu, yavaş yavaş oraya geldiniz, bir de sizi deneyelim” diyenlere; selam vermektense yapma çiçek ayıklamayı seçenden kararlı biçimde elini uzatarak sandığa sahip çıkmalarını isteyenlere uzanan bir yelpazede tepkiler geldi.
TIKLAYIN - CHP ADAYI BOLAÇ'LA SOĞANLI'DA DOLAŞTIK
2011 seçimleri |
2011’deki genel seçimlerde 3. bölgenin galibi yüzde 49.23 ile AKP oldu. CHP o seçimde yüzde 30.58 ile ikinci, MHP yüzde 9.96 ile üçüncü partiydi. Levent Tüzel de 137 bin 725 oy alarak Emek ve Demokrasi Bloku’nun bağımsız adayı olarak 3. bölgeden Meclise girdi. İstanbul 3. bölgede AKP’nin 15, CHP’nin 9, MHP’nin 3 milletvekili var. İstanbul, Bakırköy’de 30 Mart yerel seçimlerinden CHP galip çıkmıştı. |
Çay konuşturuyor
Bir çay bahçesinde, lafı Ermeni soykırımına getirdi bir seçmen. “Dedemin dedesinin yaptıklarından neden beni sorumlu tutuyorsunuz?”
“Sizi değil, devleti sorumlu tutuyoruz” dedi Paylan.
“Ama Osmanlı…”
“Osmanlı’dan değil, Talat Paşa zihniyetinden söz ediyoruz.”
Bir başkası “Demirtaş AKP’yi dışarıdan destekleyeceğinizi söyledi” diyerek Cumhuriyet gazetesindeki haberi dile getirince, desteklemeyeceklerini, Demirtaş’ın haberi tekzip ettiğini hatırlattı Paylan.
Çay bahçesinde kalanlar
Çay bahçesinin yanındaki dönerci HDP’nin Diyanet İşleri Başkanlığı konusunda tavrını doğru bulduğunu söyleyerek “Sadece Müslümanlar yaşamıyor bu memlekette” diye başlayıp, "artık kavga gürültü olmasın, girin Meclis’e” diye bitirdikten sonra, “Ne zaman AKP’den kurtulacağız” diye söylenince, Paylan “Bu hayatta kurtulacağız” diyerek karşılık verdi.
O sırada çay bahçesinde bir adam kararsızlık içinde ailesine “Koalisyon da kötü ama tek adamlık da iyi değil" sözlerini tekrarlarken genç bir kadın yanındakilere HDP’yi denemek gerektiğinden söz ediyordu. (YY)
Garo Paylan kimdir? |
HDP İstanbul 3. Bölge 2. Sıra Milletvekili Adayı Garo Paylan aynı zamanda partisinin merkez yürütme kurulunda görev yapıyor. 1972’de, İstanbul'da doğan Paylan üniversiteyi İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okudu. Uzun yıllar Ermeni okullarında yöneticilik yaptı. Anadili temelli çokdilli eğitimin gelişimi için projeler yönetti. |
HDP | AKP | CHP | MHP |
Pervin Buldan Garo Paylan Levent Tüzel Ali Kenanoğlu Beyza Üstün Ayşe Berktay Kemal Parlak Abdulhekim Daş Zehra Şahin Şefika Gürbüz Halime Yavuz Eyüp Ersönmez Hülya İmak Fırat Epözdemir F. Beyhan Eyüpoğlu M.Şerif Öner Nazire Güneş Yakup Mavzer Elif Bulut Sevgi Yalçın Suner Sakçı Dilek Sultan Nayman Erkan Metin Nergiz Vasfioğlu Erhan Daşkaya Burcu Demirbaş Abdulcelil Öztekin Cemile Akgün Hülya Bayram Mehmet Toruş Halil Savda | Ustafa Şentop Özlem Zengin Feyzullah Kıyıklık Mehmet Muş Mehmet D. Kubat Tülay Kaynarca A. Boynukalın Harun Karaca Uğur Işılak Mustafa Yeneroğlu Mustafa A. Yazıcıoğlu Mehmet Metiner Halis Dalkılıç Mahmut Övür Yıldız Seferinoğlu Fatma B. Sayan Kaya Tülin M. Kestane Mehmet Baykan Resul Kurt Betül Birer Abdullah Başcı Zeynep İ. Çeviker Celal Babayiğit Hakan Bahadır Hatice Kübra Öztürk Yeşil Aytulum Turut Yasin Zülbaharoğlu Abdullah Sadıksoy Arif Kalmaz Fatma Nur Yavuz Fevzi Durmuş | Bihlun Tamaylıgil İlhan Cihaner Engin Altay Ali Şeker Erdoğan Toprak Eren Erdem Murat Özçelik Zeynel Emre Mehmet Bekaroğlu Sibel Özdemir Emine G. Emecan Efkan Bolaç Özgür Karabat Süleyman Çelebi Hüseyin Özkahraman Erhan Bozan Tülay Ateş Mehtap Albayrak Rıza Akpolat Hüseyin Aydoğdu Kemal Çebi Nurcan Şanlı Şahanım Meter Taşkan Uysal İbrahim Yener Yegâne Güley Hüseyin Aksu Kemal D. Bozkurt Selami Değirmenci Selçuk M. Hazinedar Ali Ulvi Gökbulak | Meral Akşener Atila Kaya İsmail Faruk Aksu Arzu Erdem Fuat Çakıroğlu Mehmet Müftüoğlu Erdem Karakoç Murat Türkmen Hayati Arkaz Ayşe Bıçak Alpaslan A. Akarsu Ahmet S. Çolak Bahattin Şengül Işıl Damla Ş. Yamaner Fazlı Yurdabak Volkan Yılmaz Halit Tuna Celal Karapınar İsa İlyasoğlu Gökhan Yamaner Mesut Yıldırım Tahir Pak Hakan Çorak Bünyamin Çiftçi Aytekin Horasan Sevinç Gümüş Serdar Öktem Didem Karataş Kamil Aksu Ekrem Sarısoy Merrin Hasipoğlu |