Sevgili Hiç Tanımadığım Çocuk, Türkçe öğretmeni Aymen’in (Aylin Öğretmen’in) Koşandere İlköğretim Okulu 5/B Sınıfı öğrencilerine verdiği ‘tanımadığın birine mektup yazma’ ödevine Bater Işık’ın itiraz etmesiyle başlıyor ve kitabın kurgusu bu itirazın ilmekleriyle örülüyor.
Kitap, sırlar, takıntılı insanlar, kimileriyle dost ve kimileriyle hasım olan çocuklar, yetişkinler, yaşlılar, iyiler, kötüler ya da kötü sanılanların renkleriyle inşa edilen esrarengiz bir yolda, kahkaha attıracak kadar komik adımlarla ilerliyor. Hanzade Servi’nin bütün başkahramanları gibi Bater Işık da ilginç isimli komik bir çocuk.
Kitap, Nisan 2016’da Tudem Yayınları’nca basılmış. Yazarımız oldukça üretken, çünkü tanıtacağımız ikinci kitap Alıngan Şey de Nisan 2016 baskısı. Alıngan Şey, edebiyatımıza Altın Kitaplar tarafından kazandırılmış.
İnsan, kitabın adını okuyunca hayalinde “Alıngan şey sen de!” diyen ya da bizim kendisine “Alıngan Şey!” diyeceğimiz birisini canlandırıyor, fakat okudukça yanıldığınız anlaşılıyor.
Palut Paytak ve Gazal Paytak’ın oğulları olan Ateş Paytak, arkadaş canlısı komik bir çocuk, ne var ki arkadaş olmak için can attığı yaşıtı yeni komşu Gün Salkan hiç de öyle değil. Bir orkestrada büğlü çalan anne Mayda Hanım ile orkestra şefliği yapan baba Sakman Salkan’ın dediklerine göre aslında neşeli bir çocuk olan Gün, taşınacakları akşamdan beri sinirli, öfkeli ve üzgündür. Kahramanımız Ateş, arkadaş olmaya çalıştığı Gün’de işte bu yüzden hep bir öfke duvarına çarpacaktır.
Kitap boyunca “Büğlü ne? Ay ay ne? Kebuter Karçak nasıl bir isim? İnsan babasına güvenmez mi hiç? Aşırı terlemiş bir hipopotam üç kokarcayla sarımsak yerse nasıl kokar? Osuruk bombası nedir?” benzeri sorularla dolup taşacağınız bu komik ve heyecanlı kitabı bütün çocuklara ve yüreği çocuk kalmışlara öneriyorum; elbette ilk tanıttığımız kitabı da.
Komik olmasının yanında ara sıra heyecanlandırması, günümüz çocuklarının diliyle aynı dili konuşması, serim-düğüm-çözüm bölümleri boyunca sizi alıp son sürat sona götürmesi ve bu arada hiç fark ettirmeden bir yığın yeni şey öğretmesi; esrarengizlikler, kuşkular, kanıtlar, not tutmalar, pes etmemeler, ilginç isimli insanlar, ihtiyar kadın kahramanlar, kelimelerle oynamalar ve bu konuda gerçekten de özel bir yetenek sergilemek her iki kitabın benzer yanları.
Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatı, gümbür gümbür gelen genç ve üretken bir yazar kazandı. Ortanca Balık adlı eseriyle 2008 Tudem Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüş olan Hanzade Servi, Kora ile Kelebek adlı eseriyle Gülten Dayıoglu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı 2015 yılı İlkgençlik Romanı Ödülü’nün de sahibi olmuştur.
Ayrım yapmaksızın her yaştan ruhlar için yazdığını söyleyen yazarımızın kitaplarını okumak bir yetişkin olarak bana çok keyif verdi, okuyan çocuk ya da büyük herkese de vereceğini garanti ediyorum. Zor ve karanlık günlerden geçerken bizleri hafifçe gülümsetmeyi bile ancak başaran çok az şeyin kaldığı bir zamanda, susayan insanın rastlayacağı bir pınar gibi neşe sunan bu kitapları mürekkebi kurumadan edinin ve hemen başlarına oturun derim. İyi okumalar. (AK/NV)