Fotoğraf: AA
Dün 2015 seçimlerinden 2018’e uzanan sürece, ölümlerle azalıp yeni seçmen katılımlarıyla genişleyen yurtiçi seçmen kütüklerine, partilerin seçmen kayıp ve telâfi düzeylerini irdelemiştik. Bugün düne bakarak 2018 – 2023 seçim arası dönemi ve 2023 seçimlerine girerken ortaya çıkan kaba seçmen dağılımıyla olası siyasi sonuçları gündeme getirerek, geleceğe bakmak için bir pencere açmayı deneyeceğiz.
Haziran 2018’den 2023 Seçimlerine Azalan Seçmen Desteği ve Telâfisi
2023 seçimleri haziranda yapılacak olursa iki seçim arasında 60 aylık bir fark olacak. Bu sürede 2018’in 56milyonu aşan yurtiçi kayıtlı seçmenlerinin yüzde 3,6’sının ölüm nedeniyle (Covid-19 etkisi göz önüne alınmadan) seçmen kütüklerinden düşecekleri hesaplanıyor. Buna karşın altmış aylık sürede yurtiçi seçmen kütüklerine eklenecek toplam seçmen oranı ise 2018 Haziran seçmenlerinin yüzde 11,3’ü kadar olacak ve böylece Haziran 2023’de toplam yurtiçi kayıtlı seçmen sayısı da 60milyon 629bine yaklaşacaktır.
Yurtiçi kayıtlı seçmen sayısı yeni seçmen katılımlarıyla 60 milyonun üzerine çıkarken, ölümler nedeniyle parti ve ittifakların seçmen desteklerinde kayıplar yaşanacaktır. Doğal olarak bu kayıplardan -az çok benzer oranlarla- tüm parti ve ittifaklar etkileniyor. Bu oy yitiminde Cumhur İttifakı’nın kaybı 950 bine yaklaşırken, Millet İttifakında 600 bini, Emek ve Özgürlük İttifakında ise 200 bini aştığı hesaplanıyor ve beş yıllık dönemde ölüm nedeniyle eksilen toplam yurtiçi seçmen sayısı da 2milyon 50bin’e ulaşıyor.
2015-18 seçimleri döneminde Millet İttifakı ile Emek ve Özgürlük İttifakı bileşeni partiler, toplamda ölümler nedeniyle yaşanan seçmen kayıplarını yeni seçmenlerle telafi ettikleri gibi, oy düzeylerini oransal olarak önceki seçim sonuçlarının ötesine taşımayı başarmışlardı. Bu da en azından söz konusu parti ve ittifakların yeni seçim ortamına girerken başlangıç noktalarının önceki seçimde ulaştıkları oy oranı olarak alınmasının yanlış olmayacağını gösterebilir. Böyle bir ön kabulle hareket edildiğinde, 2023 tahmini yurtiçi seçmen sayıları ve ittifakların nihai seçim sürecine girişteki oy oran ve sayıları aşağıda sergilenen görünümleri ortaya çıkarıyor.
2023 seçimlerinde tahmini (elbette çeşitli etmenlere bağlı olarak bu sayı daha az ya da daha çok olabilir) toplam yurtiçi kayıtlı seçmen sayısı 60milyonu (60.628.550) aşmış olacak. 2018 seçimlerine bağlı olarak bu seçmenlerin yüzde 41,3’ü Cumhur İttifakı için oy kullanmış seçmenlerden oluşurken, yüzde 39,6’sı muhalif iki ittifaka (%29,6 + %10) oy veren ve bu ittifakların telâfi seçmenlerinden oluşuyor[1].
Toplam kayıtlı seçmenlerin yüzde 80,9’unu oluşturan üç ittifakın toplam seçmenleri dışında kalan 11buçuk milyonluk (11.579.851) seçmen kitlesi üç alt gruptan oluşuyor. İlk grup, 2018 seçimlerinde seçmen olmalarına karşın oy kullanmayan ve bu kitlenin üçte ikisini (%64) oluşturanlar. İkinci grup, iktidar muhalifi ittifakların telafi seçmenleri dışında kalan yeni ve genç seçmenler (%33,2). Üçüncü grup ise 2018 seçimlerinde üç ittifakın partileri dışındaki aday ya da partilere oy veren seçmenlerden oluşuyor (%2,8). Elbette seçim sürecinde bu gruplara, 2018 seçimlerinde oy verdikleri ittifaka ya da partiye oy vermeyecek seçmenler de katılacak ve böylelikle 2023 seçimlerinin nihai sonucunun tayin edilmesinde etkili olacak yüzde 19,1 büyüklüğündeki kitle yüzde 30’lara, hatta onun da ötesine geçebilecek.
Sonuca Doğru
Kasım 2015 – Haziran 2018 seçimleri karşılaştırmalı sonuçlarından hareketle üretilen ve basit bir seçim matematiğiyle kurgulanan 2023 seçimi canlandırması, durağan değil dinamik bir süreci tarif ediyor.
Ulaşılan sonuçlar seçimin başlangıç evresindeki oy dağılımı ile parti ve ittifakların oy kayıp – kazanç durumlarına ışık tutuyor. Dönemin siyasi kamuoyu yoklamaları eğilim olarak muhalefet ittifaklarının oy yitirmemelerine karşın sonuca etki edecek düzeyde oy kazanamadıklarını, iktidar ittifakının ise önemli oy kayıpları yaşadığını, yaşamakta olduğunu gösteriyor[2]. Bu olgu, yukarıda sözü edilen yüzde 19,1’lik seçimin nihai sonucunu belirleyecek kitlenin büyümesi anlamına geliyor.
Cumhur İttifakı’nın yaşanan süreçte yüzde 10’luk bir oy kaybına uğraması ortaya iki farklı sonuç çıkarıyor. Bu sonuçlardan ilki Cumhur İttifakı seçmen desteğinin yüzde 37,2’ye gerilemesi ve seçime nihai etkiyi yapacak seçmen kitlesinin yüzde 23,2’lik bir büyüklüğe erişmesi, anlamına geliyor. Dolayısıyla Cumhur İttifakı, iki muhalefet ittifakı toplamının 2,4 puan gerisine düşüyor. Ancak bu mevcut iktidarın seçimleri kaybetmesi ve muhalefetin de seçimleri kazanması anlamına gelmiyor. Çünkü seçmenlerin seçime katılım düzeyine göre parti ve ittifakların oy oranları çok değişecektir. Örneğin seçimlere yüzde 76,8’lik bir katılım düzeyinde Cumhur İttifakının oyu yüzde 48,4’e ulaşırken, katılım yüzde 85’e yükseldiğinde bu oy oranı yüzde 43,8’e, yüzde 90’a yükseldiğinde ise yüzde 41,3’e kadar düşecek, muhalefet ittifaklarının oyları da bu seçmenlerden aldıkları pay oranında artacaktır.
Elbette Cumhur İttifakı’nın geçerli oylar içindeki payının azalışı; önceki seçimde oy kullanmamış (eski-yeni seçmenler) ya da iktidar ittifakını desteklemekten vazgeçen seçmen kitlesinden bir kısmının 2023 seçimlerinde sandık başına giderek herhangi bir muhalif parti ya da ittifaka oy vermesi, yani seçime katılımıyla bağlantılı.
Cumhur İttifakı partilerinin 2018 seçimlerine göre azalmış destekçilerinin 2023 seçim sürecinde yüzde 30’luk bir kayba uğraması, bu ittifakın toplam kayıtlı yurtiçi seçmenler içinde yüzde 28,9’luk bir paya sahip olması anlamına geliyor. Bu oran 2022’de AKP’nin tek başına iktidara gelirken almayı başardığı seçmen desteğinin 2,8 puan üstündeki bir düzeyi ifade ediyor. Tek fark, AKP o zaman bu seçmen desteğini tek bir parti olarak almıştı, şimdi üç partili ittifak olarak alınan bir seçmen desteğini gösteriyor.
Evet şimdi Cumhur İttifakı’nın yüzde 30’luk oy kaybı durumunda ortaya çıkabilecek olan olası oy dağılımlarına bakalım. Cumhur İttifakı’nın toplam kayıtlı seçmen içindeki yüzde 28,9 oranındaki seçmen desteğine gerilemesi ve seçimlere katılımının yüzde 68,5’e kadar düşmesi durumunda (ki 2002 seçimlerinde toplam kayıtlı seçmenlerin %79,1’i seçime katılırken geçerli oy kullananlar %75,8’de kalmıştı) Cumhur İttifakı’nın geçerli oylar içindeki payı yüzde 42,2 olurken, Millet İttifakı desteği yüzde 43,2’ye, Emek ve Özgürlük İttifakı seçmen desteği de yüzde 14,6’ya yükselecektir. Böylece Millet İttifakı, ölümler nedeniyle azalan seçmen desteğini yeni kayıtlı seçmenlerce telafi etmenin ötesinde yeni bir seçmen desteği de alamadan, toplam kayıtlı seçmenlerin yüzde 29,6’sının oyuyla ve durduğu yerde durarak birinci ittifak haline gelmiş oluyor.
Ancak Cumhur İttifakı’nın seçmen desteği kaybı 30 puan değil de 20 puan düzeyine inerse ve seçime katılım düzeyi de yüzde 73 olarak gerçekleşirse Cumhur İttifakı geçerli oyların yüzde 45,3’ünü alırken Millet İttifakı yüzde 40,6, Emek ve Özgürlük İttifakı ise yüzde 13,6 oranında geçerli oy almış oluyor. Dolayısıyla Cumhur İttifakından uzaklaşan seçmen, muhalif parti ya da ittifaklara yönelmedikçe ve de iktidara muhalif iki ittifak, daha önce oy kullanmamış (eski ve yeni) seçmenleri yanına çekemedikçe, seçimlerden Cumhur İttifakı’nın ilk sırada çıkması doğal görünüyor.
Eğer seçmenlerin seçime katılımı yükselir ve de Cumhur İttifakı oy yitirirken ittifaktan uzaklaşan seçmenlerin bir bölümü ile daha önce oy kullanmamış (eski-yeni) seçmenler iktidara alternatif ittifaklara oy verecek olurlarsa, iki ittifak farklı oy oranlarına ulaşacak ve ortaya yeni siyasi dengeler çıkacaktır. Örneğin aşağıdaki seçime katılım oranları ve geçerli oy dağılımları oluşacak farklılıkları net olarak gösterebilir:
*Seçime katılım %75; Cumhur İttifakı %38,6 diğer iki ittifak toplamı %60,6
*Seçime katılım %80; Cumhur İttifakı %36,2 diğer iki ittifak toplamı %62,9
*Seçime katılım %85; Cumhur İttifakı %34,0 diğer iki ittifak toplamı %65,1
*Seçime katılım %90; Cumhur İttifakı %32,1 diğer iki ittifak toplamı %67,0
İktidara alternatif iki ittifakın oluşan yeni oy dağılımındaki payları (2018’deki gibi) ¾ ve ¼ şeklinde olursa Millet İttifakı’nın geçerli oylar içerisindeki payı %45,4-50,1, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın payı ise %15,2 ile 16,8 arasında gerçekleşir. Bu da Cumhur İttifakı’nı birincilikten ikinciliğe itip, muhalif iki ittifakın cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde ağırlık kazanması anlamına gelecektir. Hele de Cumhur İttifakı’nın oy kaybı yedi buçuk milyonun (%30’un) üzerine çıkacak olursa, buAKP ve Erdoğan’ın iktidar özgürlüğünün de sonuna işaret eder.
2002’de iktidarı değiştiren genel milletvekili seçimlerinde üçlü iktidar koalisyonundan kopup başka partilere yönelen ya da sandık başından uzaklaşan seçmenlerin oranı toplam yurtiçi kayıtlı seçmenlerin dörtte birini (iktidar koalisyonu partileri oylarının ise üçte ikisini) aşmıştı. Dolayısıyla yukarıda sözü edilen (toplam kayıtlı seçmenlerin sekizde birine karşılık gelen) oranın 2002’deki kaymanın ancak yarısına ulaştığı göz önüne alınırsa, Cumhur İttifakı için iktidardan uzaklaşma çanlarının çalma şiddeti daha net duyulabilir.
Sonuç Yerine
2023 seçimlerinde iktidarı belirleyecek seçmen kitlesi dört ayrı gruptan oluşuyor. İlk grupta 7 milyon 400 bin dolayında 2018’de seçmen olmasına karşın oy kullanmamış olanlar yer alıyor. İkinci grupta 3milyon 800bini aşkın seçmen olma hakkını yeni almış seçmenler bulunuyor. Üçüncü grup 2018 seçimlerinde bugünün ittifak partileri dışında kalan partilere oy vermiş olanlardan oluşuyor. Bu grubun büyüklüğü az, 300-350bin seçmeni kapsayacak kadar. Bu üç gruba bir de Cumhur İttifakına 2018 seçimlerinde oy verip bugün oy vermeyi düşünmeyenler ekleniyor.
İlk üç grubun 11milyon 580bin dolayında seçmeni kapsadığı hesaplanırken Cumhur İttifakı’ndan uzaklaşanlar, oransal tanımlamalarla (siyasi kamuoyu yoklamalarının sergilediği genel eğilimlerden hareketle) varsayıma dayalı bir kitle olarak ortaya çıkıyor. Bu seçmen kitlesinin büyüklüğü iki buçuk milyon da olabilir (Cumhur İttifakı oyunun yüzde 10’u) on iki buçuk milyon da (Cumhur İttifakı oyunun yüzde 50’si). Eğer bu son (Cumhur İttifakı’ndan uzaklaşan seçmenler) grubunun büyüklüğü Cumhur İttifakı oylarının yüzde 20’si olarak alınırsa, 2023 seçimlerinde nihai etkiyi yapacak kitlenin kapsamı on altı buçuk milyona ulaşacak ve toplam yurtiçi seçmenlerinin yüzde 27’sini, Cumhur İttifakı’ndan kopan seçmenler yüzde 30’a ulaşırsa da kitle on dokuz milyona çıkarken, toplam kayıtlı seçmenlerin yüzde 31’ini oluşturacaktır.
Burada irdelenen olgu seçmenin kopuş sürecini tanımlıyor, konumlanmasını değil(!) Kaldı ki bu aşamada siyasi partilerin (ve hatta ittifak) konumlanmalarının netleştiğini söylemek de kolay değil. Çünkü daha çok şeyler değişip, gelişebilir. Ancak seçimlerin sonucunu, 2015 Haziran – Kasım döneminin seçim havasının mı, 2002 benzeri bir ortamın mı, 1991 seçimlerine benzer siyasal konumlanmaların mı çizeceğini görmek için de çok zamanın kalmadığı belirtmekte yarar var.
Dört alt gruptan oluşan ve 2023 seçim sonuçlarını etkileyecek bu büyüklükteki seçmen kitlesi; bireysel ya da ortak çıkarlara göre, örgütlü veya bireysel davranış kalıpları içinde, kaybedecekleri ya da kazanacakları için, geçmişe veya geleceğe bakarak, umut ya da küskünlük içinde, coşkuyla veya bezginlikle, korkuyla ya da cesaretle, oy kullanarak veya kullanmadan, otoriteyi ya da demokrasiyi / özgürlük veya bağımlılığı seçerek, ülke ve insanlarının, toplumla doğanın yarınlarına ışık yakmak için, atacağı adımlarla siyasi yönsemelere yön katma olanağına da sahip olabilecektir.
Hem de hiç azımsanmayacak bir oran ve de güçle.
Meraklıları için karşılaştırmalı seçim tabloları (Seçim sonuçları YSK yurtiçi seçim sonucu tablolarından yararlanılarak oluşturulmuştur)
Kasım 2015 - Haziran 2018 Seçimleri Karşılaştırmalı Seçmen Sayıları Dağılımı | Kasım 2015 Milletvekili Seçimi | Haziran 2018 Milletvekili Seçimi | ||||
Seçim Sonucu | Kayıttan Düşen Seçmen | Yeni Seçim Önecesi Dağılım | Seçim Sonucu | Seçmen Kazanımı | Seçmen Kaybı | |
Kayıtlı Seçmen | 54.049.940 | 1.063.885 | 52.986.055 | 56.322.632 | 3.336.577 | |
Geçerli Oy Kullananlar | 46.555.267 | 916.365 | 45.638.902 | 48.631.366 | 2.992.464 | |
AKP | 22.959.394 | 451.918 | 22.507.476 | 20.559.732 | 1.947.744 | |
MHP | 5.602.469 | 110.275 | 5.492.194 | 5.444.728 | 47.466 | |
BBP | 247.354 | 4.869 | 242.485 | 242.485 | ||
Cumhur İttifakı | 28.809.217 | 567.062 | 28.242.155 | 26.004.460 | 2.237.695 | |
Vatan Partisi | 114.843 | 2.260 | 112.583 | 110.849 | 1.734 | |
CHP | 11.900.875 | 234.249 | 11.666.626 | 11.086.897 | 579.729 | |
İYİ Parti | 4.932.510 | 4.932.510 | ||||
Saadet Partisi | 319.543 | 6.290 | 313.253 | 660.749 | 347.496 | |
Demokrat Parti | 68.862 | 1.355 | 67.507 | 67.507 | ||
Millet İttifakı | 12.289.280 | 241.894 | 12.047.386 | 16.680.156 | 5.280.006 | 647.236 |
HDP | 4.914.203 | 96.728 | 4.817.475 | 5.606.622 | 789.147 | |
Emek ve Özgürlük İttifakı | 4.914.203 | 96.728 | 4.817.475 | 5.606.622 | 789.147 | |
Diğer Parti ve Bağımsızlar | 427.724 | 8.419 | 419.305 | 229.279 | 190.026 | |
2018 - 2023 Seçimleri Seçmen Kayıp - Telâfi Dağılımı | Haziran 2018 Milletvekili Seçimi | 2023 Milletvekili Seçimine Giderken | ||||
Seçim Sonucu | Kayıttan Düşen Seçmen | Yeni Seçim Önecesi Dağılım | 2023 Seçimine Giderken | Doğal Süreç Artışı | Seçim Sonucu | |
Kayıtlı Seçmen | 56.322.632 | 2.049.959 | 54.272.673 | 60.628.550 | 6.355.877 | |
Geçerli Oy Kullananlar | 48.631.366 | 1.770.022 | 46.861.344 | |||
AKP | 20.559.732 | 748.307 | 19.811.425 | |||
MHP | 5.444.728 | 198.170 | 5.246.558 | |||
BBP | ||||||
Cumhur İttifakı | 26.004.460 | 946.477 | 25.057.983 | 25.057.983 | ||
Vatan Partisi | 110.849 | 4.035 | 106.814 | |||
CHP | 11.086.897 | 403.527 | 10.683.370 | |||
İYİ Parti | 4.932.510 | 179.527 | 4.752.983 | |||
Saadet Partisi | 660.749 | 24.777 | 635.972 | |||
Demokrat Parti | ||||||
Millet İttifakı | 16.680.156 | 607.831 | 16.072.325 | 17.958.176 | 1.885.851 | |
HDP | 5.606.622 | 204.063 | 5.402.559 | |||
Emek ve Özgürlük İttifakı | 5.606.623 | 204.063 | 5.402.559 | 6.032.540 | 629.981 | |
Diğer Parti ve Bağımsızlar | 229.279 | 8.345 |
(ST/APK)
[1] Meraklısı için not edelim; yazının sonuna eklediğim iki tablodan bu metinde kullanılan sayıların oluşum süreçlerini incelemeleri mümkün.
[2] Siyasi kamuoyu yoklamalarının neleri gösterip, neleri göstermediğine ilişkin düşünce ve yaklaşımlarım Bianet’te yayımlanmış önceki yazılarımdan ayrıntılı biçimde görülüp, incelenebilir. Böylece siyasi kamuoyu yoklamalarının ortak sergilediği eğilimleri kabullenip açıkladıkları oy oranlarını kullanmayı ise reddetme nedenim daha iyi anlaşılacaktır.