Türkiye'nin Kürt Sorunu Algısı
Bu hafta tanıtacağımız ilk eser, yine İnternet üzerinden ücretsiz olarak indirilebilecek bir çalışma: "Türkiye'nin Kürt Sorunu Algısı".
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı tarafından yayınlanan kitap, Türkiye'deki "Kürt sorunu algısı" üzerine yapılan önemli bir araştırmanın raporunu sunuyor.
Alanında uzman akademisyenlerin katkıda bulunduğu kolektif bir çalışmanın ürün olan kitabın bölüm başlıkları şöyle:
- Araştırma Yöntemi
- Sorunlar ve Ortak Zemin
- Kürt Sorunu Nasıl Çözülür?
- Açılım ve Siyasi Partiler
- Korkular ve Kaygılar
- Toplumun Kürt Algısı
- Uzak mıyız, Yakın mı?
Kitapta, "Araştırmanın Evreni ve Örneklemi" başlıklı bir ek bölüm ile, çalışmanın özetinin verildiği bir bölüm de yer alıyor. Sadece bu özet bölümü okumak bile, konuyla ilgili farklı bir bakış açısına kavuşmak için yeterli olabilir.
601 köy ve mahallede, 2.497 noktada, 10.577 kişiyle yapılan araştırma, tam yapılandırılmış bir anket formu kullanılarak gerçekleştirilmiş. Anket formundaki sorular arasında, ""size göre, bugün Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?", "sizce, Kürt sorunun en önemli kaynağı nedir?", "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak sizin için ne kadar önemlidir?", "size göre, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümünde aşağıdakilerden hangisi en etkili olur?" gibi, cevapları ilgi çekebilecek sorular yer alıyor.
Araştırmada ele alınan konulara verilen cevapların hangi yönde olduğunu öğrenme işini okuyucuya bırakarak, araştırmada ulaşılan sonuçlar arasında belki de önemli görülebilecek noktayı belirtelim: "Türkiye'deki Kürt sorununun çözümünde aşağıdakilerden hangisi en etkili olur?" sorusuna verilen yanıtların birinci sırasında, TBMM yer alıyor. Bu, çözümün asıl adresini gösteren, önemli bir sonuç olarak değerlendirilebilir.
Nihayet, çalışmada ortaya konulan bazı değerlendirmeler ve ulaşılan sonuçlar eksik ya da tartışmalı olarak görülebilirse de, meselenin tartışılması için belli bir zemin oluşturabilecek bu gibi araştırmaların önem taşıdığı ve başka bazı araştırma ve yayınlarla desteklenmesi ve zenginleştirilmesi gerektiği söylenebilir.
Özetle, "Türkiye'nin Kürt Sorunu Algısı", okunması ve en azından tartışılması gereken bir çalışma:
"Türkiye'nin Kürt Sorunu Algısı", kolektif, SETAV, 2009, 167 sf.
İslam'ın Özü: Adalet
Bu hafta tanıtacağımız ikinci eser, kısa bir süre önce yayınlanan, dikkat çekici bir kitap: "İslam'ın Özü: Adalet".
Muhammed Nur Denek'in kaleme aldığı kitap, İslam'ın öngördüğü toplum düzeninin çoğu kez göz ardı edilen özüne, "adalet"e (daha doğrusu, "sosyal adalet"e) vurgu yapıyor. Kitaba, Cem Somel bir önsözle katkıda bulunmuş.
Bilindiği gibi, İslami düşünce ve İslami hareket, yıllar boyunca, genel olarak sağcılık ve muhafazakarlık ekseninde yorumlandı. Bu bağlamda, İslami hareket çoğu kez komünist/sosyalist düşünce ve hareketlere karşı araçsallaştırılmaya çalışıldı. Oysa günümüzde, yeni bir sermaye birikim ve el değiştirme sürecinin yaşanmasıyla birlikte, İslami düşünce ve hareket içerisinde de kapitalizmi sorgulayan akımlar ("Müslüman sol") filizlenmeye başladı. Kapitalizmin din farkı gözetmeksizin yol açtığı yoksulluk ve yıkım artarak sürdükçe, önümüzdeki dönemde "kapitalizme karşı olan ama dini de dışlamayan, dinle barışık bir sol"un gelişmesi fazlasıyla mümkün gözüküyor. İşte bu kitap, tam da bu tür bir arayışın ve sorgulamanın ürünü.
Bu çerçevede, kitapta yer alan dikkat çekici bazı bölüm başlıkları şöyle:
- İslam Ekonomisinin Kuralları
- İslam'ın Paylaşımcılığı
- Paranın Yol Açtığı Toplumsal Sorunlar
- İslam Sermaye Biriktirmeyi Yasaklar
- Sınıfsal Mücadele
- Sosyal Mücadele
Görüldüğü gibi, artık günümüzde, İslami bir değerlendirme ve düşünce kitabında, "İslam Sermaye Biriktirmeyi Yasaklar" ya da "Sınıfsal Mücadele" gibi başlıklarla karşılaşmak şaşırtıcı değil. Bu değişim, çoğunluğu Müslüman olan ve "nesnel" sınıfsal konumu "emekçilik" olarak tanımlanabilecek bir insan topluluğunun yaşadığı bu topraklar için ayrıca önem taşıyor. Böylece, önümüzdeki dönemde, İslami düşünce ve hareket içerisinde önemli ayrışmaların yaşanacağı görülebiliyor. Gerçekten de, örneğin, İslami camiada yıldızı parlamaya başlayan İhsan Eliaçık'ın, ulusal bir televizyon kanalındaki canlı yayında, "Kur'an sizce kapitalizme mi yoksa sosyalizme mi yakındır?" sorusuna tereddüt etmeksizin "sosyalizme daha yakındır" diye cevap verebilmesi ve "hele abdestli kapitalizm ile hiç uzlaşamaz!" diyebilmesi (Habertürk, 11 Kasım 2009), bunun açık bir işareti olsa gerek.
Nitekim kitabın yazarı da buna benzer bir yaklaşımı savunuyor:
"Adaletsizlikler, haksızlıklar ve zulümler ancak mazlum, mahrum ve güçsüz bırakılmış yığınların bir araya gelmeleri ve zalimlere karşı haklarını savunmalarıyla ortadan kaldırılabilir. Bizler; birçok imkânlardan mahrum bırakıldık, bizlere imkân sahibi ve zenginlere sunulan fırsat sunulmadı, birçoğumuz işsiz bırakıldık, iş bulsak da karın tokluğuna çalıştırıldık, patronlarımızın daha da zenginleşmesini sağlayan iş makinelerinden farkımız kalmadı. Çocuklarımızı yeterli besleme, onlara gereken eğitim ve sağlık fırsatlarını sunma imkânlarımız elimizden alındı (...) bu imkânsızlıklar çocuklarımızı da zamanlarının mahrumları haline getirecektir. Sömürünün her çeşidine isyan etmek, tüm bu haksızlıklara son vermek için bizler el ele vermeli, bu haksızlıklara ve zulümlere dur demeliyiz."
Yazar, kitaptaki görüşlerini pek çok ayet ve hadisle de destekliyor. Böylece, şimdiye kadar genelde "sağcı" olarak nitelendirilen İslami düşünce ve hareketin aslında hiç de öyle olmadığı ya da olmayabileceği, bambaşka bir şekilde yorumlanabileceği ya da oluşturulabileceği görülüyor.
Özetle, "İslam'ın Özü: Adalet", bu topraklarda sosyal adalete hâlâ özlem duyan ve bunun için çaba gösteren herkesin okuması ve üzerinde düşünmesi gereken, ilgi çekici bir çalışma:
İslam'ın Özü: Adalet, Muhammed Nur Denek, Kerbela Yay., 2009, 91 sf. (ECG/TK)