11 mayıs hemşireler günü! bu günün içinde olduğu hafta da “hemşireler haftası” olarak anılıyor yıllardır.
her yıl hemşireler gününde daha çok sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası’nın(ses) düzenlediği sağlık kurumlarında ve zaman zaman da alanlarda yapılan çeşitli etkinliklere tanık olurduk.
bu yıl türk hemşireler derneği(thd) de ankara’da bir “yürüyüş etkinliği” gerçekleştirecek.
1996 ve 98’de yaptıkları “beyaz çığlık” adını verdikleri yürüyüşten bu yana hemşireler böylesi bir toplu eylem gerçekleştirmemişti.
mutsuzluk ve umutsuzluk
türk hemşireler derneği’nin başkanı sevili prof. dr. saadet ülker hocayla geçen yıl ankara’da türk eczacılar birliği tarafından düzenlenen yıllık kongrede bir panelde karşılaşmıştık. beni derneklerinin ankara’da gerçekleştirdikleri şube yöneticileri toplantılarından birisine çağırmayı ve “hak temelli sağlık hizmeti” konusunda bir konferans vermemi istemişti. bu yıl ankara tabip odası’nın düzenlediği 14 mart etkinlikleri için ankara’ya gittiğimde, onların toplantısında da benden istedikleri sunumu gerçekleştirdim.
toplantıya katılan 80’e yakın dernek yönetici ve üyesi hemşire arkadaşlarla sunum sonrasında yaptığımız sohbette dikkâtimi çeken en önemli nokta içinde oldukları “mutsuzluk ve umutsuzluk” haliydi.
çünkü genel olarak kendilerini işlevsiz, değersiz ve güçsüz hissediyorlardı. bunun, hemen herkesin üzerinde birleştiği nedeni ise her zaman yinelediğimiz gibi hükümet tarafından uygulanan “sağlıkta dönüşüm programı”ydı.
bu programın en çok mağdur ettiği kesimler arasında gerçekten de hemşireler başta geliyor. çünkü sürekli olarak daha çok para kazanmaya programlanmış bu model, onlardan görev tanımlarının gereği olan hizmetlerin dışında başka işler bekliyor, hatta emrediyor ve yapmaya zorluyor.
bir sağlık kurumunda olanları biraz yakından gözlerseniz, oradaki hemşirelerin, sekreterlik başta olmak üzere, ambar memurluğu ve alım satım işlerinden, hostesliğe pek çok hizmeti verdiğini yakından gözlemleyebilirsiniz.
öte yandan uygulama sırasında karar süreçlerinde hiçbir etkinlik ve rolleri olmadığı gibi, verdikleri hizmetin karşılığı da ödenmemekte ve yaşadıkları sorunlar ise sıklıkla ve sürekli olarak göz ardı edilmektedir.
yaptıkları işler daha kötü koşullarda istihdamın söz konusu olduğu “taşeron şirketler”in elemanları tarafından da yaptırılabildiği için “değersiz” sayılmakta, biraz direnç gösterdiklerinde ise kötü uygulamalara, özellikle de “mobbing” maruz kalmaktadırlar.
görünmeyen şiddet
hekimlerin fiziksel olarak uğradıkları şiddetin sayısal ve oransal olarak çok daha fazlasına maruz kaldıkları, hatta bunun failleri arasında sıklıkla yöneticiler ve hiyerarşik olarak daha üst konumda bulunan hekimler bulunduğu halde onlara yönelik şiddet daha az gündeme getirilmekte ve sıklıkla da görünmemekte ve herhangi bir adli, hukuki, idari işlem yapılmamaktadır.
genellikle kadın oldukları için ülkede giderek çoğalan kadına yönelik şiddetin, en önde gelen mağduru olan kadın kesimleri arasında yer almaktadırlar.
hemen tüm sağlık çalışanları gibi onlar da “kendi yaşadıkları sorunların” aslında onlardan hizmet alanları yani halkı mağdur ettiğinin çok iyi farkındalar. bu yüzden de eylemlerini sloganlarında belirttikleri gibi aslında “halkın sağlığı” için yapıyorlar.
halkın sağlığı için
başta ses, ttb, türk dişhekimleri birliği olmak üzere, 12 sağlık örgütü tarafından da desteklenen mitingde de bu nedenle asıl olarak “halkın hakları olan hemşirelik bakımını gerektiği gibi veremiyoruz, engeller var, engeller kaldırılsın” teması öne çıkarılacak.
derneğin miting sırasında gündeme getireceği temel talepler ise şöyle sıralanıyor:
* haftalık çalışma saati yasaların sınırladığı süreye çekilerek 40 saat olmalı, çok zorunlu hallerde toplam 56 saati geçmemelidir.
* 3.5 lira olan nöbet ücreti, net 20 lira olmalı, ek ücret yerinde izin isteyen çalışana izin verilmelidir.
* performans yerinde emekliliğe de yansıyacak bir maaş ödeme sistemi benimsenmeli ve en az 1.5 katı maaş ödenmelidir. emekli hemşirelerin maaşları ise en az iki katına yükseltilmelidir.
* yayımlanan hemşirelik hizmetleri yönetmeliği yürürlüğe girmeli ve uygulanmalıdır.
* düşük düzeyde ve niteliksiz eğitimle çok sayıda hemşire yetiştirip istihdamında vazgeçilmelidir.
* her ne adla olursa olsun diploması olmayanlara, hemşirelik yaptırılmamalıdır.
* sağlıkta dönüşüm programı’yla ilgili eleştirilerde bulunan ve bunu dile getiren sağlık çalışanlarına baskı uygulanmamalı, yandaş olanlara yönelik farklı ve eşitsiz uygulamalardan vazgeçilmelidir.
* hemşirelik mesleği ve uygulamalarıyla ilgili tüm karar süreçlerinde görüş alınmalı ve bunların gereği yapılmalıdır.
* hemşireler tehlikeli ve ağır işler kapsamına giren mekanlarda hizmet vermektedir. bu nedenle fiili hizmet zammından yararlandırılmalıdır.
katılmak gerek
11 mayıs cumartesi günü ankara’da toros sokak’ta saat 10:00’dan itibaren toplanacak hemşireler, abdi ipekçi parkı’na geçerek saat 12:45’den itibaren mitingi gerçekleştirecekler.
sağlığına önem ve değer veren halkın ve medyanın da onların yanında ve onlarla birlikte olmasının onları güçlendireceği açıktır.
hiçbir hizmet modeli sağlığımız açısından sizin değer ve öneminizi azaltamaz!
“hemşireler gününüz kutlu olsun!” (ms/hk)