Hürriyet gazetesinin bugünkü manşeti New York Times'ın haberine dayanarak "Sorun sınırın kendisi" diyor.
Hürriyet'in çıkarımına göre, New York Times'ın analizi "Türkiye-Irak sınırındaki dağlık yapının terör için ne kadar elverişli olduğunu ortaya koyuyor." Ayrıca "sınırın 4-5 kilometre ötesindeki düzlüklerin kontrolünün tutulmasının ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne seriyor."
Hürriyet pek sık görüşüne başvurmadığı Sosyaldemokrat Halk Partisi (SHP) Başkanı Murat Karayalçın'ın da daha önce sınır çizgisinin değiştirilmesini önerdiğini anımsatıyor.
Asker zihniyetiyle gazetecilik
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ünlü 12 Nisan basın toplantısında sözünü etmesinin hemen ardından İnternet sitesinde "Kuzey Irak'a girilsin mi" diye anket düzenlemekle iş başlayan, son dönemde de açık açık savaş çığırtkanlığı yapan Hürriyet'in manşetini bir askeri harekat analizine ayırması çok da şaşırtıcı değil aslında.
Çok değil, yaklaşık üç hafta önce "Barış Profesörü" Johan Galtung İstanbul'daydı. Doç Dr. Haluk Gerger'le birlikte Ortadoğu üzerine konuştular. Hürriyet'in bugünkü manşetini görür görmez, herhalde o konuşmayı izleyen herkesin aklına Galtung'un sınırlar ve güvenlik üzerine söyledikleri gelmiştir.
Arabulucunun sorusu
İsrail-Filistin sorunu üzerine de defalarca arabuluculuk yapan Galtung, masaya oturanlara önce şu soruyu sorduğunu anımsatmıştı: "Yaşamak istediğiniz Ortadoğu nasıl bir yer?"
İsrail'den bu soruya gelen yanıtlardan birininse "güvenli sınırlar" olduğunu söyledikten sonra, şöyle konuşmuştu:
"Bu gayet haklı, makul bir istek. Ama nasıl olacak? Doğal güvenli sınırlar için herhalde bir ülkenin Himalayalar'la çevrili olması gerek, ki bu bile yeterli olmayabilir."
Barış ortak bir çözüm süreci
Gülüşmelerin bitmesini beklediği kısa bir esten sonra da şunları söyledi:
"Güvenli sınırın tek yolu var. O da barış." Barışın yolunun da eşitlikten, karşılıklı saygıdan, adaletten geçtiğini anlattı. İsrail ve Filistin için önerdiği "güvenli sınır"ın, yani barışın yolunun da bu topraklarda birbirine sınırı olan altı ülkeyi, hatta Türkiye'nin de dahil olduğu, Ortadoğu'nun 22 devletini bir araya getirecek ortak bir çözümden, bir topluluktan geçtiğini dile getirdi. –Galtung'un Britanya Dışişleri'nin adlandırması olan "Ortadoğu" yerine "Batı Asya" ya da "Doğu Akdeniz" demeyi yeğlediğini anımsatmak da gerek.
Galtung'un "şiddetsizlik artı yaratıcılık" diye betimlediği barışın nasıl kurulabileceğini arayan sorularına, saptamalarına kulak vermekte yarar var:
- Barışı düşünmek için gelecek kaygınız olmalı.
- Vizyon için o aldatıcı sorudan, "Gerçekçi olan nedir"den vazgeçmeli.
- "Önce siz, sonra biz" yaklaşımı işe yaramaz.