Hatay’da yaşayan Hatice İnci, iki aydır 2 yaşındaki oğlunu arıyor. Çünkü kendisinin anlattığına göre, “velayet kendisinde olmasına rağmen boşanma aşamasında olduğu kocası yani çocuğun babası, oğlunu kaçırdı.”
Türkiyeli kadınların, erkek şiddetine karşı mücadelesi sadece fiziksel değil.
Erkekler kadınlara, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladıkları gibi son dönemde yeni bir şiddet uygulama biçimi daha geliştirdiler. Artık, erkekler kadınlara, çocukları üzerinden şiddet uyguluyor.
Özellikle boşanma aşamasında olan veya boşanmış kadın ve erkeklerin çözemediği konulardan biri çocukların velayeti.
Bazı erkekler, eşlerinden ayrılırken aradaki tek bağı “çocuk”ları olarak görüyor ve eski eşleri ile bağı koparmamak adına veya kadına “boşanmış olsak da sen benimsin” mesajı vermek için belki de çocukların velayet hakkı üzerinden çok ciddi bir şiddet uyguluyor.
Hatta çocuklarının velayeti için mücadele eden Neşe Koçak ve Hazan Pervin Yağcı, “çocukları üzerinden erkek şiddeti gören kadınlar” için “Çocukları Üzerinden Erkek Şiddetine Maruz Kalan Kadınlar Dayanışma Platformu”nu kurdu. Kısa adı Demeter.
Belki bir haber gelir
Az önce derdini paylaştığım Hatice de, Demeter’e ulaştı. Kadınlardan destek istedi. Velayet hakkı için mücadele eden kadınların durumu Türkiye’de öyle bir noktadaki kadınlara mahkemeler, kolluk güçleri, bu alanda çalışan tüm yetkililer asla yardımcı olmuyor.
Çok temel bilgiler dahi anne ile paylaşılmıyor
Belki, bu haberi okuyan bir görevli Hatice’ye destek çıkar, en azından çocuğunun nerede olduğuna dair bir bilgi paylaşır. Şu an Hatice, çocuğunun babasının yanında olduğunu biliyor, ama ikisinin nerede olduğuna dair bir bilgisi yok. Çocuğu çok küçük ve bir anne olarak en azından “sağlığı iyi mi?” gibi çok insani bilgilere ulaşmak istiyor.
İki aydır çocuğunu arıyor
Kısaca özetleyeyim. Hatice ve Yusuf yaklaşık iki buçuk yıldır evli. Anlaşamayan çift, boşanma aşamasında. Geçici anlaşmalı bir protokolle duruşma tarihini bekliyorlar. Bu protokole göre iki yaşındaki oğullarının geçici velayeti annede. Ancak, 26 Ağustos’ta baba oğlunu görme hakkını kulandı, çocuğu aldı, ama annesine bir daha getirmedi. Hatice o günden beri oğlundan haber alamıyor.
Uzaklaştırma kararını da iptal etti
Ayrıca Yusuf, uzaklaştırma kararını ihlal etti ve Hatice’nin oturduğu evin duvarlarına küfürler yazdı. Hatice, durumu Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. Ancak sonuç alamadı.
Önce “Çocuk İstanbul’da” denildi
Hatice kendi ve Demeter’deki kadınların desteği ile araştırmalarını yaptı çocuk hakkında bilgi almaya çalıştı. Yetkililer önce çocuğun İstanbul’da olduğunu söyledi.
Hatice'nin anlatımına göre, İstanbul'da gözaltına alınan Yusuf İnci, "Çocuğun kendisinde olmadığını, çocuk yurdunda olduğunu" söyledi. Söz ettiğim şiddet biçimi, burada daha çok görünüyor oluyor: "Bana dönmezsen çocuğundan haber alamazsın" Hatice, Yusuf İnci'nin gerçeği söylemediğini, çocuğu sakladığını söyledi.
Bu arada Hatice, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’ye de ulaştı. Onlar da Hatice’ye destek oldu ama onlar da çocuğa ulaşamadı. Hatice'nin bana gönderdiği videolardan biri çocuklar üzerinden şiddet durumunu çok net anlatıyor. Baba, çocuğun uykulu ve yarı ağlamaklı videosunu Hatice'ye gönderiyor, Hatice de "Bak ağlıyor" diyor. Babanın cevabı: "Ben öyle keyif alıyorum"
Şu an ne baba ne de çocuk nerede olduğunu kimse bilmiyor. Hatice, iki aydır çocuğunun bulunması için çalmadık kapı bırakmadı. Sonuç alamadı. Başvurduğu her alanda “erkek aklı” ile karşılaştı. Kadın olduğu için sözü erkeğin sözünden değersiz görüldü.
Hatice’nin sesini duyun.
“Benim çocuğum daha küçük, anneye ihtiyacı var. Psikolojik ve fizyolojik olarak şiddet görüyor olabilir. Endişeliyim” diyor.
Bir kere de “erkek aklınızı” bir kenara koyun, Hatice’yi oğluna kavuşturun.
Şiddetsiz yeni bir hafta dileği ile..
(EMK)
Görsel: pixabay