Hükümetin başındaki Recep Tayyip Erdoğan ve hatta Reis-i Cumhurumuz Abdullah Gül, ne zaman ifade özgürlüğünde dem vurmak gerekse hemen çok alışık olduğumuz savunmayı yaparlardı.
"Türkiye'de düşüncelerinden dolayı bir kişinin cezaevinde olduğunu gösterin!".
Avrupa Birliği görüşmelerinde bu söylemler bir süre idare ettiyse de, Türkiye'nin de konuk ülke olarak ağırlandığı Frankfurt'taki Kitap Fuarı'nda Cumhurbaşkanı Gül'ün sözleri bazılarımızın aklımızı çelebildiyse de, bu durum daha fazla süremezdi.
Hapisteki Yazarlar Günümüz kutlu olsun!
Bizim de artık İran'dan, Çin'den, Tunus'dan geri kalır bir tarafımız yok. 15 Kasım, Dünyada Hapisteki Yazarlar için adanmış bir gün.
Bizler de, özgürlük ve demokratik değerlerinin tam olarak yerleşmesi talebiyle on yıllardır her türlü bedeli verip en acı mücadele anlarını günü gelince anan o acılı ülkelerdeniz.
Onlarcası yazarımızı mahkemelerde süründürmeye dair uzun süreci, sonunda bir yazarımızın tutuklanmasıyla taçlandırdık.
Belge Yayınları teknik sorumlusu, Tohum Yayınları'nın eski yöneticisi Mehmet Ali Varış, Uzun Yürüyüş dergisinde İbrahim Kaypakkaya ile ilgili yayımlanan bir yazıdan Terörle Mücadele Yasası'na (TMY) aykırılıktan aldığı mahkumiyet nedeniyle 30 Ekim'de tutuklandı.
Üç yıl hapiste kalabilir!
Gıyabında verilen 20 bin YTL'lik para cezası yayınevinin yeni adresi bildirildiği halde eski adrese tebliğ edilen Varış, karardan habersiz olduğu gibi bu nedenle itiraz hakkını da kullanamadı. Beyoğlu'nda bir kimlik kontrolü sırasında öğrendi her şeyi.
Varış, dergideki yazıya verilen 20 bin YTL cezayı ödemediği için iki haftadır Metris Cezaevi'nde günlerini çürütüyor. Tahliye edilmesi için yetkililer harekete geçmezse tüketmekle karşı karşıya olduğu gün sayısı bini aşıyor.
Özcan: Oto-sansürle yaşıyoruz
Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) Türkiye Merkezi'nin Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Halil İbrahim Özcan da, 301 gibi düzenlemelerin ülkedeki yazar ve aydınların üzerinde Demokles'in Kılıcı gibi durduğunu vurgulayarak, "301. maddeye Adalet Bakanlığı'nın izninin getirilmesi bir aldatmacadan başka bir şey değil. İnsanlar bu düzenlemelerin korkusu altında oto-sansür uyguluyor" diyor.
Mehmet Ali Varış ile ilgili gelinen noktada sadece bir "Özgürlük Kampanyası" düzenlenebiliyor.
PEN hapisteki yazarları etkinliklerle anıyor
Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi'nin Program direktörü Sara Whyatt, bu yıl boyunca dünyada öldürülen yazar ve yayıncı sayısının 38, hapistekilerin 190, yargılananların 200 olduğunu, sansürün ise sınırlarının ölçülemeyecek kadar da geniş olduğunu duyurdu.
Uluslararası PEN, tutuklu yazarların durumuna gündeme getirmek için 11 yıl hapse mahkum edilen İran'dan Mohammad Sadiq Kabudvand ve Perulu şair Melissa Rocío Patiño Hinostroza'yı anıyor.
Ayrıca ABD, Avusturya, Gana, Rusya, İsviçre, Rusya ve Avustralya gibi ülkelerde PEN etkinlikleri gerçekleştirilecek. (EÖ)